Uyuşturucu, şans oyunu ve sanal kumarın gençleri en az virüs kadar tehdit ettiğini söyleyen Ay, "Okullar Coronavirus salgını gölgesinde açılıyor. Ancak tek problem salgın hastalık değildir. Uyuşturucu bağımlılığı, oyun bağımlılığı, şans oyunu adı verilen kumar ve sanal kumar gençlerimizi en az virüs kadar tehdit ediyor. Okul dönemi, ailelerin çocukları üzerindeki denetimin bir miktar azalıyor. Öğretmenlerimiz ise şartlar gereği tam bir denetim mekanizması kuramıyor. Çocuklarımız için risk artıyor." dedi.
"Uyuşturucu satışı dijital ortama taşındı"
Salgınla birlikte uyuşturucu satışlarında dijitalleşmenin de arttığını söyleyen Ay, "Bunu sahada gözlemliyorduk. AB'nin Türkiye'yi de dâhil ettiği araştırmasında da bunu görüyoruz. Uyuşturucuda satışın dijitale kaydığını görebiliyoruz. Rapora göre evlere servis yapılıyor. Bunun için de mesajlaşma araçları ve sosyal medya kullanılıyor." diye konuştu.
"Okul döneminde uyuşturucu bağımlılığı riski artıyor"
Uyuşturucu bağımlılığının gençler arasında yaygınlaştığını belirten Ay, "Okullar bu bağımlılığın yayılması için maalesef uygun da bir ortam oluşturuyor. Gençlerimiz gerek okul civarında gerekse arkadaş kurbanı olarak bu zehrin tuzağına düşebiliyorlar. Zehir tacirleri, evlatlarımızı kandırmak için türlü yöntemlere başvurabiliyorlar. Okul servisinde öğrencilere uyuşturucu madde götürüldüğü haberini geçtiğimiz yıllarda hepimiz okuduk. Okul çevresinde denetimler var ama yüzde 100 başarı, bu işin doğası gereği maalesef çok zor. Yine geçtiğimiz günlerde, İstanbul'da servis şoförlerine yapılan bir testin sonucu da hepimizin malumu. İBB'ye servis şoförü olmak için başvuran 141 bin kişinin 5 binin uyuşturucu testi pozitif çıktı. Bu da yüzde 3,5 gibi bir orana denk geliyor. Bir yönüyle de, Türkiye'deki uyuşturucu bağımlığı sayısının fotoğrafını çekmek adına dev bir anket özelliği taşıyor." şeklinde konuştu.
"Şans oyunları hiç masum değil"
Okul çevresindeki tehlikenin sadece uyuşturucu ile sınırlandırılamayacağını ifade eden Başkan Ay, şöyle konuştu:
Şans oyunu adı verilen kumarda bir diğer tehlike. Masum gibi gösteriliyor ama asla masum değil. Öte yandan, okulların hemen yanı başında, hatta kırtasiyelerde dahi bu oyunlar oynatılıyor. 18 yaş yasağının denetimi de, ciddi bir şekilde, yok maalesef. Bu oyunu oynayanların 3'te 2'si 18-25 yaş arasında. 2008 yılında resmi rakamlara göre 18 yaş altı gençlerin yarısından fazlası bu oyunu oynuyordu. Araştırma eski denilebilir ancak o günden bugüne bu rakamların arttığını gözlemlemek hiç de zor değil. Biraz dikkat edenler görüyor ki bazı gençlerimiz ders değil kupon çalışıyor. Yine sanal kumarda da benzer durumları görüyoruz.
"Bilgisayar oyunları okul başarısını düşürüyor"
Öğrenciler için bilgisayar oyunlarının da ayrıca bir risk oluşturduğunu hatırlatan Ay, "Bu oyunlar da masum sanılıyor ama asla masum değiller. Bir kere oyun değiller. Oyunlar eğlendirici olduğu kadar öğreticidir. Ancak bu oyunlar, kötü örnekliklerle dolu. Bir an için bunu görmezden bile gelsek, akademik başarıyı düşürüyor. Bu konuda ciddi önlemler alan ülkeler var. Örneğin Çin, 18 yaşından küçükler için çevrimiçi oyun oynama süresini, 1,5 saatten 1 saate düşürdü. Gerçek kişi hesaplarıyla bu oyunların oynanması yönünde de adım atmayı planlıyorlar." dedi.
"Kripto paralar başlı başına sorun"
Son dönemde oldukça ilgi çeken kripto paralar ile ilgili de uyarılarda bulunan Ay, "Gençlerimiz çok ciddi manada bu kripto paralara zaman ayırıyor. Kolay para kazanma yolu olarak görüyor. Bunları masum göremeyiz. Kolay para kazanma arzusunun gençlerimizi sürükleyebileceği yer hemen her enstrüman da aynı. Bir de bahis sitelerinin bu paraları kullanıyor olması da ayrıca dikkate alınması gereken bir husus. Ancak en basit şekilde gençlerin gün içerisinde saatlerce bu işlere vakit ayırmaları bile başlı başına bir sorun." diye konuştu.
"Teknoloji bağımlılığının okul başarısı üzerinde olumsuz etkisi var"
Salgın sürecinde teknoloji kullanımının 2 katına çıktığını hatırlatan Ay, "Uzaktan eğitim sebebiyle ekranla olan ilişkimiz daha fazla arttı. Şimdi yüz yüze eğitim başlıyor. Öğrencilerimizde bir teknoloji bağımlılığı oluşmuşsa, teknoloji ile geçirilen zamanı kısaltamıyorsa, bir uzman yardımı ile bundan kurtulabilir. Eğer kutulamazsa bu durum okul başarısını olumsuz etkiler. Üstelik hiçbir bağımlılık hafife alınamaz." şeklinde konuştu.
Anne babaların okul döneminde çocukları üzerindeki denetimlerinin azaldığını söyleyen Ay, bu süreçte ailelerin çocuklarına daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini, ilgi ve şefkatle çocukların kötü alışkanlıklardan, kötü çevrelerden korunabileceğini ifade etti.