Ah şu Suriyeliler var ya şu Suriyeliler… Türkiye'de yaşanan tüm kötülüklerin sebebi onlar (!) Onlar gelmeden önce Türkiye'nin hiçbir yerinde hırsızlık yoktu, hiç kimse işsiz değil ve sokaklarımızdan güvenlik ve asayiş akardı(!)
İşte bu sakat mantık var ya bu alçak mantıktır, Sakarya Kaynarca'da yaşanan katliamın sebebi.
Gözünüz aydın Eyy Vatanseverler(!) Bakın tam da sizin istediğiniz gibi oldu. Suriyeliler evlerine dönüyorlar. Hem de daha doğmayan bebek bile terketti, gidiyor sizin ülkenizden.
Yurt dışında ailesiyle beraber yıllardır mülteci olarak yaşayan biri olarak, mülteciliğin, sığınmanın, hayatın kıyısında yaşamanın ne olduğunu çok iyi bilirim. Hani o İslamofobik dediğimiz, yabancı düşmanı, faşist dediğimiz Avrupa ülkelerinde hiç kimse bu kadar alçakça bir muameleye maruz kalmadı.
Oysa onlar üzerlerine bombalar yağarken bombalarla ölmemek, çocuklarını korumak için yola koyulmuş ve binbir güçlükle, günlerce yürüyerek güvenli buldukları bir limana, kardeş bildiklerinin vicdanına sığınmışlardı.
Artık canları gibi namusları da güvendeydi (!)
Hangisi daha iyi olurdu acaba? Bombalarla parçalanıp ölmek mi yoksa sığındığın yerde, kurtuluş arayıp canını ve namusunu güvende hissettiğin yerde tecavüze uğrayıp 10 aylık çocuğu ve daha doğmamış bebeğiyle beraber başı taşla ezilerek mi öldürülmek.
Sakarya da yaşanan, aslında son günlerde yapılan propagandaların neticesinden başka bir şey değildir. Yapılan olumsuz propagandalar ve çoğu yalan olan iddialar zaten savunmasız olan bu insanları daha kolay bir hedef haline getirdi.
Yapılan her yanlışı toptan bütün Suriyelilere mal etme kolaycılığıyla, bir çok zalim onlara yaptığı haksızlıkları gizlemek istedi. Yanında üç kuruşa çalıştırdığı Suriyeli işçisinin maaşını vermemek için bir iftirayla kendini haklı çıkarmaya çalışanların oluşturdukları algı bile yaşanan utancın faillerindendir.
Elbette Türkiye'de yaşayan 3 milyon dolayında Suriyeli içerisinde suça bulaşanı, kötü niyetli olanı vardır. Ama en basit ve ferdi bir olayı bile bütün bir millete yüklemek işte böylesine utanç dolu sonuçları doğuruyor.
İnsanlar bir millete mensup oldukları için suç işlemezler. O yüzden de birinin işlediği suç onun milliyetiyle değil kişiliğiyle sorgulanmalı ve ona göre cezalandırılmalıdır. En ufak bir kavga sonrasında bile Anadolu şehirlerinde Suriyelilerin evlerinin kuşatıldığını yakılmak istendiğini görüp okuduk.
İşte tüm bunlar meyvelerini Sakarya Kaynarca'da Rahmun ailesinin başına gelenlerle verdi. Toptancı mantıkla gidecek olursak, bütün Kaynarca, Sakarya ya da Türkiye halkı için ‘Tecavüzcü Katil' mi diyelim. Demeyelim elbet. Ama Suriyeli muhacirler içinden çıkan bir hırsız ya da ahlaksız yüzünden bütün Suriyelileri de suçlamayalım.
Suçlamayalım ki; Kaynarca'da yaşanan vahşete bir kez daha maruz kalmayalım…
Rabbim Rahmet Eylesin…