Toplumun değişik medya organları ve çevreler tarafından yozlaştırıldığı günümüzde Adıyaman’da yaygın hale gelen taziye kültürü ile vatandaşlar arasında dayanışma ruhu ve kardeşlik duyguları pekişerek büyümeye devam ediyor.
Belediye ve hayırseverler tarafından şehrin farklı noktalarında ve köylerde inşa edilen taziye evleri, taziye sahipleri için kolaylık sağlarken taziyeye gelen vatandaşlarda da dayanışma ruhunu canlı tutuluyor.
Daha önceleri evlerde kabul edilen taziyeler, evlerin dar olması nedeniyle kadın erkeklerin aynı ortamda kabul etmek zorunda olması birçok sıkıntıya neden olmakla beraber taziye sahipleri için günler süren taziye kabulleri ayrıca ciddi maddi külfetlere neden oluyordu.
“Taziye teselli demektir”
Taziye kültürüyle ilgili İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Adıyaman İl Müftüsü Mehmet Ali Öztürkçü, taziyenin, hayatını kaybeden kişinin ailesi ve yakınlarına bir teselli olduğunu söyledi.
Öztürkçü, “Birisinin yakını dünyasını değiştirdiğinde insanın fıtratı gereği üzülebilir, sıkılabilir. Bu bakımdan yakını vefat eden bir Müslüman’ın akrabaları, arkadaşları ve onu tanıyanlar taziyesine katılarak ailesine teselli için giderler. Ölümün Allah’ın emri olduğunu, hiçlik, yokluk ve ebedi bir ayrılık olmadığını, ölen kişiyle yine beraber olacağımızı ifade etmeli ve ölen insanın da yabancı ve kötü bir yere gitmediğini Peygamber Efendimiz (sav) başta olmak üzere, bütün Peygamberlerin, şehitlerin ve salih insanların asıl memleketlerine döndüğünü taziye sahibine hatırlatırız. Bu manada cenaze sahiplerini teselli etmek diğer Müslümanların üzerine dini bir vecibe ve bir vazifedir.” dedi.
“Taze 3 gün olmalı”
Taziyelerin çok uzun tutulmaması gerektiğini belirten Öztürkçü, “İslam’a göre taziyenin süresi 3 gündür. Zira Peygamber Efendimiz (sallallahualeyhi vesselam) bunu 3 gün ile sınırlandırmıştır. Çünkü insan yaratılış fıtratı icabı insan ilk 3 gün çok üzülür, çok me’yus olur. 3 gün üzerinden geçtikten sonra teselli edildikten sonra onda yavaş yavaş ünsiyet peyda eder. Dolayısıyla İslam’a göre taziye 3 gündür. 3 günden fazla bir insanın işini, gücünü, meşguliyetini, çoluk çocuğunu, rızkını temin etmeyi bırakıp bir yere kapanması, oturması taziye kabul edilmesi hoş görülmeyen bir davranıştır.” ifadelerini kullandı.
“Bizim dinimize, inancımıza göre dünya ahiretin tarlasıdır.” diyen Öztürkçü, “Taziyeden 3 gün sonra kişinin işine dönmesi gerekir. Ölüm hadisesinden de ibret alıp bundan sonraki hayatında kendisine çekip düzen vermelidir. Allah’ın emirlerine Peygamberimizin sünnetine, şeriatına daha iyi, sımsıkı sarılıp hayatını idame ettirmesi lazım. Taziye çok önemli bir dini vecibedir. Müslümanların bu hususta ihmallerinin olmaması gerekir.” şeklinde konuştu.
“Eskiden komşular yemek verirlerdi”
Eski taziye kültürünü de hatırlatan Öztürkçü, “Taziye her memleketin kültürüne göre, örfüne, âdetine göre değişmektedir. Eskiden taziyeler evlere de yapılırdı. Evlerde yapıldığı zaman da o taziye sahibinin komşuları, tanıdıkları, Müslümanlar onların evlerine yemek götürüp onları yedirir, içirirlerdi. Çünkü onlar üzüntülü olurlardı. Taziye sahipleri, yemekle, içmekle meşgul olma zahmetine katlanmamaları adına Müslümanlar bu konuda onlara yardımcı olurlar. Ya onlara yemek götürürler veya onları evlerine davet etmek sureti ile onları yedirip içirirlerdi. Onlara bu manada da hizmet ederlerdi.” dedi.
“Taziye evleri güzel bir gelişme oldu”
Artan nüfusun artık evlerde taziye kabulü için yeterli olmadığını bu bağlamda inşa edilen taziye evlerinin bir kolaylık olduğu söyleyen Öztürkçü, taziyenin İslam’da 3 gün ile sınırlı olduğuna işaret etti.
Taziye evlerinin yapılması ve bu kültürün yaygınlaşmasının olumlu olduğunu söyleyen Adıyamanlılar, taziye yemeklerinin taziye sahipleri için ciddi bir külfet olduğunu belirttiler.
Taziye evleri kültürünün güzel bir gelişme olduğunu ve devam etmesi gerektiğini ancak kadınların rahatlıkla taziyelerini bildirecekleri taziye evlerinin azlığına dikkat çeken vatandaşlardan Hacı Ahmet Tür, “Taziye kültürü çok iyidir, taziyelerde en az 3 gün oturulur. Bu üç gün zarfında taziye sahiplerine taziyeler iletilir, onların dertleriyle dertlenilir. Bu taziye kültürü insanlar arasındaki iletişimi sağlar. Toplumun refahı ve geleceği için taziye kültürü çok iyidir. Fakat Adıyaman bölgesinde taziye evlerinin yetersizliği biraz gündeme gelmektedir. Özellikle bayanlar için bayanların taziye yerlerinde taziyelerini sunacakları çok kısıtlıdır. Bu konuda yetkililerden taziye evlerine bir el atmalarını istiyoruz.” dedi.
“Taziye evleri dertleri paylaşma aracı oldu”
Doğu illerindeki bu uygulamanın güzel bir şey olduğunu söyleyen Mahmut Yıldırım ise “Adıyaman ilimizde, daha doğrusu güneydoğu doğu illerimizde olan bu taziye kültürünün batıya göre güzel gelişmeler olduğuna hepimiz şahit olmaktayız. Bunların başında taziye yerlerinin gittikçe çoğalması elbette güzeldir. Halk olarak taziye sahiplerinin derdini sıkıntısını paylaşması ve yemek kültürünün özellikle akrabalar arasında ortaklaşa taziye sahibine destek olması ayrı bir güzelliktir. Bayanlara yer ayrılması da ayrı bir güzelliktir. O güzelliklerin daha da ziyadeleşmesi temennimizdir.” şeklinde duygularını dile getirdi.
Bayanlar içinde taziye evleri ciddi anlamda düşünülmeli
Erkeklere ait taziye evlerinin yanında kadınlara yönelik taziye evlerinin olması, ailece taziye ziyaretlerine gelen vatandaşlar için hem bir kolaylık hem de kadınlar arasında kaynaşma sebebi olacağına işaret eden Cebrail Gülmez de “Doğu Anadolu Bölgesinde ve özelliklede Adıyaman bölgesinde taziye kültürü çok yaygındır. İnsanlar arasında kaynaşma oluyor ve birbirlerinin dertleriyle dertleniyorlar. Diğer yandan taziye evlerinin olması çok iyi bir şeydir. Adıyaman da bayanlara yönelik taziye evlerinin çoğalmasını ve daha da güzel hizmetlerin yapılmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Evler, taziye kabulü noktasında sıkıntıydı”
Daha önce evlerde kabul edilen taziye ziyaretlerinin sıkıntı meydana getirdiğini dile getiren Yusuf Özdaş, “Adıyaman’da taziye kültürü gerçekten güzeldir. Daha önce evlerde taziye olduğu zaman ağırlanan misafirler biraz daha ev ortamında sıkıntı olduğundan dolayı taziye evlerinin olması bir nebze olsun rahatlattı. Belediye yetkililerinden ricamız bayanlar için de ayrı taziye yerlerinin olmadır. Birçok taziye evinde bayanlar için taziye yeri olmadığından dolayı taziyelerini sunamıyorlar. Genel olarak baktığımızda taziye sahiplerine taziyelerimizi sunduğumuzda bir nebze de olsa onların acılarını paylaşmış oluyoruz. Şu hususa da değinmek lazım. Taziye evlerinde taziye sahiplerinin yemek yapması onlara sıkıntı veriyor. Keşke taziye sahipleri yemek işleriyle uğraşmasalar da bu işlerle belediye veya yakın çevre ilgilense, bu şekilde taziye sahiplerine bir yardım olsa daha iyi olacaktır.” (Cemil Özdaş İLKHA)