Selçuk; burada yaptığı konuşmada, kaymakamlar ve belediye başkanlarının millî eğitim alanındaki çalışmalara ilişkin yaşadığı heyecanı, çocukların kaleminden defterine, okulların her türlü ihtiyacına kadar nasıl koşturduklarını bildiğini ifade ederek herkese teşekkür etti.
Bakan Selçuk, "eğitimin herkesin davası" olması gerektiğini vurgulayarak "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde ortaya konulan; İstanbul'a, Türkiye'ye okul yaptırma, eğitimi yükseltme ve yüceltme davasının neferleri olarak bizler gerçekten çok mutlu oluyoruz çocuklar adına. Çocuklarımızın yüzündeki gülümsemeyi artıran herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz." diye konuştu.
Millî Eğitim Bakanlığı olarak ortaya koydukları projelerin, "çocuğun üstün yararı ve yaradılışına hürmet ettiğini" ifade eden Selçuk, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ortaya koymaya çalıştığımız bütün projeler, aslında bu ülkenin geleceği, insanın geleceği, insanlığın geleceği için bir hazırlık vasıtası olarak görülebilir. İçinde yaşadığımız bu salgın ortamında asla enerjimizi yitirmeden, umudumuzu tüketmeden daha fazla çalışıp daha fazla didinerek yeni hedefleri ortaya koyma gayretimiz, hepimiz açısından büyük bir ufku temsil ediyor. Eğer çocuklarımızın gelecekte bu ülkeyi omuzlarında taşıyacak dirayette ve yetkinlikte olmasını istiyorsak bu temel ihtiyaçlarımızın çok ötesinde, yüksek bir kaliteye, yüksek bir mahiyete ulaşabilmek için gayretimizin eksilmemesi gerektiğini gösteriyor. Biz bir çocuğun, bir öğretmenin gününün çok önemli bir kısmını geçirdiği okullarımızı güzelleştirmeyi bir vazife edindik. O yüzden de yaşanan okullar anlayışı ve özel projelerle az katlı, yüksek olmayan, küçük okullar, mahalle mektepleri tarzında okulların sayısının artmasını, bu suretle okulun çevreyle münasebetinin bütünleşmesini hedefliyoruz. Bu bağlamda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Çocuklarımızın mutlu olduğu ortamlar, emin olun, şahsiyetlerinin daha güçlü geliştiği ortamlardır. Çocuklarımızın atölyelerle, spor salonlarıyla, yeşillendirilmiş bahçelerle karşılaşması, onların daha güçlü bir kişilikle daha yetkin bir kimlikle bu ülkeye hizmete aday olmasına vesile oluyor."
"Nitelik artırılırken uluslararası kalite standartlarını da önemsiyoruz"
Bakan Ziya Selçuk, derslik sayısını artırırken bir taraftan da niteliği artırmaya çalıştıklarını, bunda da uluslararası kalite standartları çerçevesinde artmasını önemsediklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "PISA ve TIMSS gibi Türkiye'nin ve dünyanın gündeminde olan, ülkelerin büyük bir yarış içinde olduğu bu tür araştırmalar, projeler ve sınavlarda Türkiye'nin hem PISA'da hem TIMSS'te çok büyük bir yükseliş göstermesi, bu mutluluğumuzu perçinledi ve kalitenin niye öne çıkması gerektiğini, okullarla, yaşanan yerlerle kişi arasındaki bağlantının niye güçlü olduğunu bize göstermiş oldu. Çocuklarımızın potansiyelini ortaya çıkaracak ortamlar istiyoruz, bunun için gayret ediyoruz çünkü bir çocuk, sadece kalem kâğıtla soru çözerek eğitim aldığında, emin olun, ne yetenekleri açığa çıkacaktır ne de şahsiyeti olgunlaşacaktır. Çocuklarımızın atölyelerde yaparak, yaşayarak çalışmaları başka bir güzellik getiriyor ve biz bilmek değil, yapabilmek üzerine odaklanıyoruz. Yani bir çocuğun bilmesi bizim için önemli değil, yapabilmesi önemli. Bundan dolayı da çocukların yapabileceği ortamları geliştirmeye, laboratuvarları artırmaya; spor, robotik, sanat ve tarım atölyelerini geliştirmeye çalışıyoruz. Allah'a şükür, son bir yılda herhangi bir özel bütçe kullanmaksızın, yani kendi bütçemizin dışında tamamen bağışlarla 10 bin civarında atölye açtık, bunların tümü bağış. 420 milyon lira civarında bir bütçe oluştu bu atölyelerin yapımında. Bu bizim için gurur verici ve halkımızın, insanlarımızın bu söylediklerimize inandığını gösteriyor."
Konuşmaların ardından Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, TMSF Başkanı Muhiddin Gülal ve okulların yapılacağı ilçelerin belediye başkanlarının sahneye kurulan butonlara basmasının ardından inşaat alanlarına ilk betonlar döküldü.