Susa: Cennete açılan kapı

Mirza ARAS

İslam'ın prensiplerini, ahlak ilkelerini, muazzam ve ulvi düşüncelerini ve dinin özen göstermiş olduğu hayat tarzını yaşamak isteyen Müslümanların doksanlı yıllarda nasıl büyük bir baskı altında yaşadığını, Müslümanlarla bölge halkı arasında nasıl korku duvarlarının örüldüğünün en bariz örneği Susa Camii katliamıdır. Susa Camii katliamı aynı zamanda mürted örgütün yüzündeki maskelerin nasıl indirildiğinin açık bir belgesi durumundadır.

Susa cami katliamı sadece bölge Müslümanlarının tarihinde bir dönüm noktası değildir. Aynı zamanda yüce İslam tarihinin içinde de önemli bir dönüm noktasıdır. Doğru yolda hareket etmek isteyen ve İslam'ın gereklerini yerine getirmeye çalışan Müslümanların nasıl vahşice katledişlerinin tarihi belgesidir.

Susa yarenleri kıyamete kadar İslam'a hizmet eden bütün İslam davetçilerinin örnek alması gereken bir okuldur. O günün zor şartlarında sadece İslami bir hayat yaşamak isteyen Susa yarenlerinin, nasıl hunharca, kalleşçe ve haince şehit edildiklerinin açık bir belgesidir.

Tarihin bütün dönemlerinde dine kin besleyenlerin fırsat buldukça nasıl pervasızca dine saldırdıklarını ve İslam davetçilerini nasıl şehit ettiklerini çok iyi biliyoruz.

Bu zalim terör şebekesiyle mücadele etmek için sadece bölge Müslümanlarının değil aynı zamanda Türkiye'nin batısında yaşayan Müslümanların da Susa Camii katliamının nasıl yapıldığını ve PKK'nin nasıl dinsiz ve kalleş bir cinayet şebekesi olduğunu bilmeleri gerekmektedir. Türkiye'de yaşayan bütün Müslümanların Susa cami katliamını gündemde tutmaları ve o saldırıda neler yapıldığını, masum ve izzetli bir hayat yaşamak isteyen İslam âşıklarının nasıl şehit edildiklerini öğrenmelidir.

 Müslüman halkımız başta olmak üzere vicdan sahibi herkesin Susa camisinde yapılan katliamı ve vahşeti bilmesini ve gerçekleri görmesini sağlamalıyız. Mürted örgütün kırk yıldan beri bölgeyi İslam'dan ve insanları Allah inancından tamamen arındırmak için neler yaptığı, nasılyoğun eğitim ve propaganda faaliyetlerinegiriştiği, buna rağmen bugün Allah'ın inayeti ile zelil bir durumda oldukları da ortadadır.

Susa katliamı PKK'nin bütün bu sinsi planlarının ve İslam'ı hedef seçtiklerinin en somut göstergesidir. Çünkü kırk yıllık tarihlerinde şunu öğrenmişlerdir: Kendilerini yenilgiye uğratacak tek güç İslam'dır. İslam'ınyüce mesajı tüm güzelliği ile adaletiyle Müslüman Kürt halkının kalbinde olduğu müddetçe onların komünist bir devlet kuramayacakları çok iyi bilinmektedir.Bunların takmış olduğu dinsizlik maskesinin düşmesi için tek kurtuluş çaresi, Susa yarenlerinin izinden gidecek ve bölgede etkin bir şekilde Kur'an ve sünnete âşık bir gençliğin yeşermesidir.

PKK'nin İslam'a hizmet eden cefakâr ve fedakâr İslam davetçilerine saldırması ve onlarcasını katletmesi hala hafızalarımızda canlı bir şekilde durmaktadır.Demokrasi, barış ve kardeşlikten bahseden bu cinayet şebekesinin, eskiden nasıl köyleri basıp masum kadın ve çocukları katlettiklerini bilmeyen yoktur.Hain örgütün kırk yıllık karnesi zulümlerle, cinayetlerle, katliamlarla doludur. 

26 Haziran 1992 tarihindeDiyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Susa köyünün camisinde yatsı vakti ibadet eden Müslümanlarınnasıl kalleşçe şehit edildiklerini unutmayacağız, unutturmayacağız.  Susa cami katliamı Kerbela'nın küçük bir şubesi konumundadır.  Çağın zalimleri şunu iyi bilmelidir ki Hüseyin'in emanetini taşımak isteyen ve bu uğurda o şerefli sancağın altında her türlü zorluklara katlanmak isteyen binlerce yeni Hüseyin Çetinkaya, Molla Abdülhaluk, Sait, Meki, Medeni, Zeki, Muhammed Ali, Hacı Ahmet, Muhammed Emin ve Adnan'lar sırasını beklemektedirler.

Selam'ın en güzeliaziz Susa yarenlerine ve dava arkadaşlarına olsun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.