15 Temmuz ABD destekli cuntacı askerlerin darbe girişimini protesto etmek için ilk günden itibaren Atatürk Meydanında toplanan Suruçlular, 26’ncı günde de nöbet tutmaya devam etti.
Her yaştan halkın katılım gösterdiği nöbete Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi, HÜDA PAR Suruç İlçe Başkanı Halil Yavuz, AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Yavuz, Peygamber Sevdalıları Platformu Suruç İlçe Koordinatörü Ahmet Yılmazoğlu, Eğitim-Bir-Sen Suruç İlçe Başkanı Mustafa Durmaz da katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan darbe nöbeti ilahilerle devam ederken sık sık tekbirler ve salavatlar getirildi.
Önceki askeri devrimlerin ezanları susturduğunu ama son darbe girişiminin ezan ve selalarla püskürtüldüğünü söyleyen Peygamber Sevdalıları Platformu Suruç İlçe Koordinatörü Ahmet Yılmazoğlu, İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
Yılmazoğlu, “Bu askeri cuntanın arkasında bir üst akıl var. Bu üst akıl kim olduğunu belli ediyor. Biz diyoruz ki, halkımızın kabullenmediği hiçbir şeyin arkasında olmayacağız. Tam tersine karşısında olacağız. Halkımıza zarar gelecek her konuda kendimizi siper edeceğiz. Bu alanları ilk günden beri tekbirler, salavatlarla inlettik.” dedi.
Darbecilerin ikinci B planlarına karşılık halkın halen meydanlarda olduğuna dikkat çeken Yılmazoğlu, şöyle devam etti:
“Şuna kesin inanıyoruz ki su uyur düşman uyumaz. İslam tarihi bize öğretmiştir ki, her zaman için zulmün ve küfrün ikinci B planları olmuştur. B planları karşısında halkımız iman için, İslam için çıktıkları bu alanlarda ayrılmayacaktır. Biz demokrasi için alanlarda olmadık. Biz halkımızın geleceği ve İslam için meydanlarda olduk. Şükürler olsun halkımız bir bilince erişti. Şunu çok iyi biliyoruz ki, bu selalar, bu tekbirler, bu salavatlar, okunan bu ilahilerle yarasalar en karanlık dehlizlere hapsedilmesine vesile olur.”
“İncirlik Üssü sadece bir semboldür”
İncirlik Üssünün kapatılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Yılmazoğlu, “Muhakkak ki küfrün ana damarları vardır. Şu an ABD’nin birinci karargâhı İncirlik Üssüdür. Ondan dolayı İncirlik sadece bir semboldür. Küfür, her yerde kendine yer bulabiliyor. Darbe teşebbüsünün İncirlik’ten planlanmış olması ve içimizdeki hainlerle ortaklaşa bir operasyon olması görünür bir şeydir. Küfrün bütün yuvalarının dağıtılması için, birinci önceliğinin de İncirlik’ten başladığını biliyoruz.” şeklinde konuştu.
15 Temmuz’un karanlık bir gece olduğunu söyleyen emekli imam Ahmet Kaya ise, “Türkiye için vampirlerin, yarasaların kol gezdiği karanlık bir gece olarak tarihe geçmiştir. Bu karanlık gecede halkımız, milletimiz ve inançlı, imanlı insanların bu darbeye karşı tek vücut, tek parça olup çıplak elleriyle tanklara, tüfeklere, toplara karşı durmuşlardır. Bu imanın ta kendisidir. Bu azim ve mücadele bu insanlarda olduğu müddetçe, hiç kimsenin bizi yıkamayacağını bütün dünyaya göstermiş olduk. Bugün 26’ıncı gündür buradayız, meydanlardayız ve her zaman burada olacağız. Nöbet tutmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Bu darbeler İslamiyet’i yok etmek adına yapılan şeylerdir”
Bu meydanlarda sadece gelecekleri için nöbet tuttuklarını dile getiren Kaya, “Ortadoğu’da yaşanan, 6-7 yıldan beridir yaşanan bir süreç var. Amaçları, gayeleri İslam ülkelerini yok etmek, İslam ülkelerinin dini inançlarını tamamıyla sömürmek ve onların ellerindeki mallarını, mülkleri Avrupa’ya taşımaktır. Bu darbeler İslamiyet’i yok etmek adına yapılan şeylerdir. İslamiyet’in son bir kalesi kalmış onu da fetih etmek istediler. O da Türkiye’ydi. Allah’ın izniyle biz imanlı insanlar, imanlı gençler sayesinde onlara engel olduk. Bütün amaçlarını 40 yılda yapmak istediklerini Allah’ın izniyle Allah’ın verdiği güçle imanla biz hedeflerine ulaşmalarını engelledik.” şeklinde konuştu.
Yapılan dua ile devam eden nöbetin yarın yapılacak mitingle son bulacağı öğrenildi.
İLKHA