Taşgetiren'in Cerbeze Sanatı

Nezir TUNÇ

30 Temmuz ‘da Ahmet Taşgetiren'in Star gazetesinde kaleme aldığı “İdrak Çağrısı-4” /”Hizbullah FETÖ” başlıklı yazısı ve bu çerçevede bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Öncelikle makalenin giriş kısmında, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore'nin dilinden, 15 Temmuz Darbe girişiminin arkasında FETÖ var mı yok mu? konusunda bir netlik olmadığı algısını oluşturmaya çalışıyor. Daha sonra FETÖ'nün ihanet ve cürümlerini bir kenara bıkarak geçmişte FETÖ, PKK, JİTEM ve Ergenekoncuların Hizbullah'a attıkları iftira ve asılsız iddiaları kanıtlanmış birer delil olarak sunuyor.

Taşgetiren ne yapmaya çalışıyor? Neye, kime hizmet ediyor? Kimlerin talimatlarıyla bu satırları yazıyor? Attığı bunca iftiraların delillerini nerden getiriyor? Hani “Müddei iddiasını ispatlamakla mükelleftir, ispatlamadığı takdirde müfteri olur” kaidesi gereğince ya iddialarını ispatlar ya da on binlerin nezdinde “Hoca, Ağabey” olarak anılan Bay Taşgetiren “Müfteri” olarak anılacak. Yok, eğer yanlış yaptığını, sahadaki yanlış algılardan etkilendiğinin farkına varmışsa, iki haftalık tatil sonucunu beklemeden özür dilemeli ve on binlerden helallik dilemelidir.

Konu ile ilgili basına açıklamalarda bulunan Hizbullah Ana Davası avukatı Hüseyin Yılmaz,  “Konu ile ilgili daha önce defalarca Taşgetiren ile görüşüldüğü, bazı konuların ona delil ve belgeleriyle gösterildiği ve onun da tatmin olduğunu” açıklıyor.  Ayrıca “Geçmiş dönemde davalara ben baktım. Birçok dosyayı inceledim. Söyledikleri tamamen derin yapının iftiraları. O dönemdeki FETÖ'cülerin iftiraları. Söylediği konuların ispatı yok. Mahkeme dosyalarında da söylediğinin tersine bilgiler var.” şeklinde açıklamalar yaptı.

Akıncı Üssü Davasının başlayacağı bu günlerde bu asılsız iddiaları gündeme getiren Taşgetiren ile ilgili, Acaba “Kripto FETÖ'cü”lerden midir? sorusu akıllara gelmiyor değil. Çünkü geçmişi, akrabaları ve yorumları konusunda soru işaretleri vardır. Şöyle ki; 9 Eylül 2014 Star gazetesindeki yazısında “Cemaatin Gazetelerinde, dergilerinde yazı yazdım, Burç'ta konuştum, zaman zaman konferanslara davet edildim… Kardeşlerim, yeğenlerim içinde Camiada olanlar var…” şeklinde açıklamaları var. Ayrıca daha önce Pensilvanya'ya gittiğini ve oranın manevi ortamını şu yaldızlı cümlelerle dile getirdiği herkesçe biliniyor. “Pensilvanya'da, Fethullah Gülen Hocaefendinin ikamet ettiği dağlar arasındaki obada iki gece bir gündüz geçirdim. Bu sürenin yoğun bir ibadet ortamı içinde geçtiğini belirtmeliyim.”

Ayrıca Taşgetiren 14 Haziran 2017 tarihinde Star gazetesinde yayımlanan yazısında FETÖ'nün terör örgütü olmadığını savunarak hukuksal taktiklerle şu satırları yazıyor “Hukukçular diyor ki; Herhangi bir örgütün ‘Terör örgütü' olarak tanımlanması için yargı kararı gerekir. Şu ana kadar FETÖ ile ilgili Yargıtay tarafından onaylanmış bir yargı kararı yok… 2008 yılında Dava Daireleri Genel Kurulunda 72 hâkimin onayıyla verilmiş bir karar var, o da Gülen hareketinin bir terör örgütü olmadığı yönünde…”

İşlediği cürümler gün gibi ortada iken, hukuk kavramları taktikleri ile FETÖ'yü aklamaya şalışan “İdrak muallimi”! Taşgetiren, FETÖ vb. yapıların Hizbullah hakkında ispatlanamayan iddialarını, mutlak doğruymuş gibi sunması Cerbeze sanatında ustalığını gösteriyor. Bu yüzden Kripto kokusu burnumuza geliyor. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.