Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) tarafından, Türkiye'de ilk defa Cengiz Andiç Konferans Salonu'nda farklı üniversitelerden öğretim üyelerinin katılımıyla "Türkiye'de Aşiret Gerçeği" konulu sempozyum gerçekleştirildi.
Sempozyumda konuşan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, toplumdaki gerçekleri irdeledikçe geleceğe daha emin adımlarla yürünebileceğini, gerçeklerimizi görmeden yürümenin mümkün olmadığını söyledi.
Sempozyuma; YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal yanı sıra Vali Yardımcısı Mehmet Parlak, YYÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeki Taştan, YYÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sait Ebinç, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suavi Aydın, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil, Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer, kanaat önderleri ve öğrenciler katıldı.
2 gün süreceği belirtilen programın açılış konuşmasını yapan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, "Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır." Hucurat Suresi'nin 13'üncü ayet meali ile "Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır." Rum Suresi'nin 22'inci ayet mealini okuyarak başladı.
Battal, "Ayet-i kerimelerin de gösterdiği gibi günümüzdeki gerçeklere baktığımız kadar şunu hep birlikte görüyoruz ki insanlar kendi içlerinde yaratılışıyla hem aciz, hem de bir yönüyle güçlü varlıklardır. Ancak zaman zaman güçlerini ortaya koyabilmek için güçlerini etkin bir şekilde yaşadıkları bölgede, yaşadıkları ülkede ortaya koyabilmek için aile gücüne, kabile gücüne, devlet gücüne, millet gücüne başvurarak kendilerinin var olma süreçlerini her zaman için korumaya yönelik adımlar atmışlarıdır." dedi.
Aşiret gerçeği ile ilgili sınırlı kaynakların olduğunu, ancak bu gerçeklerin görünür hale getirilerek tartışılması gerektiğini dile getiren Battal, "İslam ülkelerine baktığımız zaman şunu görüyoruz; bazı ülkeler varlığı ve devlet yapısı itibariyle de aşiret gerçeği üzerine oturmuştur. Aşiretler üzerindeki tartışmalar, sorunlar ortaya çıktığı zaman o devlette artık hayat duruyor. Aşiretler, özellikle İslam ülkelerinde, varlığının önemiyle ilgili oturup ciddi ciddi tartışılması gereken bir realite olduğunu görmemiz açısından önemlidir. Branşımın biyoloji olmasına rağmen şu an bir şeyler yazmaya çalışıyorum. O yazdığım yazı ile ilgili aşiret gerçeği noktasında bir araştırma yapayım istedim. Maalesef istediğimiz bilgilerle ilgili çok sınırlı kaynak var. Hâlbuki bu bizim İslam toplumumuzda bir gerçek olarak duruyor ve bunu görmezden geliyoruz. Bu gerçekleri görünür bir hale getirip bu gerçeği ortaya koyup tartışmamız gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.
"Kendini tanımayan geleceğine bakamaz"
Kendisini tanımayanın geleceği göremeyeceğini belirten Battal, bu yüzden aşiret gerçeği ile ilgili birçok tartışma yapılması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bölgemizde aşiret gerçeği nedir ne değildir, ne kadar gerekli ne kadar gereksizdir? Bunların zaman zaman ortaya konulması lazımdır. Toplumlarda sulhun aracı olurken, bazen kavganın aracı oluyor. Biz, İslam ülkelerinde tartışmadığımız sürece, toplumumuzdaki huzuru, barışı, güveni istediğimiz şekilde yapma sorunları da yaşayabiliriz. Bu yüzden aşiret gerçeği ile ilgili birçok tartışma yapılması gerekir. Bunun inşallah ikincisini, üçüncüsünü yapacağız ve devamı da gelecektir. Kendini tanımayan geleceğine bakamaz. Dolayısıyla birincisi kendimizi tanımamız lazımdır. Onun için de gerçeklerimizi ortaya koymamız, kendimizle tanışmamız lazımdır. Birbirimizin sorunlarını kendi içimizde oturup çözecek düzeyde tartışmaları ortaya koymamız lazım ki geleceğe daha emin adımlarla ilerleyelim. Hamdolsun ülkemizin geldiği nokta ile iyi bir durumdayız. Çok daha iyi noktaya doğru gidiyoruz. Ülkemiz Ortadoğu'daki bütün ülkelere örnek olabilecek niteliğe gelmiştir. Bundan sonra toplumumuzdaki gerçekleri irdeledikçe geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğiz. İşte bunlar bizim gerçeğimizdir. Gerçeklerimizi görmeden yürümemiz mümkün değildir."
Türkiye'de Aşiret Gerçeği sempozyumunu organize eden Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Suvat Parin de bir konuşma yaparak, "Söz konusu tartışmalarda aşiret gerçeği bazen ötekileştirilirken, bazen araçsallaştırılmakta, bazen de gereğinden fazla abartılmaktadır." dedi.
Sempozyum, "Türkiye'de Aşiret Tartışmaları" konulu oturumla devam etti. Ardından Küresünni Derneği Genel Sekreteri Ferhat Atacan'ın plaket takdimi ile son buldu.
İLKHA