Türkiye genelinde koronavirus tedbirleri kapsamında uygulanacak 17 günlük "tam kapanma" uygulaması bu akşam saat 19.00 itibarıyla başlıyor.
Erzak telaşına düşen halk, çarşı ve semt pazarlarına akın ederek ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı. Sosyal mesafe kuralının göz ardı edildiği semt pazarlarında kalabalıklar oluştu.
Semt pazarı esnafı "tam kapanma" uygulamasının yanlış bir uygulama olduğunu belirterek her mahallede bir gün semt pazarının kurulabileceğini söyledi.
Semt pazarlarının kapanması ile birlikte halkın, marketlere yöneleceğini belirten esnaf, halkın alım gücünün marketlerden alış veriş yapmaya yetmeceğini savundu.
Halk ise "tam kapanma" uygulamasının yerinde bir uygulama olduğunu ama devletin halka destek vermesi gerektiğini ifade etti.
Haliliye İlçesinde bulunan Perşembe pazarında esnaf ve halk, tam kapanma uygulamasıyla ilgili İLKHA'ya konuştu.
"Halk pazarlar nasıl açıksa semt pazarları da açık olmalıdır"
17 gün sürecek tam kapanmanın kendilerini çok etkilediğini belirten Hasan Ertuğrul, "Burası semt pazarı ama aslında halk pazarıdır. Mahallede market açık oluyorsa pazarlar da açık olmalıdır. Bu şekilde millet alışveriş yaparak evine döner. Halk, nasıl ki alışverişini marketlerde kapalı alanlarda yapıyorsa pazarda da aynı şekilde alışverişini yapabilir. Bu tamamen yanlış bir uygulamadır. Tamamen bir kapanma olacaksa marketlerde kapansın, haftada belli bir gün ve saatte açılsın. Her mahallede de bir semt pazarı hafta bir gün açık olsun. Bizde gıda sektörüyüz. Halk pazarları nasıl açıksa semt pazarları da açık olmalıdır. Millet hepsi borçlu harçlı… Eşyalarımızın çoğu hepsi kaldı. Bu eşyaları 20 gün boyunca ne yapacağız. Tezgahımda 10-15 bin liralık malzeme var. 20 gün sonra hepsi bozulur. Bu uygulama tamamen bizi bitirmiş oldu. Halkımız fakirdir gidip marketlerden alış veriş yapacak güçleri yoktur. Bu insanlar zaten markete gidebilse niye pazara geliyorlar. Market ile semt pazarı fiyatları arasında yarı yarıya fiyat farkı var. Millet pazara ucuz olduğundan dolayı geliyor. Pazarlar kapandığı zaman insanlara markete yönlenecektir. Bu tamamen yanlış bir uygulamadır." şeklinde konuştu.
"17 gün boyunca ürünler tarlada toplanmazsa ne hale gelir"
Esnafın 17 günlük kapanma uygulamasından dolayı zor durumda kalacağını ifade eden Mahmut Kaçak,"Bütün Türkiye'nin yaptığı gibi bizde bir fekarlık yapmak zorundayız. Bu konuda devletin bize sahip çıkması gerekir. Benim şu an 6 elamanım var. Bu elamanlar neredeyse 30 nüfus yapıyor. Bu 30 nüfus, 17 gün boyunca bir de bayram üzeri beş kuruş parasız kalacak. Sen bizi bırak bir de üreticiyi düşün. 17 gün boyunca ürünler tarlada toplanmazsa ne hale gelir. Devletin buna bir destek vermesi lazım. Bu konuda bize sahip çıkması lazım. Devlet, bizi yüz üstü bırakmasın. Yetkililer, madem ki bize evden çıkma diyorsa o zaman bize sahip çıksın. Bugüne kadar salgın dolayısıyla bize kimse beş kuruş para vermedi. Bize 17 gün boyunca otur diyorlar ama ben beni doyursunki ben oturayım. Aç olarak ben oturamam kimse kusura bakmasın. Ben cezayı göz önüne alarak çıkmak ve çalışmak zorunda kalacağım." diye konuştu.
"17 gün evde kalsak ölecek miyiz?"
Tam kapanma uygulamasının yerinde ve doğru bir karar olduğunu ifade eden Mahmut Yılmaz, "Tam kapanma uygulaması uygundur. 17 gün yerine 20 gün olsa daha iyi olurdu. Halk 17 gün evde kalacak ve sağlıklı kalacaklar. Evde huzurlu kalacaklar, hastanede vakit geçirmeyecekler. 17 gün evde kalsak ölecek miyiz? Hastanede kalsak virüsten öleceğiz. Evde kalıp ailemizle birlikte kalıp vakit geçireceğiz. Bazı insanlar 17 gün evde kalmaktan şikayetçi. Ne olmuş 17 gün evde kalsak?" şeklinde konuştu.
"Böyle bir kısıtlamanın daha önce gelmesi gerekirdi"
17 gün sokağa çıkma kısıtlamasında devletin halkına yardım etmesi gerektiğini belirten Halil Binici, "Böyle bir kısıtlamanın daha önce gelmesi gerekirdi. Avrupa ülkeleri ve Çin, sokağa çıkma kısıtlaması getirerek kendilerini virüsten temizlediler. Bir tarafa hastalık bulaşır, diğer tarafa bulaşmaz diye arada kalındı. Zengin ve fakiri aynı seviyeye getirdiler. 17 gün evde kalmamız çok güzel bir şey ama vatandaşa yardım yapılırsa güzel olur. Örneğin giyimci, mal alıp dükkâna koymuş ama nasıl satacak? İnşaat işçisi evde oturup ne yapacak? Toprak mı taş mı yesin? Pazarcı tarladan bir liraya aldığı ürünü burada 6-7 liraya satıyor. Kimseye faydası olmuyor. Devlet, bu duruma baştan el atsaydı ve çalışanları maaşa bağlasaydı hastalık kalmazdı. Ev başı 3 bin lira verse hastalık da biterdi, Avrupa böyle yapıyor. Havalar sıcak, millet 17 gün evde çatlayacak. Gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz." dedi.
"Hastalık başımızdan eksik olmuyordu"
17 gün sokağa çıkma kısıtlamasından sonra hastalığın bitmesini temenni eden Mehmet Serkan Beyazkuş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı tam kapanma kararından dolayı tebrik ediyorum. Zaten böyle bir kısıtlamanın gelmesi gerekirdi. Hastalık başımızdan eksik olmuyordu. İnşallah 17 günlük kısıtlamadan sonra hastalık def olup gider. Allah'ın izniyle rahat nefes alırız." diye konuştu.