Eski Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı Abdülbasit Seyda, Suriye muhalefeti temsilcilerinin Erbil’de 3 gün süren görüşmeleriyle ilgili basın toplantısı düzenledi.
Suriyeli bazı muhaliflerle basın mensuplarının karşısına geçen Seyda, toplantılarda "Suriye’deki iç savaşı, Kürt grupların muhalefete katılması ve ülkesini terk edip çadırlarda yaşamak zorunda kalan insanlara yardım yollarını" görüştüklerini anlattı.
Suriye’deki bütün etnik unsurlara aynı mesafede olduklarına işaret eden Seyda, "Biz, Suriye’deki her mezhebe, etnik ve dini gruba 'korkmayın' diyoruz. Bunun için Erbil’e geldik. Burada Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’den de destek aldık" diye konuştu.
Seyda, IKBY'de 150 bin Suriyeli mültecinin bulunduğunu bildirerek, bu mültecilerin Domiz Kampı ve Köysancak’ta zor şartlarda yaşamlarını sürdürdüklerini ifade etti.
Kürt gruplarının Suriye muhalefeti içindeki önemine değinen Seyda, bu konu üzerinde uzun süren müzakereler yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Suriye Ulusal Konseyi ile Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi arasında bazı görüşmeler yapıldı. Kürt gruplar, ilk başlarda katıldılar ancak daha sonra bunu sürdürmediler. Şu anda bile dönseler Kürtlerin, Suriye muhalefetindeki yeri hazırdır. Koalisyon genişledi. Bundan dolayı bu meselenin üzerinde durmak ve Kürtlerin temsiliyetini artırmak gerekiyor."
Abdülbasit Seyda, yaşanan iç savaşta hangi tarafın terörist olduğunun tartışıldığını anlatarak, "Bize göre bugün en büyük terörist rejimdir. Tankıyla, topuyla, uçağıyla, bomba ve kimyasal silahıyla şehirlerin üzerine yürüyorlar. Fırınların önünde bekleyen grupların üzerine bomba yağdırıyor. Yardıma giden ambulanslara bile ateş ediyorlar. Birkaç defa Suriye’ye gittim. Halk, 'yaralıları taşımak için ambulans değil diğer arabaları getirin' diyordu. Çünkü rejim ambulansları hedef alıyor" yorumunda bulundu.
"Rejim, sivil insanları bombalarken kökten dincileri yok ettiğini iddia ediyor" ifadesini kullanan Seyda, şöyle devam etti:
"Oysa biz, ilk baştan beri 'dönüşüm olmasa zaten terörist gruplar ortaya çıkacak' diyorduk. Sonuç olarak terörizm, rejimden geldi. Bugün dünya, sessiz gibi duruyor ancak bütün devletler, Esed rejiminin gidişinin mümkün olduğunu kabul ediyor. Ruslara bile sordum Esed’in devam edip etmeyeceğini, mümkün olmadığını söylediler. 'O zaman bu kadar katliamına rağmen niye ona yardım ediyorsunuz' diye sorduğumda ise cevap vermediler. Ama ellerinde bir Suriye kartının olmasını istiyorlar."