Geçtiğimiz yıl 100 milyar dolarlık rekor bütçe açığı veren Suudi Arabistan hükümeti bankalardan 6-8 milyar dolar arasında kredi almak için harekete geçti. Krallık yönetiminin yıllar sonra ilk kez bir finansal kurumdan kredi almak zorunda kalması dikkat çekici!
Bu neyi ifade ediyor? Bütçesi hep fazla veren Suudi Arabistan Krallığı ne oldu da bütçesi açık vermeye başladı? Borç veriyorken borç alır duruma düştü?
Krallık 2015 yılını 100 milyar dolarlık rekor bütçe açığıyla kapattı. Riyad yönetimi, uzun bir süredir açığı döviz rezervlerini ve yerel tahviller kullanarak kapatmaya çalışıyordu. Döviz rezervleri hızla eriyor. Döviz rezervlerinin birkaç yıl içinde tamamen yok eriyeceği belirtiyor. Piyasaya sürülen yerel tahviller de ülkenin bankacılık sistemindeki likiditeyi daralttı.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Suudi Arabistan'ın notlarının “düşürülmek üzere izlemeye” alındığını açıklamıştı. Diğer yandan Uluslarararsı Para Fonu (IMF) gelirinin neredeyse yüzde yüzünü petrolden elde eden Suudi Arabistan'ın 5 yıl içinde iflas edebileceği tahmininde bulunmuştu. İMF'nin tahminlerinin ne kadar gerçekçi olduğu ise tartışılır.
Financial Times'ın haberine göre, Suudi Arabistan ilk kez küresel tahvil piyasalarına girecek. Ülkenin küresel tahvil piyasalarına girme kararı, azalan petrol gelirlerinin, ülkenin maliyesini vurduğunun göstergesi olarak yorumlanıyor. Suudi Arabistan, ulusal ve uluslararası piyasada tahvil alım programından sorumlu bir borç idare dairesi de kuracak.
Dünyanın en önemli petrol ekonomisi olan ve bugün sahip olduğu rezervler ile 90 yıl süre ile petrol gelirlerini sürdüreceği tahmin edilen Suudi Arabistan petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda gösterdiği iniş ve çıkışlardan doğrudan etkileniyor. Ham petrol üretimi yanında ekonomi içerisinde petrole dayalı sanayilerin ekonomi içerisindeki ağırlığı ve toplam ihracat ve kamu gelirlerinin %90'ının petrol ve ilgili sektörlerden oluşması nedeniyle Suudi Arabistan'ın ekonomik performansında petrol fiyatlarının önemli bir etkisi vardır. Kamu gelirlerinin % 85-90'ı, ihracat gelirlerinin ise %90'ı petrol sektöründen elde ediliyor.
Suudi Arabistan halkı ithalatın büyüklüğüne rağmen, oldukça yüksek bir refah seviyesinde yaşıyor. Halkın barınma sorunu bulunmuyor. Lüks arabalar yoğun talep görüyor. Sağlık ve eğitim hizmetleri devlet tarafından temin ediliyor. Ev hizmetleri dahil tüm zahmetli işler yabancılar tarafından yapılıyor. Kısacası Suud halkı konforuna düşkün ve bundan vazgeçmiyor.
Suudi Arabistan petrol ihraç edip ihtiyacı olan mal ve hizmetleri ithal etmek şeklinde petrol kaynaklarından yararlandığı gibi, bu ucuz enerji kaynağını kullanarak refah düzeyini artırıyor. Ucuz petrol fiyatları sayesinde kapalı alanların serinletilmesi, asfalt yollar yapılması, deniz suyunun tatlı suya çevrilmesi ve elektrik kullanımı düşük maliyetlerle gerçekleştirebiliyor. Petrolün hammadde olarak kullanıldığı sanayi tesisleri kurularak çoğu ürün düşük maliyetle üretilebiliyor.
Uluslararası piyasada petrol fiyatları sürekli düşüyor ve bu doğrudan doğruya Suudi Arabistan ekonomisini etkiliyor. Fiyatlar düşmesine rağmen, Suudi Arabistan ve Körfez'deki müttefikleri, dünya petrol pastasından pay kaybetmemek için üretimi kısmadan, petrol pompalama politikasını sürdürüyor. S. Arabistan'ın günlük petrol üretimi bugün yaklaşık 10 milyon varildir.
Suudi Arabistan dünyanın petrol hükümranlığını elinde tutuyordu. Ancak ABD bu hükümranlığını elinden aldı. Suudi Arabistanın en büyük mücadelesi bu hükümranlığı elinden kaçırmamaktır. ABD enerjide kendi bağımsızlığını kazandıkça, Suudi Arabistan'a verdiği koşulsuz destek de yavaş yavaş azalmaya başladı.
Petrol fiyatlarının daha da düşmesi, bütçe gelirlerinin hemen hemen yüzde 90'ını hidrokarbonlardan sağlayan S. Arabistan ekonomisini daha da zorlayabilir. Ortadoğu jeopolitiğinde enerji ve enerji fiyatları, uzun süredir bir silah olarak kullanılıyor ve düşen petrol fiyatlarından S. Arabistan ekonomisi doğrudan etkileniyor.
Suud krallığı ekonomisindeki bu krizden sonra ne tür tedbirler alacak, bunu zaman gösterecek diyor ve sizi Allah'a emanet ediyorum.