Ülke genelinde olduğu gibi Şanlıurfa'daki barajlarda da su seviyesi her geçen gün azalırken tarım alanlarında ise sıkıntı yaşanıyor.
Türkiye genelinde iklim değişikliğinden dolayı kış aylarında beklenen yağışın yağmaması nedeniyle Şanlıurfa'da kuraklık endişesi yaşanıyor.
Yeterli yağışın yağmaması hububat eken çiftçileri endişelendirirken uzmanlar, kuraklığı her yıl yaşayacakmış gibi hazırlıklı olunması konusunda uyarılarda bulundu.
Suyu tasarruflu kullanmanın şart olduğunu belirten Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, İLKHA'ya açıklamalarda bulundu.
"Çok kurak bir yıl yaşıyoruz"
Urfa'da geçen seneye oranla yağışların çok büyük miktarda azaldığını belirten Öztürkmen, "Dünyada insanoğlunun doğaya yapmış olduğu tahribat, farklı iklim değişiklerine neden oluyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de var. Şanlıurfa ilinden örnek verecek olursak, 2018 yılına ait iklim verilerinde tarım takvimine göre ekim ayından, diğer ekim ayına kadar yağmur miktarı 870 milimetredir. Urfa'nın ortalama yağış miktarı 440 milimetredir. Geçen sene Karadeniz Bölgesi gibi bir iklim yaşadık. Geçen yıl yağış miktarı 640 milimetreydi. Bu yıl Ekim ayından bugüne kadar ise henüz 100 milimetre yağış yağmış. Önceki yıl bugüne kadar almış yağış miktarı 270 milimetreydi. Çok kurak bir yıl yaşıyoruz, Allah sonumuzu hayır etsin. Yağışlar bu haliyle devam ederse kuru tarım arazilerinde çok büyük problemler oluşacak. Zaten kuru tarım arazi bölgelerinde sararmalar ve kurumalar var." şeklinde konuştu.
"Biz bu kuraklığı her yıl yaşayacakmış gibi hazırlıklı olmamız şarttır"
Suyun israf edilmemesi ve tasarruflu kullanılması gerektiğini vurgulayan Öztürkmen, "Perşembe gününden sonra 5-6 gün boyunca yağmur yağması bekleniyor. İnşallah gelecek yağış lokal olmaz. Yağışlar genele yağarsa belki bir miktar zararı karşılayabiliriz. Biz bu kuraklığı her yıl yaşayacakmış gibi hazırlıklı olmamız şarttır. Dünyada artan nüfusla beraber azalan su miktarı azalıyor, yağışlar ya da doğal olayların akışı bir şekilde etkileniyor. Normalde ülkemizdeki su miktarını ne kadar hesaplı kullanabilirsek o kadar iyidir. Bir ülkede kişi başına düşen su miktarı bin 500 metreküptür; ama bizim şu an bin 412 metreküptür. Nüfus arttıkça su miktarı sayımız azalacak. Sularımız kirlendikçe yine su miktarımız azalacak. Dolaylısıyla Türkiye tarım ülkesi olduğu için suların da yüzde 74'ü tarımda kullanıyor. Bundan dolayı tarımda ve bireysel su kullanımında tasarruf yapmak zorundayız.Duş alırken suyu açıyorum sabun ya da liflenirken suyu kapatıyorum. Tıraş olurken de dişimi fırçalarken de suyu idareli kullanıyorum. İnanır mısınız ama 15-20 kat su tasarrufu sağlıyorum. Su faturasında 50 lira yerine 80 lira veririm değil suyun kıymetini bilmek zorundayız. " ifadelerini kullandı.
"Barajlarda su miktarı azalıyor"
Şanlıurfa'nın çok önemli tarım arazilerine sahip olmasına rağmen tarımsal faaliyetlerin yeterli düzeyde olmadığını ifade eden Öztürkmen, "Gelecek nesillere aldığımız bu dünyayı düzgün bir şekilde teslim etmek zorundayız. Tarım alanında çok ciddi tassaruflar yapmak zorundayız. Bugün Siverek, Atatürk Barajı ve Harran gibi yerlerin hepsinin baraj göletlerinden bir miktar sular alınıyor. Bugün İç Anadolu'ya gittiğimizde yüzde 80'i kuru tarım arazisine sahiptir. Biz Urfa olarak çok şanslıyız. İyi bir ürün deseni ve tarımsal faaliyet yaparsak Türkiye'deki hatta dünyadaki tarıma sahip çıkabiliriz. Ömemli olan suyu ve girdileri ekonomik olarak kullanabilmek ve en yüksek verimi elde edebilmektir. Bunun için çalışmak zorundayız aksi takdirde gelecek nesiller, tehlikeye girecektir." diye konuştu.