Gaziantep -Kilis Tabip Odası aşı yaptırılması ile ilgili tereddüt oluşturan bazı haberler üzerine basın toplantısı düzenledi. Gaziantep-Kilis Tabip Odası binasında yapılan basın açıklamasını Genel Sekreter Mehmet Çetin okudu.
Çetin, koruyucu sağlık hizmetleri arasında en önemlilerinden biri olan aşılama konusunda toplumun bilgilendirilmesinin çok önemli ve acil bir ihtiyaç olduğunu söyledi.
Aşıların günümüzde tıp alanında kullanılan en güvenli ve en etkili tıbbi uygulama olduğunu belirten Çetin, “Genişletilmiş bağışıklama programında yer alan aşılar, uzun bilimsel araştırmalar sonucunda üretilirler. Etkinliği yüksek olan aşılar bu programda yer bulur. Aşının etkinliği ya da koruyuculuğu, aşının uygulanmasıyla söz konusu hastalığın toplumda ortaya çıkma sıklığındaki en az yüzde 90 azalma olması demektir.” dedi.
Aşılarda uygulama sonrası bazı rahatsızlıkların ortaya çıkabileceğini belirten Çetin, bunların bir kısmının ateş, halsizlik, iştahsızlık gibi hafif belirtiler olduğunu bir kısmının ise çok seyrek görülen ciddi istenmeyen etkiler olduğunu söyledi.
Aşı uygulamalarının yaygınlaşmasıyla çocuklarda alerjilerin arttığına dair iddialara değinen Çetin, “Alerji gibi çok etkenli ve özgül olmayan bir sağlık sorununu, çevresel kirliliğin arttığı, sanayiden kaynaklanan kirleticilerin solunum ve besin yoluyla insan vücuduna girdiği çağımızda, tek başına aşılara bağlamak bilim dışı bir yaklaşımdır.” ifadelerini kullandı.
Her ülkenin kendi sınırlarında sık görülen ve öldüren bulaşıcı hastalıkları göz önünde bulundurarak aşı takvimini oluşturduğunu belirten Çetin, “Türkiye’de aşı takvimi, Sağlık Bakanlığı Aşı Danışma Kurulu tarafından kararlaştırılır. Bu kurul farklı tıp uzmanı akademisyenlerden oluşan bağımsız ve bilimsel bir kuruldur. Aşılama hizmeti, Türkiye’de her yıl doğan yaklaşık 1.3 milyon bebeğe verilmesi gereken bir sağlık hakkıdır. Aşı ile önlenebilir hastalıklardan arınmış bir ortamda doğmak ve büyümek her çocuğun hakkıdır, sorumlusu da devlettir.” şeklinde konuştu.
Günümüzde insanları bulaşıcı hastalıklara karşı korumada aşılar kadar etkili, güvenli ve kolay başka bir tıbbi uygulama aracının olmadığını belirten Çetin, aşıların yerine koyabilinecek başka bir araç ve uygulamanın da bulunmadığını aktardı.
Anne baba rızası olmaksızın çocukların toplumsal yarar için aşılanmalarının aydınlatmaya dayalı etik bir yaklaşılma ele alınması gerektiğini belirten Çetin, “Bunun dışında aşılanmamaktan kaynaklanacak çocuğun zararı da ayrıca tartışılmalıdır. Çocuklarına aşı yapılmasını istemeyen aileler ile ilgili aile sağlığı merkezlerinde tutanak tutulmasının ardından konu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kanalıyla yasal sürece taşınmaktadır. Yargı sürecinde konu, aşı yapılması reddedilen çocuğun aile tarafından kötü muamele görmesi açısından ele alınmaktadır.” diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)