Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı (BETAV) öncülüğünde, Bitlis’in geçmişten bugüne tarihine ışık tutan "Bitlis Kent Belleği Sunumu" programı düzenlendi.
Bitlis Eren Üniversitesi Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen programın açılış konuşmasını yapan Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı Şube Başkanı Muzaffer Ahlat, tarihi ve ticari zenginliğin birikimiyle farklı kültürlerin, inançların ve dillerin yaşadığı şehir olan Bitlis’in; 20’nci yüzyıl başında karşılaştığı Rus işgali, birinci dünya harbi ve Ermeni tehciri ile yıkama uğrayarak, nüfusunun azaldığını, iktisadi ve sosyal hayatının tükendiğini hatırlatarak, programa katılan tüm katılımcılara teşekkür etti.
“Bir şehrin hafızası tarih yazımında çok büyük oranda yer almaz”
Kent belleğine ilişkin bir sunum yapan Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı denetim kurulu üyesi Sabite Müftügil; bir şehrin coğrafyası, fiziki şartları, tabiatı, iklimi, havası ve suyu, o şehrin karakterini şekillendirdiğine vurgu yaparak, bir şehrin hafızasının tarih yazımında çok büyük oranda yer almadığını belirtti.
Müftügil, “Kentlerin belleği olur mu? İnsanların belleği olduğu gibi, kentlerin belleğinden veya hafızasından söz edebiliriz. Hatta insanların karakteri olduğu gibi, kentlerinde karakterinde söz edebiliriz. Bir şehrin coğrafyası, fiziki şartları, tabiatı, iklimi, havası, suyu, o şehrin karakterini şekillendirir. Aynı zamanda tarihi, yani kurulduğu zamanlardan bu yana, o şehirde gerçekleşen tüm olaylar, bu olayların insanlar ve mekânlar üzerinde bıraktığı izler hafızayı oluşturur. Bir şehrin hafızası, tarih yazımında çok büyük oranda yer almaz.” dedi.
“Geleneksel tarih yazımı siyasi ya da askeridir”
Geleneksel tarih yazımının siyasi olduğu vurgusunda bulunan Müftügil, şunları söyledi: “Geleneksel tarih yazımı siyasi ya da askeridir. 19’ncü yüzyılda, tarih bir bilim olarak geliştiği zaman bile, daha objektif, daha evrensel bir tarih yazımından söz ettiğimiz zaman bile, tarih yazımının siyasi olduğunu görüyoruz. İktidarların, devleti yönetenlerin, siyasetçilerin, eylemleri ile oluşan tarihten söz ediyoruz. Şüphesiz tarihi; yöneticiler, iktidarlar, siyasi değer eylemleriyle ve kararlarıyla belirliyorlar. Şehirler kuruyor, şehirleri yıkıyorlar. Ülkeler kuruyor, ülkeleri yıkıyorlar.”
Program; Erap Yaşar Azap tarafından; 20’nci yüzyılın başından bu yana Bitlis’e genel bir bakışı konu alan sunumunun ardından, ‘Unutma Kardeşim Bitlis’ belgesel gösterimiyle sona erdi.
İLKHA