Son zamanlarda Türkiye’de artan şiddet olayları ile ilgili yazılı bir basın açıklama yapan Anadolu Gençlik Derneği Batman Şubesi, bölge halkının artık çatışmadan bıktığını ve kaosun, ancak siyonizm ve emperyalizme fayda vereceğini, tek çıkış yolunun ise İslam olduğu vurgusunu yaptı.
Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla ve Acemiyle tüm milletin İbrahim soyundan olduğu için kardeş olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şiddeti planlayanların gayesinin insanların acısını öfkeye dönüştürerek ülkeyi kaosa sürüklemek olduğunun altı çizildi.
Yaşanılan olayların, uygulanan yanlış politikalardan kaynakladığı ifade edilen açıklamada, amaçlananın Irak'ta ve Suriye'de yaşanılan olayların aynısının Türkiye'de de yaşanılması olduğu ifade edildi.
İnsanların birbirini anlamadığı, birbirini dinlemediği ve kamplaşmanın olduğu bir ortam istendiği ifadelerine yer verilen açıklamanın devamında, “Aklıselim sahiplerinin, kanaat önderlerinin ve temsil yeteneği olan tüm kişilerin bu süreci doğru okuması, sessiz kalmaması, akan kanın durması ve hiçbir insanımızın ölmemesi için seferber olması gerekir. Olaylar kontrolden çıktıktan sonra yaşanılan acılar ve kayıplar çok daha büyük boyutta olacaktır. Bu coğrafyanın insanları birbirine kırdırılıyor.” denildi.
Akan kanın durması, tek bir insanın canının gitmemesi, huzur, barış ve kardeşlik ortamının tesisi için tüm silahlı grupların silahlarını bırakması gerektiği vurgulanan açıklamada, hiç kimseye yönelik, hiçbir saldırının yapılmamasıyla beraber operasyonların da durdurulması gerektiği kaydedildi.
Bölge halkının savaştan bıktığı ifade edilen açıklamada, halkın mağdur olduğu ve bölgede hayatın ekonomik olarak durduğu belirtildi.
“Bu kaos siyonizm ve emperyalizmden başka hiç kimseye fayda vermez”
Kaos durumunun siyonizm ve emperyalizmden başka hiç kimseye faydası olmadığı belirtilen açıklamada, yitirilen insanları geri getirmenin mümkün olmadığı, ancak yeni ölümlerin önüne geçmenin kaçınılmaz olduğu ifadeleri kullanıldı.
"Ölümün Türkçesi de Kürtçesi de Arapçası da hüzün verir"
Açıklamada, ölümün Türkçesinin de Kürtçesinin de Arapçasının da yüreği olan herkese hüzün vereceği belirtilerek, barışın Türkçesinin de Kürtçesinin de Arapçasının da yüreği olan herkesi sevindireceği ifade edildi.
Hamaset içeren konuşmalardan ziyade neticeye dönük adımlar atılması gerektiği belirtilen açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı: “Meclis içindeki ve dışındaki tüm siyasi partiler süreci birlikte değerlendirmelidir. Hamaset içeren konuşmalardan ziyade neticeye dönük adımlar atılmalıdır. Biz bir binanın tuğlaları gibi Kürdüyle ve Türküyle birliğimizi sımsıkı korumalıyız. Her şeye rağmen sağduyulu olmalı, sükûnet ve itidalimizi korumalıyız. Haberlere, konuşmalarımıza ve özellikle sosyal medya paylaşımlarımıza dikkat etmeliyiz. Bu ülkenin ve bölge ülkelerinin tek çıkış yolu, kim ne derse desin; İslam adaleti, İslam kardeşliği ve İslam Birliği'dir.” (İLKHA)