O yılların şahitleri bilir verdiğimiz kimsesiz şehitleri. Şehidler aynı zamanda şahitti. Yasir ailesi de vardı bizim İdil (Hezex)’in. Bunca şehidlerin ardından ağıt yakacak kimsemizin olmayışı yüreğimiz dağlardı. Aynı Uhud günü Hamza (RA) şehid olduğunda ağıt yakacak kimsesi olmayışı gibi o yüce Resul’un (SAV). Sahabeler kendi şehidlerini bırakıp Hamza için ağıt yakmaya başlamışlardı. Bizimkiler ise halen ağıtsız…
İLK SALDIRILAR
PKK’nin, “Kürdistan’da sadece PKK olmalıdır, diğer örgütlerin tasfiye edilmesi gerekir, ancak bu şekilde bağımsız Kürdistan kurulur” fikrinde olduğu birçok aydın tarafından dile getirilmektedir. Kürt sol çevrelerini şiddetle bastıran ve bu anlamda ajan örgüt olduğu söylenen PKK için sıra İslami kesime gelmişti.
Baskıların ilk başladığı yer olan İdil çok sıkıntılı bir süreçten geçti. İslami görüşlü insanların takkeleri, sakalları veya hanımlarının örtüleri bile suç sayılmaktaydı. “Sakallarınızı keseceksiniz” diye bazı Müslümanlar tehdit edilmekteydiler. Lisede karşılıklı çatışmalar yaşanıyor, hafif yaralanmalar oluyordu. Bu anlamda İdil’de en çok Karaaslan Ailesi dikkat çekiyordu.
Gerginleşen bu hava içerisinde PKK militanları 07.05.1991 günü Karaaslan Ailesi’nin evini basıp Faka Sabri’nin oğlunu yanlarında götürmek isterler. Babası buna şiddetle karşı çıkınca ev taranır ve olayda baba Faka Sabri ve anne Hayriye Karaaslan şehit olurlar. Evin küçücük kızı da yaralanır.
BEJNA NAZİK U ZERİF: ŞEHİT MUHAMMED ŞERİF
Aslında Muhammed Şerif ve babası, İslami düşünceye mesafeliydiler. Hatta oğullarını koruma amaçlı olarak davadan vazgeçirmeye de çalışıyorlardı. Ancak hidayet güneşi bir kere eve doğmuştu. Evdeki herkesi aydınlattığı gibi yavaş yavaş etrafı da aydınlatmaya başlatmıştı. Karaaslan Ailesi’nin evi İslami faaliyetlerin yürütüldüğü bir mekân haline gelmişti.
Muhammed Şerif, 01.02.1970 yılında İdil’de doğdu. İlçe merkezinde esnaflık yapıyordu. İdil’in zenginlerindendiler. Yukarıda da belirttiğimiz gibi şehid, önceleri davaya karşı mesafeliydi. Anne ve babasının şehadetinden sonra kendisinde olumlu değişiklikler oldu. Anne ve babasının taziyelerinin kalabalık olmasından çok etkilendi. Bundan böyle o da davanın bir eriydi.
Evini hizmete amade etti. Gelenlerin rahatlığı için maddi açıdan her fedakârlığı yapardı. O zamanlar çoğu evde klima yoktu. Ama misafirlerinin rahat etmesi için evine klima almıştı. Davaya hizmet bilinci ile bir otomobil satın aldı. İnfakta çok fedakârdı.
Arkadaşlarına, “Ben inşallah aranızdaki Ebu Bekir’im” derdi. Esnaf olması sebebiyle İdil’de ve toptan alışveriş yaptığı Gaziantep esnafı arasında dürüst bir şahsiyet olarak bilinirdi. Şehid olmaya yakın bir vakit arkadaşlarına “Ben şehit olmak istiyorum” diyordu. Nitekim babası ve annesinin şehadetinden 7 ay sonra kendisi de 28.12.1991 günü Alanya Caddesi üzerinde işyerinden evine aracıyla giderken saldırıya uğradı. Mermiler yan tarafına isabet etmişti. Elbiseleri delik deşik olmuştu. Delik deşik olan bu elbiselerini, İdil’deki arkadaşları şehadet arzusuyla sırayla giyerlerdi.
İlçe esnaflarından Şehid Muhammed Şerif’in şahsiyeti ile ilgili şu bilgileri aldık: “Mülayim bir kişiliği vardı. Ticaretinde çok dürüsttü. Zaten güvenilir bir aileye sahipti, samimiydi. Sık sık şehadetten bahsederdi. Anne ve babasının şehadetinden sonra samimiyeti daha da arttı.”
DÜKKÂNLARI DA YAKILDI
Aslında Şehidin İslami faaliyetler yaptığı süre çok kısadır. Buna rağmen kısa sürede aktif roller alarak hizmete şevkle başladı. Anne ve babasının şehadetinden sonra samimiyeti artmıştı. Durumu gören PKK militanları anne-babası ve kendisini şehit etmekle kalmamış aynı zamanda dükkânlarını da yakmıştı. Yine karlı bir kış günüydü. Toptancılık yapan Karaaslan Ailesi’nin şehir merkezinde “aşağı çarşı” diye tabir edilen yerde gıda maddesi sattıkları dükkânları kundaklandı. Dükkânın arka kısmını delen PKK’liler, benzin veya gaz yağına batırdıkları çaputları ateşe vermek ve içeri atmak suretiyle dükkânı tutuşturmuşlardı. Çevredeki dükkânlar da tahliye ediliyordu. Çünkü ateş diğer dükkânlara da yayılabilirdi. Dükkân içindeki teneke yağlar bomba gibi patlıyordu. Bütün bir İlçe yanan dükkânı seyrediyordu.
Karaaslan Ailesi hem malları hem de canları ile davaya sadakatin timsali olmayı hak etmişlerdir.
Ev bejna nazık u zerif
Jı bona İslama hanif
Te kıra kurban u feda
Hey bıra Muhammed Şerif
Zamanımızdan bir Mus’ab: