İslam âleminin yakın tarihinde iz bırakan birçok âlim ve önderin Şubat ayında şehid edilmesinden dolayı Türkiye'nin yanı sıra yurt dışında da düzenlenen şehitleri anma etkinlikleri hız kesmeden devam ediyor. İsviçre'nin Basel şehrinde düzenlenen etkinlikte Araştırmacı Yazar Zülküf Er bir konuşma yaptı.
Said-i Nursi Camii'nin tertip ettiği program, cami müdavimlerinden Halil Evsen'in okuduğu Çevşen ile başladı.
Daha sonra geçtiğimiz Ekim ayında Diyarbakır'da fakirlere kurban eti dağıtırken PKK'liler tarafından vahşi yöntemlerle şehid edilen Yasin Börü, Hasan Gökgöz, Riyat Güneş, Hüseyin Dakak, Cumali Güneş ve Turan Yavaş anısına sinevizyon gösterimi yapıldı.
“Müslümanlar için her ay şahadet ayı oldu”
Sinevizyon gösteriminden sonra Şubat ayında şehit edilenleri konu alan bir konuşma yapan araştırmacı yazar Zülküf Er, Ekim ayında şehid edilen gençleri örnek göstererek artık her ayın şahadet ayı olduğuna dikkat çekti.
Ayetler ve hadisler ışığında kısaca şehid ve şahadet kavramı hakkında bilgi veren Er, Şubat ayında şehid edilen Mısırlı İslam Âlimi Hasan El Benna, Şırnak'ın Cizre ilçesinde şehid edilen Molla Zeki Atak, İstanbul Fatih'te şehid edilen Metin Yüksel, Suriye'de şehid edilen Lübnan İslami Direniş Hareketi Hizbullah'ın komutanlarından İmad Muğniye ve diğer şehitlerin hayatından kısa anekdotlar aktardı.
“Şahadet hiçbir zaman son değildir”
Şehitlerin İslam davasını insanlığa ulaştırmak adına canları pahasına bir mücadele verdiklerini belirten Er, şahadetin herkese kısmet olamayacağını, önemli olan şehid gibi yaşamak olduğuna vurgu yaparak, “Belki şahadet hepimize kısmet olmayacak, ama şehid gibi yaşamak, şehitlerin canlarını verdiği davalarına uygun yaşamak şansına sahibiz. Ayrıca hadisi şerifte gurbette vefat edenlerin şehid oldukları ifade ediliyor. Cenk meydanında şehid olan ile aynı mertebede olmasa da onlarda şehid sayılıyor. Şahadetin nereden geleceği belli değildir. Şahadet hiçbir zaman son değildir. Başta da dediğim gibi belki şehid olmak hepimize kısmet olmayabilir, ama şehitler gibi yaşamak, Metin Yüksel gibi yaşamak, Şeyh Zeki gibi yaşamak, Şehid Hacı Musa gibi yaşamak hakikaten hepimize kısmet olabilir.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Mardin'in Nusaybin ilçesinde şehid edilen Hacı Musa Şayık ile Bitlis'te devletin kurduğu kumpaslarla şehid edilen Molla Giyaseddin Barlak'ın şahadetleri üzerinde duran Zülküf Er, H. Musa Şayık'ın varlıklı bir köy ağası olduğu halde her şeyini kardeşlerine bırakarak bütün mesaisini İslami çalışmalara harcadığını, Molla Giyaseddin Barlak'ı şahsen tanıdığını ve onun 90'lı yıllarda gençlere kitap okuma alışkanlığını kazandırmak için yaptığı çalışmaları anlattı.
Program Zülküf Er'in, konuşmasının sonunda yaptığı dua ile son buldu. (Ahmet Bayram – İLKHA)