Resmî ziyaretini gerçekleştirmek üzere Sudan'ın başkenti Hartum'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir ile birlikte, gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İki ülke arasındaki anlaşmaların ilgili bakanlar ve kurum yöneticileri tarafından imzalanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir, görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ziyaretinin, Türkiye'den Sudan'a Cumhurbaşkanlığı seviyesinde ilk ziyaret olma özelliği taşıdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkileri çok daha güçlü bir seviyeye taşımanın gayreti içerisinde olacaklarını söyledi.
"Sudan, Türkiye'nin Afrika'yla ilişkilerinde müstesna bir yere sahip"
Bu anlayış çerçevesinde bir adım attıklarını ve Türkiye ile Sudan arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi anlaşmasının imzalanmış olmasının büyük önem arz ettiğini belirten Erdoğan, imzalanan 12 anlaşmanın ve mutabakat zaptının, bunun ilk adımı olduğunu kaydetti.
Bu anlaşma doğrultusunda iki ülkenin tüm icracı bakanlarının, kendi aralarında çalışmalarını yaparken, her yıl bir ülkede bakanlar kurulunu toplar gibi geçen bir yıl içinde nelerin yapıldığını ve gelecek yıl içinde neler yapılacağını değerlendireceğini ve bu bakımdan önem arz ettiğini ifade etti.
Sudan'ın, Türkiye'nin Afrika'yla ilişkilerinde müstesna bir yere sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, 2005'te başbakanlığı döneminde Türkiye'nin Afrika'yı stratejik bir kıta olarak ele alarak o dönemden bugüne kıtada 12 olan büyükelçilik sayısını 39'a çıkardığını hatırlattı ve tüm Afrika ülkelerinde büyükelçilik açılması için Dışişleri Bakanlığı'nın çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirdi.
"Sudan çok büyük haksızlıklara uğradı"
Bölgede istikrarın tesisine en fazla katkı sağlayabileceğine inandıkları bir dönemde, Sudan'ın çok büyük haksızlıklara uğradığını hatırlatan Erdoğan, "Sudanlı kardeşlerimiz ticari ve ekonomik ambargolarla adeta tecrit edildi, hayattan tecrit edildi; ama sabırla bu süreci atlatmanın gayreti içerisinde oldular. Biz bu tür tecrit politikalarına karşı olduğumuzu her zaman söyledik ve Sudan'ın sürekli yanında olduk. Bunların faydadan ziyade zarar getirdiğini, sivil halkın acı çekmesine neden olduğu her vesileyle ulusal, uluslararası toplantılarda ifade ettik." diye konuştu.
Gelinen noktada Türkiye'nin itirazlarında ne kadar doğru olduğunun bir kez daha görüldüğünü belirten Erdoğan, "Sudan'a yıllardır yapılan bu haksız ambargonun, haksız uygulamaların kaldırılmış olmasından da şüphesiz ki memnuniyet duyuyoruz. Yeterli mi? Hayır, daha atılması gereken birçok adımlar var ve bu adımların da süratle atılmasını bekliyoruz." diye ekledi.
Sudan'ın bu başarısında Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir'in sağduyulu ve dirayetli politikalarının ciddi payının olduğuna işaret eden Erdoğan, Sudan'ın ulusal diyalog ve birlik çabalarını takdirle takip ettiklerini ifade etti ve bu sürecin Sudanlılar için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
"15 Temmuz darbe girişiminin ardından sudan halkı bize güçlü destek verdi"
Erdoğan, şunları söyledi: "15 Temmuz darbe girişiminin ardından gerek Sudan yönetimi, gerek halkı bize en güçlü desteği vermiştir. Sudan, Türk milletinin gerçek dostu olduğunu o gece bir kez daha göstermiştir. Şahsım ve milletim adına Cumhurbaşkanı El Beşir'e ve Sudan halkına en kalbi şükranlarımı ifade ediyorum. Bu desteği ve sergilenen dayanışmayı hiçbir zaman unutmayacağız. 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden FETÖ terör örgütüyle mücadelemizi her alanda kararlılıkla yürütüyoruz. Eğitim, hayır, diyalog, hoşgörü gibi kavramların arkasına saklanan bu hain yapının gerçek yüzü artık ifşa olmuştur, Sudan gibi diğer dost ülkeler de FETÖ'ye karşı gerekli tedbirleri almaya başlamıştır. Örgütün tüm Afrika Kıtasında kökünün kazınacağına inanıyorum."
Yaptıkları görüşmelerde, Türkiye ile Sudan arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin kurulmasına ilişkin attıkları adımla artık ikili iş birliğini çok daha hızlı bir şekilde ilerletme şansına sahip olduklarına işaret eden Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde siyasi, askerî, ticari, kültürel ve özelikle dış politikaya yönelik birçok alanda, inanıyorum ki tarım, enerji, madencilik, sağlık alanlarında atacağımız müşterek adımlarla kazan-kazan esasına göre her iki ülke de çok şeyler elde edecektir." dedi.
"İki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmalıyız"
Türkiye'nin nüfusunun 80 milyon, Sudan'ın nüfusunun 39 milyon olmasına rağmen ikili ticaret hacminin 500 milyon dolar seviyesinde bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk etapta bunu 1 milyar dolara çıkarmak, ardından değerli kardeşimin de ifade ettiği gibi 10 milyar dolara doğru bizim yürümemiz lazım, buna yönelik adımlar atmamızın gereğine inanıyorum." sözlerine yer verdi.
Sudan'da gerçekleştirilen önemli projelerde Türkiyeli iş adamlarının ve yatırımcıların yer alacağına inandığını söyleyen Erdoğan, ziyaretinde kendisine eşlik eden 200'e yakın işadamı ile birlikte Türkiye-Sudan İş Forumu'na katılacağını hatırlattı ve şunları ekledi: "Suakin'de ortak kültürümüzün bir parçası olan ve restorasyonu tamamlanan tarihî yapıları yarın ziyaret edeceğim. Bununla kalmayıp Port Sudan'a giderek özel ekonomik bölgede ve limanda incelemelerde bulunacağız. Sudan'ın sunduğu ekonomik potansiyelin fakındayız, işadamlarımızı Sudan'da yatırım yapmaya teşvik ediyoruz. Bu anlayıştan hareketle yarınki iş forumunu çok ama çok önemsiyorum."
Görüşmelerinde ele aldıkları konuların arasında, iki ülkeyi de yakından ilgilendiren küresel ve bölgesel istikrar sorunlarının da yer aldığını aktaran ve sorunların başında ABD'nin Kudüs'e yönelik attığı adımın geldiğini dile getiren Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak konu ile ilgili üye ülkelere yaptığı davete icabet eden Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir'e teşekkür etti.
"Kudüs, sadece İslam dünyasının değil, tüm insanlığın sorunu"
Kudüs sorununun, sadece İslam dünyasının değil, Hıristiyan dünyasının ve aynı zamanda tüm insanlığın sorunu olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu düşünceden hareketle Papa'yı ve pek çok ülke liderini arayarak telefon diplomasisi de yürüttüklerini ve destek istediklerini aktardı. Erdoğan, "Attığımız müşterek adımlarla birlikte 128 ülkenin verdiği destek, Amerika'nın burada 9'da kalması ve hangi ülkelerle 9'da kaldığı düşünüldüğünde ortaya bir gerçek çıkıyor; ne kadar güçlü olursanız olun, en güçlü olan haktır ve hak burada da galip gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi bundan sonra neler yapılacak, bu önemlidir. Bundan sonra yapacağımız iş tabii ki özellikle bu işin üçüncü etabıdır ve bu üçüncü etapta da bizler gerek Filistinli kardeşlerimizin yanında olmak, gerekse buradaki yapılan yanlışların karşısında durmak suretiyle Birleşmiş Milletler'in bu işin takibini çok daha yakın planda ele almasını isteyeceğiz. Ve ben Sayın Papa'nın bu noktadaki tavrını takdirle karşıladım. Bu süreci takdirle karşılamamın sebebi, daha sonra da yaptıkları açıklamalarla yine bu süreci onların da takip edecek olmasıyla bir dayanışmayı ortaya koymuştur ve demek ki bu tüm insanlığının meselesi hâline gelmiştir. Bir diğer önemli konu, tabi burada oylamada çekimser kalan ülkelerin konumudur. Ben inanıyorum ki, o çekimser kalan ülkeler de geçici bir ürkekliği, geçici bir korkaklığı yaşamışlardır. Ama o geçici ürkeklik, geçici korkaklık da daha sonra yine lehte gelişecektir."
Açıklamasında, Kudüs'ün sahibinin tüm insanlık olduğunu kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin Filistin Büyükelçiliğinin fiilen Kudüs'te olduğuna dikkat çekti ve işgal kalktığı zaman da gereğinin yapılacağını vurguladı.
Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir: "Kudüs konusunda Türkiye güçlü bir tavır ortaya koydu"
Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir de ABD'nin Kudüs'ü işgalci terör çetesinin "başkenti" olarak ilan etmesinin ardından, Türkiye'nin ortaya koymuş olduğu güçlü duruşa ve İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ni toplamış olmasına vurgu yaptı ve zirvenin önemine değindi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda terör şebekesi ve ABD aleyhindeki tablonun ABD'nin ne kadar izole edilmiş olduğunu da ortaya koyduğunu söyledi.
Toplantı öncesinde ayrıca Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Yüksek Devlet Nişanı takdim edildi.
İLKHA