Kendini Dünya'nın tek hakimi olarak gören Büyük şeytan ABD'nin, çıkarlarına ters uygulamalarda bulunan ülkelere müdahale ettiği hepimizin malumudur. Ya ABD'nin müstemlekesi olur ve onun belirlediği yolda yürüyeceksin ya da her türlü yaptırıma hazır olacaksın.
Yıllardır Kuzey Kore ve İran'a uyguladığı hukuksuz yaptırımlar, daha iki gün önce yaklaşık 200 milyar dolar değerindeki Çin menşeli ürünlere uygulayacağı ek vergiler ve son olarak sözde stratejik müttefiki olan Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlar…
Türkiye, “Kimsenin müstemlekesi olmadığını” sesli olarak düşündüğünden beri ABD ile arasındaki gerilim tırmandı. Bu arada ABD, Türkiye'ye karşı hep somut hamle yaparken Türkiye sadece kınamak ve eleştirmekle yetindi.
Hatırlarsınız ABD, Türkiye'ye karşı PYD'ye binlerce tır dolusu silah ve mühimmat gönderdi. 15 Temmuz darbe girişimini açıkça sahiplendi, FETÖ'nün sözde üst düzey sorumlularını korumaya aldı. Halkbank üzerinden Türkiye'ye ciddi darbe vurdu… Hâsılı, son bir kaç yılda Büyük Şeytan'ın dahliyle Türkiye ciddi badireler atlattı. Bütün bunlara karşı Türkiye sadece ABD'yi kınamakla yetindi.
FETÖ ve PKK'ye yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanan Brunson olayı, belki ABD'ye karşı atılan ilk somut adımdır. Tabi mesele sadece sıradan bir Rahip olayı değil, belki Büyük Şeytan'ın Türkiye ve Ortadoğu üzerindeki planlarını deşifre edebilecek düzeyde önemli bir hamleydi.
Brunson'un serbest bırakılması ile ilgili ABD, kapalı kapılar ardında ciddi girişimlerde bulundu, pazarlıklar yaptı. ABD, Ajan Brunson'un serbest bırakılıp ABD'ye dönmesini beklerken ev hapsine alınmasını hazmetmeyip uygulayacağı yaptırımları Dünya'ya ilan etti.
Konu ile ilgili Beyaz Saray sözcüsü Sarah Sanders, Brunson'un tutuklanmasındaki rollerini gerekçe göstererek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yaptırım uygulanacağını açıkladı. Bu açıklamadan sonra çok farklı iddialar gündeme geldi.
Kimileri, CIA içinde derin bir yapı olduğu, bu yap Brunson'u Türk hapishanesinde iken zehirleyerek öldürmeyi ve bu suçu Türkiye'ye atmayı düşünüyordu. Türkiye'nin Brunson'u ev hapsine almakla hayatını kurtardığını söylüyor.
Başka bir iddia ise; ABD ile Türkiye bu konuyu müzakere ediyor. Brunson'un serbest bırakılması ve ABD'ye dönmesi karşılığında Halkbank'a az bir ceza ve Hakan Atilla'nın da cezasını Türkiye'de çekmesi için pazarlık yapılıyor.
Kimilerine göre de; Brunson serbest bırakılmadığı takdirde ABD, Gül ve Soylu'dan sonra başka isimlere de yaptırım uygulayacak.
Mezkûr iddialara benzer birçok iddia dillendiriliyor. Ne olursa olsun Türkiye izzetini muhafaza edip geri adım atmamalıdır. Bilakis, ABD'nin müstemlekesi olmadığını ispatlamalı ve mütekabiliyet esasına göre misliyle karşılık vermelidir. Yoksa bağımsız bir devlet olma iddiasını yitirir.