Hüseyin Kaya / Doğruhaber
Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırılar neredeyse tüm haber ağlarını meşgul etmiş durumda. Saldırıların üzerinden birkaç gün geçtikten sonra sıcak haberler azaldı; ama “Terörün meydana getirdiği travma”, “Terörün finasmanı”, “Teröre karşı alınan önlemler” gibi başlıklar konuşulmaya tartışılmaya devam ediliyor. Bu arada Müslümanlara yönelik saldırılar, yakılan camiler neredeyse hiç görülmüyor.
“Terör Paris'i vurmuş” sözü dillerden düşmüyor.
Öyle ya, uygar Avrupa kültürünün simgesi durumundaki Paris'in saldırıya uğraması dehşet verici bir olay!
“Ama” diye başlayan itirazlarınız karşısında “Teröre ‘ama'sız karşı çıkmak gerekir” diyorlar.
Her zaman olduğu gibi sesimiz çıkmıyor.
Çıkıp da yüksek sesle “Tamam, teröre karşı çıkalım; ama önce terörün tanımında anlaşalım” diyemiyoruz.
Yeter ki bizi suçlamasınlar diye onlardan daha şiddetli bir şekilde kınamalar, lanetlemeler…
Önce kendi aramızda anlaşalım!
Amerika ve onun ekseninde hareket eden emperyalist şebeke, küresel güç olmanın verdiği şımarıklıkla dünyaya şekil vermeye kalkıştılar.
Ortadoğu'nun bağrında her türlü terörist eyleme imza atan Siyonist şebekeyi ve yaptığı tüm katliamları onayladılar, desteklediler ve direnen mazlumları “teröristlikle” suçladılar.
Bosna'da din olarak Ortodoks, etnik kimlik olarak Sırp olan teröristler yüz kişiyi değil bir seferde 8500 kişiyi Fransız ve Hollandalı askerlerin gözetiminde katlettiklerinde sadece bizim yüreğimiz yandı.
Küresel emperyalist şebeke sınırlarının çok ötesinde Afganistan ve Irak'ı işgal etti. Yüzler, binler, on binler değil milyonlarca insan katledildi.
Biz batı kaynaklı “insan hakları” ve “evrensel değerler” gibi metinlere baktığımızda yaşadıklarımızı anlayamıyor ve itiraz ediyorduk; ama haksızdık.
Onların gözünde biz “insan” değil birkaç rakam ya da hata ve yanılma paylarıyla beraber bir istatistiki değerdik, o kadar.
Küresel güçlerin işgal ve katliamlarına karşı “küresel tepki”, “küresel intifada” çağrıları yapıldı; ama gülüp geçti küresel terör çetesi. Siyonist terör şebekesinin tüm hakaret ve tahriklerine, haremin çiğnenmesine rağmen Kudüs için bir şey yapamayan bir buçuk milyar Müslüman, hiçbir şey yapamazdı. Rachel Corie gibi erdemli insanların sesleri de vahşice bastırılıyor; ama yine kimse terör çetesini sorgulamıyordu.
Şimdi çıkmışlar “Teröre karşı işbirliği” diyorlar.
Yalancılar!
Teröre karşı bir harekete geçmeye niyetiniz varsa önce işgallerinizi ve Siyonist çeteyi sorgulayın!
Işid'in yaptığını kınayalım; ama biz kınayalım siz değil.
İslami anlayışımıza göre Işid'in ideolojisini, eylem biçimini, dünyaya bakışını doğru bulmuyoruz.
Ama küresel teröristlerin bize terör tanımı dayatmasında bulunmalarını da kabul etmiyoruz