Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Burdur mitinginde yaptığı konuşmada, “Fırat’ın doğusunda ve Münbiç’te üstlenen teröristlerin hedefinin Türkiye olduğu apaçık ortadadır. Biz bu bölgede bir terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceğimizi defalarca söyledik. Türkiye sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayacak, rıza göstermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Seçimleri kampanyası kapsamında, AK Parti Burdur mitingine katıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Burdur’u sadece gönülden sevmekle kalmayıp tarihinde görülmemiş hizmetlerle şehri geliştirip kalkındırdıklarını ve ileriye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdur’a son 16 yılda 9 milyar liralık yatırım yaptıklarını hatırlattı.
“Fırat’ın doğusunda ve Münbiç’te üstlenen teröristlerin hedefi Türkiye’dir”
PKK’nin Suriye kolu YPG-PYD’nin sınırları kuşatma girişimini Zeytin Dalı Harekâtı’yla kırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib mutabakatıyla da Türkiye’ye yönelik yeni bir mülteci dalgasının önüne geçtiklerini kaydetti.
“Fakat asıl çözmemiz gereken mesele, Münbiç ve Fırat’ın doğusudur.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fırat’ın doğusunda ve Münbiç’te üstlenen teröristlerin hedefinin Türkiye olduğunu" söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "bu bölgede bir terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini defalarca söylediklerini" hatırlatarak, "Türkiye’nin sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayıp rıza göstermeyeceklerini, ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacaklarını" vurguladı.
S-400 hava savunma sistemi alımı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Gönül ister ki bu mücadeleyi müttefiklerimizle birlikte verelim. Geçmişte, ülkemizin sınırları DEAŞ ve PKK-YPG teröristleri tarafından tehdit edilmeye başlandığında, müttefiklerimizden hava savunma sistemleri istedik. Ne oldu biliyor musunuz? Bize yeni hava savunma sistemleri verilmesi bir yana, mevcut sistemlerin çoğu da geri çekildi. Bunun üzerine biz bir yandan sınırlarımızdaki teröristleri etkisiz hâle getirecek operasyonları yürütürken, diğer yandan da alternatif hava savunma sistemleri arayışına girdik. Rusya ile S-400 hava savunma sistemleri alma anlaşması, işte bu arayışın bir neticesidir. Şayet bize ihtiyacımız olan sistemler müttefiklerimizce zamanında ve makul şartlarda verilmiş olsaydı, buna ihtiyaç kalmayacaktı. Şimdi kalkmışlar bize, ‘S-400 almaktan vazgeçin’ diyorlar. Niye vazgeçelim? Siz hâlâ bu sistemleri bize, teknoloji transferiyle, ortak üretimle, finans desteğiyle verme konusunda herhangi bir adım atmış değilsiniz.”
Türkiye’nin, farklı sistemleri kullanma hakkına sahip olduğunun altını çizerek, NATO yetkililerinin, bu durumun kendileri için herhangi bir sorun teşkil etmediğini açıkça söylediğini, NATO üyesi Yunanistan’ın da senelerdir S-300’lere sahip olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, böyle bir gerekçeyle eleştirilmesini asla haklı göremeyeceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik biz hâlâ müttefiklerimizin vereceği sistemlere ihtiyacımız olduğunu, bu konuda yürütülen çalışmaların bir an önce sonuçlandırılmasını beklediğimizi de söylüyoruz. Tabii bu konuda bazı şartlarımız, bazı beklentilerimiz var.” şeklinde konuştu.
“Mesele Suriye meselesi değil beka meselesidir”
Bu meselenin, Suriye’de atılması üzerinde mutabık kaldıkları adımlarla ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyeceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "söz verildiği gibi Münbiç’in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenip yönetiminin yerel halka bırakılmasını ve Fırat’ın doğusundaki terör örgütü yapılanmasına sunulan desteğin kesilmesini beklediklerini" ifade etti.
Türkiye olarak amaçlarını, “Bu bölgede güvenliği sağlamak ve altyapıyı işler hâle getirmek suretiyle, geri dönüşleri bir an önce başlatmak” olarak dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelemizde bizim yanımızda olan dostlarımıza gönlümüz de, kapımız da sonuna kadar açıktır. Biz bu terör oluşumuna bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa ertesi gün, ama yakında mutlaka ağır bir darbe vuracağız. Mesele Suriye meselesi değil, Türkiye’nin ve Türk Milletinin beka meselesidir. İstiklalimiz ve istikbalimiz söz konusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez.” açıklamasında bulundu.
İstiklal Marşı’ndaki dizelere atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Evet, biz de belki yarın, belki yarından da yakın ülkemize yönelik hayâsız akınları durdurmak için harekete geçmekte kararlıyız. Kendi güvenlikleri için binlerce kilometre uzaklıktan operasyon yapmaya gelenler, kendilerini hak sahibi görüyor; benim 911 kilometre sınırım var, her an tehdit altındayım, ben müdahale etmeyeceğim. Var mı böyle 25 kuruşa simit? Türkiye’nin sınırları dibindeki güvenlik kaygılarını anlayışla karşılamak zorundadırlar. Terör örgütlerine destek verenler, asıl kendi güvenliklerini tehlikeye atmış olurlar. Biz müttefiklerimizin güvenliğini istediğimiz gibi, kendi güvenliğimiz için de gerekenleri yapmaktan asla geri durmayacağız. Tek isteğimiz, bizim bu haklı mücadelemize saygı duyulması, destek verilmesidir. Şu gerçeği kimse unutmasın: Bu bölgede ancak Türkiye’yi karşısına değil, yanına alanlar kazanır.”
İLKHA