ÖSYS tercih işlemlerinin 16 Temmuzda bitecek olması sebebiyle üniversite adaylarının nelere dikkat etmesi gerektiğini kendisiyle konuştuğumuz Eğitimci Hamdullah YILDIZ, öğrencilerin tercih kurbanı olmamaları için önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yaşamda kimi konularda karar vermenin güç olduğunu belirten Yıldız, “Pusulası bozulmuş bir kaptan veya istikametini şaşırmış çöldeki yolcunun durumu böylesi bir durumdur. Yol ayırımına varan yolcunun karar vermesi güçtür diyorum, çünkü karar kıldığı yolda attığı her adım aklının bir köşesinde yolun diğer tarafını hatırlatacak ve ayakları ve beyni arasında gelgitler yaşayacaktır. On iki yıllık bir eğitimin sonunda üniversite tercihi ile karşı karşıya kalan öğrencinin durumu da çöldeki yolcu veya pusulasız kaptanın durumundan farksızdır. Çünkü tercih yapmak, üniversiteye yerleşmenin en son ve en zor basamağıdır. Son basamak olması hata kabul etmez, zira hatanın telafisi mümkün değildir.” dedi.
‘Tercih Kurbanı’ olmamak için ne yapmalı?
Tercih kurbanı kavramının hiç kimsenin yabancısı olmadığı bir kavram olduğunu ve birçok öğrencinin bu hataya düştüğünü ifade eden Yıldız, “Bu bir anlamda yol ayırımında yanlış yola sapan yolcunun durumunu yansıtır. Peki, öğrenciler ne yapmalı? Her öğrencinin mutlaka idealinde bir meslek vardır. Yalnız öğrencilerin bu idealleri çoğu zaman idealden ziyade çevreden etkilenmeyle olur. Dolayısıyla öğrencilerimizin çoğunda ayağı yere basmayan tercihlerle karşılaşmaktayız. Öğrenciler tercih yaparken bölümün geleceğini en azından beş yıl sonrasını hesaba katmalı, mezun olduktan sonra çalışma alanları, iş bulma olanaklarını iyice incelemelidir.” şeklinde konuştu.
Puanı düşük olan öğrenciler için de önemli ipuçları veren Yıldız, “Anadolu'nun ücra bir ilinde kaymakam olma gayesiyle işletme okumaktansa Açıköğretim Fakültesinde aynı bölümü bitirmek hem öğrenciyi maddi bir külfetten kurtarır hem de öğrenim yaşamı boyunca herhangi bir işte çalışma imkânını değerlendirmiş olur. Öğrenciler, şayet iş garantili bölüm arıyorsa sağlık alanındaki bölümleri tercih etsinler. Yine pek bilinmeyen bazı bölümler var. Bu bölümler, puanı düşük öğrencilere tavsiye edilebilir. Zaten puanı yüksek öğrenci, tercihte pek zorlanmaz. Düşük puan alan öğrenciler tercih yapmakta zorlanır. YGS puanıyla yerleşmek isteyen öğrencilerin birkaç üniversitede ‘Güvenlik’, ‘Emlakçılık’, ‘Nalbantlık’ gibi pek bilinmeyen bölümleri tercih etmelerinde fayda vardır.” ifadelerini kullandı.
Tercih edeceğiniz okula dikkat!
Hukuk, Tıp, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık gibi bölümler için üniversitenin pek fark etmediğine değinen Yıldız, “Eğer bir öğrenci bu bölümlerde okumak isterse il veya üniversite adına takılmasın. Çünkü bu bölümleri hangi üniversitede bitirirse bitirsin kendi bireysel çalışması onu meslektaşlarından farklı kılar. Mühendislik fakülteleri için aynı şeyi söyleyemem. Mühendislik fakültelerinde ilk yıllarda üniversitenin adı ve akademisyen kadrosu çok çok önemlidir. Ancak birkaç yıl sonra onda da aynı durum başlar. Uluslararası ilişkiler, Kamu Yönetimi gibi bölümleri yazmamalarını öneririm. Anadolu'da okuyan öğrenciler, eğer bulundukları yerden uzak bir şehir yazacaklarsa hangi bölüm olursa olsun büyükşehirleri, özellikle İstanbul'u yazmalarını öneririm.” dedi.
Öğrencilerin tercihlerini aldıkları puanlara göre değil başarı sırasına göre yapması gerektiğinin altını çizen Yıldız, kendi başarı sıralarının birkaç bin öncesini yazmalarında fayda gördüğünü söyledi.
‘Yazıyorum, ama inşallah gelmez’ dediğiniz bölümü kesinlikle yazmayın!
Reel tercihlerin dışında her öğrencinin bir ya da iki hayali tercih de yapması gerektiğini anlatan Yıldız, “Yirmi tercih yapacak bir öğrenci, üç veya dört tercihini uçuk yani kendi gerçeğinden uzak; on-on iki tercihini gerçekçi, son üç veya dört tercihini de boşta kalmayacak şekilde ayarlamalıdır. Ancak okumak istemediği ‘yazıyorum, ama inşallah gelmez’ dediği bölümü kesinlikle yazmamalıdır. Çünkü yazdığı bölümü kazandığı takdirde kayıt yapmasa dahi bir sonraki sene sınava girdiğinde puanı kırılacaktır. Puanı kırılan öğrenci de bir önceki senenin puanını yakalayamaz.” şeklinde konuştu.
İstediği bölüme yerleşemeyen öğrencinin yeni mezunsa şansını bir daha denemesi gerektiğini ifade eden Yıldız son olarak şunları söyledi; “Ancak bu durum iki üç yıllık mezunlar için geçerli değildir. 140 barajını geçip tercih yapmayı düşünmeyenlerin de mutlaka sosyoloji gibi sayısal altyapı gerektirmeyen bir bölümü okuyup mezun olmaları ileriki yaşamlarında mutlaka yararlarına olacaktır. Herkes için hayırlı olanı dilemek en güzel dilek. Tüm öğrenciler için bunu diliyorum.” (M. Erkan Yavuz-İLKHA)