Su kabağının yetişmesi bir yıl gibi uzun bir zaman alıyor. Kurutulduktan sonra 8-10 saatlik bir çalışma ile üzerine binlerce delik açılarak içlerine renkli taşlar yerleştiriliyor. Avize, gece lambası başta olmak üzere çeşitli süs eşyasına dönüşen su kabakları dekoratif bir nesneye dönüşüyor.
Eskiden kırsal kesimde su kabı olarak kullanılan su kabakları, son yıllarda artık dekorasyon malzemesi olarak kullanılıyor. Çeşitli boylardaki kabaklara delikler açılarak, üzerine Allah (Celle Celaluhu), Hazreti Muhammed’in (Aleyhiselam) ismi, çeşitli motif ve figürler oluşturuluyor. İçlerine rengarenk boncuklar yerleştirilen su kabakları, usta ellerde bir sanat eseri haline getiriliyor. Hünerli ustaların ellerinde gün boyu saatlerce sabırla işlenen su kabakları, su tası görevini yerine getirmese de süsleme aracı olarak oldukça rağbet görüyor.
Tarihi Bakırcılar Çarşısı civarında bulunan atölyesinde yerli ve yabancı turistlere su kabağından yaptığı ürünleri satan İmam Uzun (67), atölyesinde su kabaklarını matkapla desenler çizip renkli boncuklarla süslediğini, içine yerleştirdiği ampullerle de bunları gece lambasına ve birbirinden farklı aksesuarlara dönüştürdüğünü söyledi.
Yaklaşık 40 yıldır bu işle uğraştığını anlatan Uzun, emekli olmadan önce hobi olarak işlemeye başladığı su kabaklarını şimdi dünyanın dört bir yanına gönderdiğini ve satışa sunduğu su kabaklarına da en çok turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini belirtti.
Kabakları kendisinin yetiştirdiğini belirten Uzun, “Bu su kabaklarını şubat ve mart aylarında ekiyoruz. Toprağa, suya ve havaya cemre düştükten sonra su kabaklarının tohumları tarlaya ekiliyor ve tarlada yetişen kabaklarımız ekim ve kasım aylarına kadar tarlada kalıyor. Yıl içinde sürekli kontrol ediyoruz. Kabakların hasat zamanı geldiğinde de tarladan topluyoruz, eve getiriyoruz.” dedi.
Su kabaklarını hazırlama süreci ile ilgili bilgi veren Uzun, “Yetişmiş olan su kabaklarının bir kısmının dış kabuklarını kavlatıyoruz. Daha sonra temizliğini yapıyoruz, kurumaya bırakıyoruz. Kurumaya bırakılan kabaklar, 2-3 ay bu şekilde kalıyor. Daha sonra ise içini boşaltıyoruz, temizliğini yapıyoruz ve temizliği yapılan kabaklar, müşterinin isteğine veya biz kendi isteğimize göre her hangi bir kalıp kullanmadan ne gerekiyorsa üzerinde motifler yapıyoruz. Kabakları işliyoruz. Daha sonra da ışıklarını bağlıyoruz. Bu şekilde müşteriye hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kabağın zahmeti çok, sabır gerektiriyor”
Bu işe bir hobi olarak başladığını belirten Uzun, “Ben emekliyim ama daha önce bunu ben hobi olarak yapıyordum. Fakat emekli olduktan sonra bu işe daha çok yoğunlaştım. 10 yıldır da bu işi yapıyorum. Şimdi ise bu işi profesyonel olarak yapıyorum. Bu iş benim ekmek kapım oldu. Bu işi zevkle ve severek yapıyorum. Çünkü bu işin pisliği eziyeti çok. Her türlü eziyeti ve zorluğu var ama ben işimi çok severek yaptığım için hiçbir zorluk çekmiyorum. Müşteri gelip bir ürün istiyor. Kendim bir kabak hazırlıyorum, onu yapana kadar birçok eziyet ve yorgunluk çekiyorsun. Ama o yorgunluğun işini bitirip o ürün hazır hale geldiğinde yaptığın iş hoşuna gidiyor. Yaptığın işin sonucunu aldığında da yorgunluk diye bir şey kalmıyor. Hazır hale getirdiğin üründen öyle bir haz alıyorsun ki o bütün yorgunluğun gidiyor.” şeklinde konuştu.
“Ürünleri müşterinin isteğine göre hazırlıyoruz”
Su kabağından gece lambası başta olmak üzere her türlü süs eşyası yaptığını da belirten Uzun, yaptığı işinin uzun zahmetli bir iş olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Hazırladığımız ürünleri müşterinin isteğine göre hazırlıyoruz. Üzerine ayet, isim veya çeşitli motifler yapıyoruz. Bu isimleri ve motifleri müşteri de biz de belirleyebiliyoruz. Ama daha çok ben müşterinin isteğine göre ürün hazırlıyorum. Hazırladığımız ürünleri yurt içi ve dışına gönderiyoruz. Bu ürünleri de müşteriler evlerinde süs eşyası, dekor amaçlı, gece lambası ve avize yapıyoruz. Yani hem görsel hem de ihtiyaç anlamında ürünler oluyor. Bir nevi burada geri dönüşüm yapıyoruz.”
İşini keyifle yaptığını ve müşterilerinden ilgi gördüğünü belirten Uzun, hazırladığı bu ürünleri Avrupa ülkelerine gönderdiğini belirtti.
Uzun, “Yerli ve yabancı turistlerin ilgisi yoğun, yurt dışından sipariş de alıyoruz. Bizim bir şablonumuz yoktur. Biz kabakların üzerine ayet yazıyoruz bazen isim yazdıran da oluyor ve ismini yazıyoruz. Bazen resimlerini yapıyoruz. Şu anda 15 tane kabak var hiç biri birbirinin aynısı değil farklı olduğu içinde ona göre motif işliyoruz. Müşteri ne isterse biz onu yapıyoruz.” diye konuştu.
Uzun, kabaktan yaptığı gece lambası, avize, gemi gibi malzeme, süs eşyası ve oyuncakları 50 ile 300 TL arasında değişen fiyatlarda sattığını, ürünlerinin ise yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun bir ilgi gördüğünü de sözlerine ekledi.
İLKHA