HABER MRK - İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, Rusya’nın ABD ve AB ülkelerine uyguladığı kotayı Türkiye şekerleme sektörü için fırsat olarak nitelendirerek, yılda 3.4 milyar dolarlık ithalat yapan ülkeden daha fazla pay almayı hedeflediklerini söyledi.
İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, TİM bünyesindeki İstanbul İhracatçılar Birliği öncülüğünde Rusya’da düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarında Türk ürünleri boy gösterdi. Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirilen World Food Moscow 2014 Fuarı’na (WFM) Türkiye’den 36 firma katıldı.
Fuarı değerlendiren İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, Türk şirketlerinin Rusya pazarına ilgisinin arttığını belirterek, fuara katılan firma sayısının bu yıl 26’dan 36’ya yükseldiğini söyledi.
“Azalan ihracatımızı Rusya ile ikame edebiliriz”
Ortadoğu’da yaşanan olumsuz gelişmelerin sektör ihracatını negatif yönde etkilediğine değinen Mete, bu pazarlarda kaybettikleri payı Rusya pazarında kapatabileceklerini belirtti. Rusya’nın, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine uyguladığı ambargonun Türk şekerleme sektörü için fırsat olacağını aktaran Mete, “Rusya yılda hububatta 4.5 milyar dolar, şekerleme ürünlerinde ise için 3.4 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiriyor. ABD ve AB’ye uygulanan kotayı iyi kullanıp bu pazardaki payımızı arttırmalıyız. Irak, Libya, Yemen gibi Ortadoğu ülkelerinde azalan ihracatımızı Rusya ile ikame edebiliriz. Bu fuara katılımımızda bunun için fırsat” diye konuştu.
“İhracatı ikiye katlarız”
Hububat ve şekerleme için Rusya pazarının çok değerli olduğunu vurgulayan Mete Pazar hakkında şunları söyledi: “Rusya'ya Hububat sahasına giren mamuller ihracatımız 2013 yılında 107 milyon dolar, Şekerli ürünler ihracatımız ise 40 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hububat ve şekerleme ürünlerinde Rusya’ya İhracatta artış trendimiz sürüyor. 2014 Ocak- Ağustos arası dönemde ise hububatta 75 milyon dolar, şekerleme sektöründe ise 23 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Kriz döneminde bile Rusya’ya fuarlara katılmaya devam ettik. 5 yıldır üst üste bu fuara katılıyoruz. Gümrükte ihracat ürünlerimizle ilgili bir indirim yapılmasını bekliyoruz. Gümrükte indirim gelirse ihracatı ikiye katlayacağımıza inanıyorum.”
Rusya’dan yıllık 2.5- 3 milyon ton buğday ithalatı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Mete, “Sektör olarak en çok ithalatı Rusya’dan yapıyoruz. Şu an için buğday konusunda en iyi partnerimiz Rusya. Buna mukabil çikolata, şekerleme gibi gıda sektörü alışverişini bizimle yapmasını arzuluyoruz. Bu ilişkilerimizi ön plana çıkarıp Rusya AB’ye kota koymadan da gıdada bizimle çalışmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Farklı ülkelere açılımımız devam ediyor”
Türk şekerleme ve hububat sektörünün tanıtım ve markalaşma çalışmalarını hızlandırdıklarını ifade eden Mete, “Ürettiği katma değer ile Türkiye’nin en önde gelen sektörlerinden olan şekerleme, son dönemlerde başlıca ihracat pazarlarındaki karışıklıklara rağmen pazar çeşitlendirme metoduyla ivme kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz. Bu anlamda özellikle Güney Amerika, Uzakdoğu ve Afrika başlıca odaklandığımız bölgeler. Peru, Arjantin, Şili gibi yeni pazarlara odaklandık. Bu ülkelerde Türk ürünlerine yüksek bir talep var. Şirketlerimizi farklı pazarlara yönlendirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“Rusya’da söz sahibi olmak istiyoruz”
Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu ise, “Sektör olarak Rusya’ya olan ilgimiz sürekli artıyor. 2013 yılında Şekerleme Tanıtım Grubu olarak, 41 çeşit baharat ile hazırlanan mesir macununu Rusya’da tanıtarak ilk defa yurt dışına çıkarmış olduk. Rus damak tadına hitap eden bu ürünümüz çok beğenildi. Yapacağımız etkinliklerle Türk tatlarını Rusya’da daha fazla tanıtmaya çalışacağız. Lojistik yakınlığımız, maliyet ve Türk Sanayicisinin yurt dışı pazarlardaki hareket kabiliyeti sayesinde Rusya’ya kalite ve hizmet anlamında en iyiyi sunacağımıza inanıyorum. Kalitesiyle dünyada adından söz ettiren Türk ürünlerinin Rusya’da Avrupa ürünlerinin alternatifi olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde ürünlerimizle Rusya’da söz sahibi olmak istiyoruz.”diye konuştu. (İLKHA)