Hocalarımızdan birinin, beş sene önce bir soru üzerine, “Asansörde Halvet” meselesini irdelediği videosunun üzerine mal bulmuş mağribi gibi atlayan malum zevata, buradan bir şeyler karalamak isterim.
Hatırlarsanız bir zaman bu ülke Özgecan meselesini yaşadı. Özgecan Aslan Mersin doğumludur. Çağ Üniversitesi'nde Psikoloji bölümünde okumaktaydı. Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015'te bir cinsel saldırıya uğradı. Tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste önce defalarca bıçaklandı. Sonra demir çubukla dövüldü. Katiller kızın cesedini yaktı ve tırnakları arasında delil kalmasın diye ellerini de kesti.
Bu tür sapkınların listesini yazarsak, değil bu köşe, tüm gazete bize yetmez. Ama şu “Asansör” meselesine tekrar dönecek olursak, konu ile ilgili ilgisiz hemen herkes yazdı. Ahmet Hakan'dan tutun da Yılmaz Özdil'e, oradan Oda TV ve Bir Gün gazetesine kadar, dediğim gibi mal bulmuş mağribi edasıyla yazdılar. Bir tek Habertürk'te Murat Bardakçı olayı tarafsız bir şekilde ele aldı diyebilirim.
Şimdi malum zevata şu yukarıda gerçekleşen olayların zemininde ne vardır diye bir soru soracak olursak alacağımız cevap bellidir. Bunlar sapkınlıktır. Evet, ama bu sapkınları oluşturan toplumsal zemin yok mudur? Örneğin Avrupa'da bu tür sapkınların oransal olarak bizdekinden daha fazla olduğunu belirtirsek, bir ipucu elde etmiş olmaz mıyız?
Yani çıplaklık ve teşhirin fazla olduğu yerlerde bu tür sapkınlıklar da fazladır. Ama bunun yerine tesettür ve İslami ahlakı yerleştirdiğinizde sapıklıklar da azalıyor. Konu ile ilgili bütün araştırmalara bakabilirsiniz. Sonuç izah ettiğimiz gibidir.
Bayanlar, baylar! Sizlerin asansörden başlattığınız halvetin sınırlarını genişleterek bu derekeye düştüğümüz aşikârdır. Daha açık bir şekilde ifade edeyim. Sizlerin bu ülkeye dayattığınız batıcı yaşam tarzının sonuçlarıdır bunlar.
Ülkemizde kıblesini Paris'e çevirmiş olanların, Özgecan meselesinde şikâyetçi olmaya hakları yoktur. Örneğin Kılıçdaroğlu'nun; "Tertemiz bir yavrumuzu, Özgecan Aslan'ı kaybettik. Kadınların fıtratında taciz, tecavüz, şiddet yok! Bu zihniyete hep beraber dur diyeceğiz" demeye hakkı yoktur.
Neden? Çünkü akademik bir araştırma yapılsa, yukarıdaki yazarçizer takımından politikacısına, oradan sinemacılarına kadar, bu sapıklıkların temelinde, Türkiye'ye dayatılan Batıcı yaşam tarzının olduğu görülecektir. Dedik ya Batı'da bu tür vakalar bizdekinden daha fazla. Yani yukarıdaki zevat biraz daha gayret etse bu hususta da Avrupa'yı yakalayabiliriz.
Konu ile ilgili “Biz Asansörde Halvet'i Tartışırken CERN'de Karşı Maddeyi Taşımaya Hazırlanıyorlar” başlığını atan Cumhuriyet Gazetesi'ne; bu ülkede ortalama 800 yıl önce halvete çok önem veren Eb'l-İzz el Cezerî'nin, Sibernetik ilmini kurduğunu ve kendi zamanının teknikleri ile robot yaptığını hatırlatmak isteriz.
Bilmem anlatabildik mi piyon kafalılar?
Görüş ve Önerileriniz için... mozmen@dogruhaber.com.tr