Suriye’ye yönelik yürütülen insani yardım faaliyetlerinde görev alan AFAD danışman personeline düzenlenen kapasite geliştirme programının ilki Gaziantep’te gerçekleştirildi.
Covid-19 salgını tedbirleri dikkate alınarak bir otelde düzenlenen programda konuşan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Başkan Yardımcısı İsmail Palakoğlu, ülkesine gönüllü olarak dönen Suriyelilerin sayısını açıkladı.
Suriye krizinin dünyadaki en büyük mülteci krizi olmaya devam ettiğine dikkat çeken Palakoğlu, Suriye iç savaşının siyasi, ekonomik birçok etkisinin yanında sosyolojik ve psikolojik etkilerinin de insanların hayatını derinden etkilediğini belirtti.
Palakoğlu, “Savaştan kaçan 252 Suriye vatandaşı 29 Nisan 2011 tarihinde ilk kez Hatay sınırından ülkemize sığınmış ve büyük göç hareketleri başlamıştır. O günden itibaren ülkemize sığınan 3.7 milyon Suriyeli misafirlerimize ev sahipliği yapıyoruz. Bu süre içerisinde 700 binden fazla öğrenci eğitim görmekte olup yaklaşık 500 binden fazla çocukta Türkiye’de dünyaya gelmiştir. Bugüne kadar Türkiye’den 428 bin kişi güvenli bölgelere dönüş yapmıştır. O günden bugüne kadar geçen zaman içinde AFAD, hem Türkiye içinde hem de sınırın Suriye tarafında gerçekleştirdiği insani yardım faaliyetleri ile barınmadan, beslenmeye, kamp kurulumundan, kampların yönetimine kadar yardıma birçok konuda muhtaç Suriyelilerin yanında olmuştur.” diye konuştu.
AFAD’ın Türkiye’de kurulan geçici konaklama merkezleri ve kampların faaliyetlerini uzun bir süre yürüttüğünü ve 2018 yılının mart ayından itibaren İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne devrettiğini hatırlatan Palakoğlu, “Sınırın diğer tarafında Kuzey Suriye’de 3 harekât bölgesi ile İdlib gerginliği azaltma bölgesi olmak üzere terörden arındırılmış 4 güvenli bölge oluşturulmuştur. Bu bölgelerdeki düzenli ve dağınık kamplarda yaşam mücadelesi veren insanların başta barınma, gıda, sağlık ve benzeri temel yaşam ihtiyaçları ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşları ile koordineli bir şekilde karşılanmaktadır.” dedi.
Suriye’deki kamplarla ilgili bilgi veren Palakoğlu, “Fırat Kalkanı Harekat Bölgesinde 30’u düzenli 90’ı dağınık toplam 120 kamp bulunmakta olup burada 270 bin kişi yaşamaktadır. 2016 yılından itibaren AFAD koordinasyonunda Türk Kızılayı, yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşları ile insani yardım çalışmaları devam etmektedir. 285 noktada yaklaşık 985 milyon TL değerinde insani yardım yapılmıştır. Zeytindalı Harekat Bölgesinde yaklaşık olarak toplam 457 bin kişi yaşamaktadır. Cinderes ilçesinde bulunan 2 düzenli kampta 5 bin 100 kişi bulunmaktadır. Zeytindalı Harekat Bölgesinde 309 noktada yaklaşık 340 milyon TL değerinde insani yardım yapılmıştır. Barış Pınarı Harekat Bölgesinde Tel Abyad ve Rasulayn’da 321 köyde yaklaşık 235 bin kişi yaşamaktadır. Bölgede yaklaşık 108 milyon TL değerinde insani yardım yapılmıştır. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde ise 39’u düzenli, 969’u dağınık kamplarda toplam bir milyon 217 bin 527 kişi yaşamaktadır. Söz konusu bölgelerde bulunan 72’si düzenli, bin 59’u dağınık olmak üzere toplam bin 131 kamp bulunmakta ve yaklaşık bir milyon 493 bin kişi yaşamaktadır. “ ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları ile çok zor şartlarda yaşayan bu insanların en temel yaşam hakkı olan barınma şartlarının iyileştirilmesi, çadırların briket evlere dönüştürülmesi çalışmalarının başlatıldığını anımsatan Palakoğlu, bu kapsamda inşası planlanan 52 bin briket evin 32 bin tanesinin tamamlandığını, 18 bin 398’ine ailelerin yerleştirildiğini ve kalan evlerin tamamlanması için çalışmaların hızla devam ettiğini bildirdi.
Gaziantep Valisi Davut Gül de AFAD’ın Suriye’deki mazlumlara yardım noktasında üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını belirterek oradaki zulmün bir an önce sona ermesi temennisinde bulundu.
Türkiye’nin kendi komşusunda yaşananlara kayıtsız kalmayarak tamamen insani reflekslerle dünyada eşi benzeri zor görülecek bir fedakârlık gösterdiğini dile getiren Gül, “Tarihin bizlere, bu coğrafyaya yüklediği görevler var. İbn-i Haldun’un dediği gibi ‘Coğrafya kaderdir.’ Komşularınızda olan bir sıkıntı insani olarak sizi de etkiliyor. Türkiye de kendi komşusunda olan bu sıkıntıları tamamen insani reflekslerle dünyada eşi zor görülecek bir fedakârlıkla yerine getirdi ve getirmeye devam ediyor. Bizim Suriye’nin bir çakıl taşında dahi gözümüz yok. İsteğimiz o bölgenin güvenli olması, o coğrafyadaki insanların barış içerisinde yaşaması ve o coğrafyadaki insanların zulüm altından kurtulması.” dedi.
AFAD başta olmak üzere kamunun birçok kuruluşuna bu anlamda çeşitli görevler düştüğünü belirten Gül, “Yaklaşık 10 yıllık süre içerisinde AFAD üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bu açıdan ben AFAD’a maddi manevi destek olan gönüllüler başta olmak üzere AFAD personellerine, yöneticilerine, ona destek veren mülki idare amirlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür ederim. İnşallah el birliğince bu sorunu gündemimizden, dünyanın gündeminden çıkarmış oluruz. Evet, görevimizi yapıyoruz ama görevimizi yaparken de çok dua alıyoruz. Oradaki yetim bir çocuğun başının okşanması, açta açıkta kalan insanların sığınacak bir evinin olması, akşam aç yatağa girmemesinin sağlanması her türlü şeyin üstünde. Tabi bizler bu görevi yaparken Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile çerçevesi çizilmiş şekilde yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Müdahale Daire Başkanı Yusuf Aysu ise danışman personel kapasitesini geliştirme programının ilkinin Gaziantep’te düzenlendiğini belirterek Suriye’ye yönelik yürütülen insani yardım faaliyetlerinde görev alan AFAD danışman personelinin görevine başlamadan önce, tarihin kendilerine yüklediği sorumluluğu bir defa daha hatırlatmak, yürütülen insani yardım faaliyetlerimizin daha etkin ve verimli yerine getirilmesini sağlamak amacıyla programı gerçekleştirdiklerini söyledi.
5 gün sürecek kapasite geliştirme programına 26 ilden toplam 45 kursiyer, 6 eğitmen ve 7 bölge koordinatörü katılarak tecrübe ve deneyim paylaşımı yapacak.