Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu önünde başın açıklaması yapan Türk Arap Medya Derneği (TAM) Başkanı Turan Kışlakçı, 2 Ekim'de Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü açıklanan Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın cenazesinin nerede olduğunu sordu.
Cenazenin kedilerine verilmesini isteyen TAM Derneği Başkanı Kışlakçı, Suudi Arabistan Başkonsolosluğu önünde Türkçe ve İngilizce basın açıklaması yaparak, Cemal için adalet istediklerini söyledi.
"Bugün buradan bütün dünyayı göreve çağırıyoruz. Cemal için adalet İstiyoruz. Cemal'in katillerinin bulunup cezasını çekmesini istiyoruz." diyen Kışlakçı, "Değerli dostum, gazeteci, düşünür ve Türk Arap Medya Derneğinin üyesi Cemal Kaşıkçı burada eli kanlı katillerce katledildi. Hem de insanlık tarihinin gördüğü en vahşi şekilde. Bu eli kanlı katillerin planları vardı. Ama bozuldu. İlk günlerde kaçırıldığını düşünerek, öldürülmesinin kimseye bir fayda sağlayamayacağına inanarak, Saad Hariri’nin kaçırılmasını hatırlayarak, bu kapıdan çıkacağına inandık. Ancak üçüncü günün sonunda bize güvenilir kaynaklardan ısrarla gelen bilgilerin ışığında ümitlerimiz kayboldu ve Cemal’in vahşice öldürüldüğünü biz de kabullenmek zorunda kaldık. Bu gerçeği de 4’üncü günden itibaren tüm dünyaya sizlerin aracılığıyla duyurduk." ifadelerini kullandı.
Kışlakçı, "Biz Türk Arap Medya Derneği (TAM) olarak tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu konuda hassasiyet gösteren, ekonomik ilişkilerini yeniden gözden geçiren, Riyad Ekonomik forumuna katılımlarını iptal eden tüm devlet adamlarına, iş adamlarına, politikacılara da teşekkür ediyoruz. Ama en büyük teşekkürü de bütün bu süreci müthiş bir özveri ve diplomasiyle yöneten bize olan desteklerini her an hissettiğimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a borçluyuz" şeklinde konuştu.
"Bu iş burada bitmedi"
"Ancak bu iş burada bitmedi! Daha yeni başlıyor" şeklinde konuşmasına devam eden Kışlakçı, şunları dile getirdi:
"Bugün buradan bütün dünyayı göreve çağırıyoruz. Cemal için adalet İstiyoruz. Cemal'in katillerinin bunu cezasını çekmesini istiyoruz. Ancak sadece 18 adamın değil, bunlara emir veren iradenin de cezalandırılmasını istiyoruz. Müslümanların arasına fitne sokan, dünyada dinimiz İslam’ın algısını hiç hak etmediği biçimde bozan, tüm zamanların en büyük terör eylemini gerçekleştiren, özgür gazeteciliğe umarsızca saldıran bu iradenin de hesap vermesini istiyoruz. İşte bu yüzden de Suudi Arabistan’ın Kralı Selman’a, Al-i Suud’un akil insanlarına ve büyüklerine Nisâ Suresi, 135. Ayeti ve Yüce İslam Peygamberinin Hadis-i Şerifiyle sesleniyoruz. ‘Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.’ Ayet-i Kerimesi uyarınca ve kızı Fatıma da olsa taraf olmadan, ayrım yapmadan adaleti sağlayan cezasını veren bir Peygamberin ümmetine yaraşır şekilde Cemal için adaleti sağlayınız."
Kışlakçı, "Suud yönetiminde başlatacakları değişimin gerçekten manada bir değişim olmasını temin ediniz. Cemal'in ailesinin oradaki güvenliğini ve gerekiyorsa da yine güvenli bir şekilde çıkışlarını temin ediniz. Suud basınında bizler hakkında haksızca yapılan yalan yayınların durdurulmasını ve tekzibini sağlayınız ve isteklerin belki de en önemlisi Cemal için adalet. Cemal için adalet. Cemal için gerçek bir adaletin tecelli etmesini talep ediyoruz." dedi.
"Bize Cemal'i verin"
"Cemali kaçırmak için insanlık dışı bir yönteme başvurdular." diyen Kışlakçı, "Biz Müslümanlar olarak Kral Salman’ın bunları yapacak güce sahip olduğundan şüphemiz yok. Ancak Al-i Suud’un akillerini de bu istikamette kendisine destek olmaya çağırıyoruz. Ayrıca Trump’ın kendi silah lobisini korumak adına yapmış olduğu talihsiz ifadeleri Amerikan halkı için bir utanç olarak görüyoruz. Amerikan kongresinin her iki taraftan da değerli üyelerinin bu süreçte vermiş oldukları destekleri çok ümit var görüyoruz. Eminiz ki ülkelerinin en önemli basın kuruluşunun göz bebeği ve pasaportunu almak üzere olan bir vatandaşları için Adaletin peşine düşeceklerdir. Cemal’in canını alan eli kanlı katillerin kurmuş oldukları planları bozulunca elleri ayaklarına dolandı ve Cemali kaçırmak için insanlık dışı bir yönteme başvurdular. Kaçırdılar mı? Nereye kaçırdılar? Nasıl Kaçırdılar? Bunların bir önemi kalmadı. Şu anda tek bir şeyin önemi var. Bize Cemali verin. Verin ve cenazesini kaldıralım. Karanlık bir oda da dehşet verici detaylarla katledilen ve bedeni saklanmaya çalışılan Cemal Kaşıkçı'nın vedasını bütün dünya izlesin. Washington’da, Londra’da, Paris’te dünyanın dört bir yanında Cemal için sesini yükselten dostları İstanbul’a gelsin. Hür dünyanın tüm liderleri İstanbul’a gelsin. Temiz ve özgür gazeteciliğe ve özgür düşünceye inanan her dinden her toplumdan tüm aydınlar İstanbul’a gelsin. Ve biz Cemal’i dünyanın başkentinden İstanbul’dan ebediyete uğurlayalım." ifadelerini kullandı.
Cemal kaşıkçının Twitter hesabında yaptığı son paylaşımı hatırlatarak konuşmasını sonlandıran Kışlakçı, şu ifadelere yer verdi:
"Sözlerimi Cemalin Twitter hesabında kullandığı sloganıyla bitirmek istiyorum. ‘Sözünü Söyle… Ve Git…’ O sözünü söyledi ve gitti. Allah Rahmet Eylesin."
İLKHA