Elhamdülillah, bir İslam toprağından daha Amerika pılını ve pırtısını toplayıp kaçtı. Aslında toplayamadan kaçtı desek daha doğru olur. Çünkü dünya basınına düşen o zillet görüntülerinde, o kadar insanın arasından uçakla havalanıp kaçmak ancak can korkusundan olsa gerek.
Önce Rusya, şimdi de Amerika Afganistan’da mücahitlerin eliyle zilleti tattı. Kahraman Afgan evlatları tıpkı babaları ve dedeleri gibi savaşa savaşa düşmanı kovdular. Hem de her seferinde yanlarına birçok milletten ve ırktan insanları alarak saldırmalarına ve silahlı kuvvetler olarak da kıyaslanmayacak derecede fark olmalarına rağmen, iman ve azmin gücüyle düşmanlarını perişan ettiler.
Şimdi Amerika kuyruğu dik tutmaya çalışıyor ama nafile. Artık bütün dünya olayları ve savaşları canlı canlı izliyor. Kimse gerçekleri saklayamaz. NATO denen batının lejyoner birlikleri, Birleşmiş Milletler denilen zulüm birlikleri, ne yaptıysa da başarılı olamadılar. Tarih yine tekerrür etti. Tabii ki ders almayanlar için.
Şimdi kardeşlik ve merhamet zamanı. Zafere erenler bu zaferin şükrü için şefkat ve merhamet kollarını açmalı. Tıpkı peygamberin Mekke’yi fethettiğinde takındığı tavır gibi insanları af etmeli. İki ateş arasında kalan insanları düşmanlaştırmak kimseye bir fayda sağlamaz. Mekke pratiği ile halkımızı kucaklamalı, hatalarını af etmeli, birlik ve beraberlik için çaba sarf etmelidir. Çünkü bu saatten sonra düşmanın sızması ancak iç çatışmalar ile mümkün olabilir. Afganistan’ın çok uluslu yapısı buna çok müsaittir. Ama adalet, liyakat ve müşaveret noktasında İslam’ın tavsiyelerine uyarsak, bütün fitne yollarını kapatırsak, inşallah düşmanlar da buna fırsat bulamazlar.
Kimse de bu zaferi küçümsemesin. Oturduğu yerden de ahkâm kesmesin. Biz doğrunun yanında yanlışın karşısında olmalıyız. Kimliği, daha önceki durumu, düşüncesi daha öncede kalmıştır, insanlara değişebilecekleri fırsatlar vermeliyiz. Olumsuz kararlar da ancak pratik ile görünce karar verilebilir. Yoksa ezberden konuşmak bizi çıkmaz sokaklara sürükler ve düşmanların ekmeğine yağ sürer. Biz verilen beyanları, söylenen sözleri doğru kabul eder uygulamasını bekleriz.
Yoksa Afgan halkının bu büyük zaferini küçümsemek, beğenmemek, iftira atmak, karalamak kimsenin haddine değil. Amerika’nın karşısında nice devletler diz çökerken bu mücahitler ona diz çöktürdüler elhamdülillah. Bu kadar şehidin kanını döktüğü bir mücadeleyi oturduğu yerden mahkûm etmek ancak düşmanın işine yayar.
Bize düşen kardeşlerimize destek olmak, yanlışlarını uygun ve hikmetli bir dille izah etmek, doğrularını savunmak ve biraz da sabretmektir.
Allah Afganistan’ı selamete ulaştırsın. Yöneticilerine peygamberi ahlakı ve yönetimi nasip eylesin. Zaferlerini Allah’ın emrettiği bir yönetimle taçlandırsın. Dünyaya sahabe ahlakını, insanlara İslam’ın adalet, merhamet ve kardeşliğini göstersin.