Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından gündeme ilişkin basın toplantısı gerçekleştirildi. Düzenlenen toplantıya SP Genel Başkan Danışmanı Bülent Kaya, Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan ve bazı partililer katıldı.
Toplantıda konuşan SP Genel Başkan Danışmanı Bülent Kaya, çözüm süreci ve Ortadoğu’da yaşanan savaşlara değindi.
Çözüm sürecinin sadece bir kısım temennilerden ibaret olduğunu belirten Kaya, “Adına çözüm süreci, Milli Birlik Ve Kardeşlik Projesi denilen ama içinde ne olduğu ve neyi çözeceği ortaya konulmayan bir kısım temennilerden ibaret bir süreçle karşı karşıyayız. İktidar partisinin, siyaset yapan tüm partileri bu konuda bilgilendirmesini isterdik. Bu süreç, sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan, birkaç danışman ve birkaç bakan üzerinden yürütülen bir süreçtir. Türkiye’nin yaklaşık 30 yıllık bir sorununun kapalı kapılar ardında ve dar bir kadroyla çözülmeye çalışılmasının sonu hüsranla bitebilir. İktidar partisinin bu konuda siyasi partileri bilgilendirmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.” dedi.
Kaya, hükümetin ve PKK’nin kamu güvenliğini hiçe sayma gibi bir seçeneğinin olmadığını kaydederek, şunları söyledi:
“Çözüm süreci; kanın durması, silahların susması, bölgeye barış ve huzur getirmesi açısından herkes tarafından sevinçle karşılanan bir süreçti. Özellikle Diyarbakır’daki halkımızın 6-8 Ekim olaylarıyla bir travma şeklinde yaşadığı kamu güvenliği, Cizre olaylarıyla bu travmanın geçici olmadığını, ara ara bu olayların tekraren gündeme geleceğinin bir işaretiydi. İktidarın, kamu güvenliğini çözüm sürecine, örgütün ise kamu güvenliğini hiçe saymaya lüksü yoktur. Bu süreç; halkların kardeşliğini tesis edecekse, Türkiye’yi Amerika’ya ve AB’ye uydu bir ülke değil, lider bir ülke konumuna getirecekse ve iç sorunlarımızı çözecekse, bu sürecin sonuna kadar arkasındayız. Ama bu süreç; halkımızı tekrar kutuplaştıracak, etnik kimlik yüzünden iç çatışmaya götürecekse, çözüm sürecinin bahsettiğimiz iyi temellere doğru yönelmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
İslam dünyasında akan kanın birçok coğrafyaya yayıldığına dikkat çeken Kaya, dünyanın 80 ayrı bölgesinde iç çatışma ve savaş olduğunu söyledi.
2013 yılı içerisinde 51 milyon insanın savaş ve açlık gibi nedenlerle değişik ülkelere göç etmek zorunda kaldığını belirten Kaya, “Bizler; mazlum olan, yerinden yurdundan sürgün edilen her insana kucak açmak zorundayız. Biz, Suriyeli kardeşlerimizi seviyoruz, ülkelerine dönmeleri için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ancak onlara bu zulmü reva gören zalim Suriye diktatörünü ve Suriye diktatörüyle restleşmek pahasına Amerika ve NATO ile iş tutup, bu ülkeye dışarıdan saldırı yapan iş birlikçi iktidarları da lanetliyoruz. Sadece ‘one minut’ diyerek ya da ‘Dünya beşten büyüktür’ nutuklarını atarak bu zalim düzenin tersine döndürülemeyeceğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman/Ali Fidancı-İLKHA)