Atık su arındırma tesislerini biliyorsunuz, büyük belediyelerin hepsinde kuruluyor artık.
Başta o kentin kullanılmış atık sularını, kanalizasyonlarını, yakından geçmekte olan kirlenmiş dereleri toplayıp arındırmakta, temiz suya dönüştürerek yeniden kullanıma sunmaktadır.
Diğer katı maddelerin atıkları da bildiğiniz gibi dönüştürülmekte, yeniden kullanıma sunulmaktadır. Hem bunu sadece belediyeler değil, özel sektör de yapmaktadır.
Cadde ve sokaklarımızda atıklarımızın her biri için ayrı ayrı bölümler yapılmış, kâğıt bir yana, plastik bir yana, metal atıklar bir yanadır.
Daha önce baş belası olan bütün atık maddeler artık yeni bir gelir kaynağına dönüşmüş durumdadır.
Emperyalizm aynen bu şekilde şiddet ve terörizm için de geri dönüşüm tesisleri kurmuştur ve bir terör olayından birkaç defa kâr sağlamaktadır.
Bunu yaparken, şiddet ve terörü ya doğrudan kendisi kurgulamaktadır. Yahut kendisi dışında kurgulanan şiddet ve terörü söz konusu geri dönüşüm tesislerinde işleyerek kendi lehine değerlendirmektedir.
Her şeyden önce şiddet ve terörü kendi yaşadıkları dünyadan uzak tutmaya çalışmakta, özellikle Ortadoğu ülkelerinde gerçekleştirmektedir.
Hangi yöntemi daha çok kullandığını soracak olursanız, toplumları terörize ettiğini, şiddete ittiğini söylemek daha isabetli olur.
Şiddet, tarih boyunca bazen bir hak arama yöntemi olarak ortaya çıkmış, kimi zaman da harici güçlerin karıştırıcı cinayet ve saboteleri olarak var olmuştur.
Bir hak arama yöntemi olarak bilinen şiddetle dünyanın tanışması sol örgütlerle olmuştur. Emperyalizme, burjuvaziye, sermayeyi elinde toplayan kodaman kesime karşı bir isyan olarak ortaya çıkmıştır.
İslam dünyasında ise Afganistan'ın Rusya tarafından işgalinden sonra, daha doğrusu işgalin kırılmasından sonra ortaya çıkmıştır. Bütün Müslümanların desteğiyle Rusya'ya karşı düzenli, disiplinli bir kurtuluş mücadelesi verildikten sonra terör ve şiddet kendi aralarında bir birlerine karşı uygulanmış, o günden bugüne sürüp gelmektedir.
Terör ve şiddeti iyi niyetle bir hak arama yöntemi olarak kullanan bütün aptallar öncelikle şunu bilmelidir ki, yaptıkları her eylem hurda yığınlarının tırlarla taşınıp geri dönüşüm tesislerine götürüldüğü gibi, emperyalist dünyaya götürülüp işlenmekte ve aynı emperyalist dünyanın refahı için kullanılmaktadır.
Şiddet ister bir Avrupa kentinde gerçekleşsin, ister halkı Müslüman olan bir ülkede, ister bir pavyonda vuku bulsun, ister bir cami kana bulansın, hepsi de varıp bir merkezde toplanmakta, emperyalizmin gelir hanesine kaydedilmekte, İslam'ın ve Müslümanların bir tek kuruş kazancı olmamaktadır.
Var mı bunun aksini iddia eden? Söyleyin, Müslüman olduğunu iddia eden ve İslam için gerçekleştirildiği söylenen hangi eylemin neticesinden bir hayır doğmuştur? Hangisi zalim emperyalizmin yeni bir işgal bahanesi, yeni bir operasyon bahanesi olmamıştır?
Allah için artık hiç kimse başta Amerika olmak üzere zalim emperyalizmin geri dönüşüm tesislerine işçilik yapmasın, hammadde ve malzeme taşımacılığı yapmasın.