Trump ABD Başkanlığı seçim döneminde Ortadoğu ile ilgili ne söyledi ise şu anda zıddını yapıyor. Seçim kampanyası boyunca Obama döneminin Ortadoğu politikasını eleştirdi. Suriye, Irak, Afganistan'a yönelik operasyonlarda trilyonlarca dolar harcandığını, halbuki bu para ile ABD'yi baştan başa yeniden inşa edebileceğini söylüyordu.
Trump'ın bu söylemlerine bakarak pembe hayallere dalanlar oldu. ABD, İslam ülkelerinden elini çekecek ve buralar rahatlayıp, huzur bulacak!
Öyle ki Trump'ın seçmen oylarını almaya yönelik bu söylemlerine aldanıp, Obama dönemi politikalarından dolayı ABD'ye küsmüş olanlar, tekrar alıcılarını ABD'ye çevirdi.
Biz ise o dönemde de ‘ikisini aynı şahsın giyeceği ayakkabıdan birinin ötekine tercih edilemeyeceğini' söyledik. ABD'de başkanlar değişse de köklü politikaların değişmeyeceği, değişenin sadece çıkar merkezli dönemsel dostluklar ve düşmanlıklar olacağını söyledik.
Çıkarlarına hizmet ettiği kadarı ile devletler ve örgütler ABD için dosttur. Çıkarları gerektirdiği zaman bir örgütü, müttefiki olan bir ülkeye tercih eder. Türkiye'ye yaptığı gibi.
ABD'nin kalıcı tek dostu işgalci rejim israildir. Çünkü başkan kim olursa olsun ABD idaresinde belirleyici güç, siyonist Yahudilerdir.
Suriye ile ilgili de defalarca söyledim; ABD İslam aleminde kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor. İyice yorduktan sonra fareyi yutacak diye.
Evet, Trump ile birlikte ABD daha fazla dünya ile oynamaya başladı. Başkanlık koltuğuna oturduğu tarihin (Ocak 2017) üzerinden geçen yedi ay gibi kısa bir sürede, Beyaz Saray merkezli alınan kararlara ve yaşanan gelişmelere bakın. Beyaz Saray'daki şarlatanın hızına dünya yetişemiyor.
En çok da İslam ülkeleri ile oynuyor.
En son Afganistan'dan çekilmeyeceklerini ve askeri varlıklarını artıracakları yönündeki açıklamaları ile Pakistan'ı hedefe koyduğu tehditleri geldi.
Yüzeysel okuma ile bakıldığında delinin birinin oturduğu Beyaz Saray'dan baş döndürücü bir şekilde yapılan açıklamalar ve tehditler olarak bakılabilir bütün bunlara, ama öyle değil. ABD, deli görünümlü bu şarlatan ile dış politikasını hızlandırdı ve dış dünyaya çıkarları merkezli şekil vermek için dünya üzerindeki markajını sıkılaştırıyor.
Türkiye basınına pek düşmedi ama ABD'nin Pakistan ile ilgili tehdit içeren açıklamalarının geldiği gün, Katar Savunma Bakanlığı Pakistan'ın başkenti İslamabad'da savunma ve askeri alanları geliştirmek için askeri bir ofis açtı. ABD, Pakistan'ın Katar'a desteğinden ve bu ülke ile ilişkilerinden rahatsız. Tıpkı hedefinde olan diğer ülkelerle ilişkilerinden rahatsız olduğu gibi.
Trump başkanlığındaki ABD'nin en son kararı; insan hakları konusunda ilerleme sağlamadığı için Mısır'a yaptığı askeri yardımı dondurmak oldu.
Mısır'daki insan hakları ve ABD!
Darbeye destek verdiğini resmi olarak açıklayan ABD, Mısır'daki insan haklarını dert ediniyor!
Allah bilir, ABD'nin amacı, israilin satın almak istediği Sina Yarımadası toprakları için Mısır'a diş göstermek ve Mısır'ı mengeneye almaktır. ABD'nin Mısır ile ilgili bu kararının arkasındaki gerçek sebebi anlamak için, Mısır'ın önümüzdeki günlerde israil ve Gazze ile ilgili atacağı adımları gözlemek gerecek.
ABD, son günlerde İran'a yanaşan HAMAS'ı Mısır üzerinden Gazze'de cezalandırmak istiyor da olabilir.