Suriyeliler ve onların eğitimleri

Muhammed Ali AKAY

Gaziantep İl Müftülüğü 33 camide ‘Suriyeli çocuklarla camilerimizi paylaşıyoruz' sloganıyla eğitim vermeye başladı. Hem kızlar hem de erkek çocuklar için hafızlık, ahlak, temel dini bilgiler gibi birçok İslami ders verilecek.  Aslında çok ama çok geç kalınmış bir faaliyet… Geç de olsa, olması umut verici.

Malumunuz Türkiyeli Müslümanlar olarak Suriyeli kardeşlerimize gıda, battaniye, yakacak, barınma gibi birçok konuda; halkımız, İslami STK'lar, hatta devlet olarak elimizden geleni yaptık. Bu konuda birçok topluma göre çok önde bir konumdayız. Allah her hayır sahibinin hayrını kabul etsin. Antepli birçok dindar kardeşin evinde; misafir için battaniye, yorgan, döşek kalmadı. Suriyeli kardeşler ile paylaştılar.

Yukarıda saydığımız fedakârlıklar küçümsenemez. Avrupa sığınma kamplarına dahi kabul etmezken biz millet olarak bu mazlum halkı bağrımıza bastık. Ama ne yazık ki eğitim ve öğretim konusunu erteledik. Önceliğimiz olamadı. Suriyelilerin fizyolojik ihtiyaçlarını gidermek için gösterdiğimiz hassasiyeti, eğitimleri konusunda göstermedik. Sonuçta Antep gibi bir şehirde dahi 300000-400000 gibi ciddi bir nüfusa sahip olan bu insanların manevi eğitim boşluğunu yeterince dolduramadık. Suriyeliler bu ihtiyaçlarını mesela Antep'te yüzlerce STK kurarak gidermeye çalıştılar. Sonuçta bu Suriyelilerin kurduğu STK'lar iki halkı birleştiremedi ve kültürleri ümmete dönüştüremedi.

Evet, bu coğrafyanın iki büyük ülkesinin insanını bir araya getiren bir ilahi irade var. Farkında mıyız? Belki de bu iki toplum, ümmeti birleştirecek ve yeryüzünün zulüm çarkı bozulacaktı. İşte fırsat! Arap'ıyla, Türk'üyle, Kürt'üyle el ele verip ümmetin diğer halklarına da kıyam ve mücadele ve ittifak ruhunu aşılayabilirdik.

Olan olmuş, geçmişe bakıp da hayıflanmanın bir anlamı yok. Bakın ne Rusya'dan ne ABD'den dost olunmayacağı nasıl da ortaya çıkıyor. israil, Suriye'yi bombaladı. Savunma füzeleri işlevsiz kaldı. Niye? Rusya ayısı, Suriye'ye sattığı füzelerin kodlarını israil'e satmış. Dolayısı ile füzeler, israil uçaklarını dost olarak kabul etmiş ve işlevsiz kalmış. İşte! Domuzdan post, gâvurdan dost olmaz buna denir.

Bugün Antep'in fakir semtlerinden olan Karşıyaka gibi kenar mahallelerde yaşayan Suriyeli çocuklara Hıristiyanların açtığı dernekler aracılığı ile İncil okutuluyor ve dinlerinden vazgeçmeleri için para veriliyorsa biz düşünmeliyiz değil mi? Öyle ise çözüm nedir?

Devlet, Diyanet, Milli Eğitim, İslami STK'lar, Suriyelilerin kurduğu STK'lar bir araya gelmeliler. Suriye halkı ile Türkiye halkını Ümmet-i Muhammed'e dönüştürecek, tek çatı halinde İbrahimi millet olarak cem edecek bir eğitim müfredatı oluşturmalı ve verilmeliler. Bu vesile ile Araplara ulaşılabilir, 1. Dünya savaşından beri Araplarla oluşan ayrı gayrılık belki sona erer.

Özellikle İslami STK'lar bu konuda hem milli eğitimden hem diyanetten daha pasif davrandılar. Her şey yiyecek değil, bu insanların manevi desteğe de ihtiyaçlarının olduğunu ne yazık ki unuttuk.

Aslında her dindar kardeşimiz, kendine bir Suriyeli aileyi ‘kardeş aile' olarak görse idi ve onlarla ilgilenseydi sorun kalmazdı. Hem bizim milletin Arapçası ve diğer İslami vasıfları gelişir hem de bir Suriyeli aile telef olmaktan kurtulmuş olurdu. Ama bu konudaki tereddütler, Suriyeliler içinden çıkan bazı iffet mahrumu kişilerin hataları, zannımızca dindarların Suriyelilerden uzaklaşmasına sebep oldu.

Her neyse, geçmişten ders çıkarıp önümüze bakalım. İradesi güçlü, iffetli, iyi niyetli Ümmeti Muhammed'in işini üstlenmek isteyen kişi ve kurumlar bu halka sahip çıksın.

 Suriyelilerle el ele verip Ümmetin kurtuluşu için çalışmak dileğiyle.

Selam ve dua ile.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.