Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’de 2002’de 26,5 milyon hektar tarım arazisi bulunurken son 12 yılda 2,6 milyon hektar azalarak 23,9 milyon hektara indi. Son 13 yılda yüzde 10 oranında tarım arazisinin üretim dışı kaldığına dikkat çeken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir, ülkenin tarım arazilerinin çölleşmeden kirlenmeye, sanayileşmeden kıyı yağmalamasına kadar üretim gücünün azalmasına yol açan bir dizi yeni sorunla da yüz yüze olduğunu belirtti.
İnsanlığın geleceği için toprakların korunması gerektiğine vurgu yapan Karademir, bu kapsamda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 2015 yılını Uluslararası Toprak Yılı olarak ilan ettiğini belirtti.
“Topraklar yenilenebilir varlıklar değildir”
Bütün Dünya’da toprağa dair hassasiyetin arttığını da ifade eden Karademir, toprakla ilgili ise şu bilgileri aktardı:
“Günümüzün en önemli konularından biri gıda güvenliğidir. Gıdanın geldiği yer ise topraktır. Gıdalarımızın yüzde 95’i doğrudan ya da dolaylı yollarla topraktan gelir. Hayatlarımız için bu kadar önemli olan toprak, aynı zamanda kısıtlı bir olgudur. Kaybedildiğinde veya bozulduğunda insanların yaşam süresi içinde tekrar kazanılamaz. Bir santim toprağın oluşması için yüzlerce yıl gerekir. Topraklar yenilenebilir varlıklar değildir, bu yüzden toprakların korunması gıda güvenliği ve sürdürülebilir gelecek için büyük önem taşımaktadır.”
“Rant yüzünden topraklar heba ediliyor”
Erozyon ve benzeri doğal yitim süreçlerinin yanında, her şeyi rant ve kolay kazanç sayan politikalar nedeniyle toprakların heba edildiğini belirten Karademir, “Tarım arazilerimiz potansiyel sınırına ulaşmış, bir avuç yeni arazi olanağı neredeyse kalmamıştır. Buna karşın, altyapının götürüldüğü her arazide, her türlü yatırımın gerçekleştirilmesi mümkün iken, tarım arazilerine yönelik yapılaşma girişimlerinin halen sürmesi vahim bir durum yaratmaktadır.
“Adana’daki tarım arazileri son 8 yılda yüzde 10 azaldı”
Türkiye’de olduğu gibi Çukurova’da da toprak varlığının alarm verdiğini ifade eden Karademir, “Türkiye genelindeki tarım arazilerinin yüzde 10’u 12 yılda yok olurken, Adana’da sadece son 8 yılda tarım arazilerimizin yüzde 10’u yok olmuştur. Çukurova’nın, dünyada ender bulunan bir tarımsal potansiyele sahip olduğu hesaba katılırsa, bu gidişatın ne kadar vahim sonuçlar doğuracağı ortadadır.” uyarısında bulundu.
“Toprak ve su tüm canlıların ortak malıdır”
Toprak konusunda yeni yaklaşımlar tercih edilmediği takdirde insanlığın şimdiye kadar hiç yaşamadığı bir ekolojik krizle yüz yüze geleceğini ifade eden Karademir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyada, Türkiye`de ve Adana’da sürekli artan nüfusun doyurulabilmesi için topraklar ve verimli tarım arazilerinin korunarak, amacına uygun kullanılması zorunludur. Açlığın, yoksulluğun, eşitsizliklerin yaşandığı bir dünyada ülkemiz sahip olduğu zengin toprak varlıklarını çok iyi korumak ve geleceğe aktarmak durumdadır. Toprak ve su gibi temel unsurlar, sadece ülkelerin ve o ülkede yaşayan insanların değil, tüm canlıların ortak malıdır. Bundan dolayı da bu üretim faktörlerini korumak, sürdürülebilir kullanımını sağlamak ve insanoğlunun hor kullanımından alıkoymak herkesin ortak sorumluluğundadır.”
Karademir, “Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak başta Adana kamuoyu olmak üzere bütün halkımızı topraklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.”diyerek sözlerini sonlandırdı. (İLKHA)