Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Birlik merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatlarını açıkladı, Ramazan ayında görülebilecek gıda fiyat artışları konusunda uyarılarda bulundu.
Ramazan nedeniyle tüm gözlerin gıda fiyatlarına çevrildiğini bildiren Bayraktar, "Fiyatları açıklamaktaki amacımız, fiyat artışlarının üreticilerimizden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerimizin ne derece yararlanabildiğini ortaya koymak, suni fiyat artışlarını önlemektir." diye konuştu.
Bayraktar, 2007 yılından bu yana, Ramazan öncesi fırsatçılığa izin verilmemesi konusunda çalışmalar yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin, bu Ramazan boyunca da üretici ve market fiyatlarını takip edeceğini, fiyatların spekülasyonla yükselmesini önlemek için kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini vurguladı.
"En büyük sorunlarımız yapısal sorunlar ve girdi maliyetleri"
Bayraktar, "Bildiğiniz gibi, en büyük sorunlarımız yapısal sorunlarımızın çözülememiş olması ve girdi maliyetleridir. Üretim planlaması yapamıyoruz. Maliyetlerimizi düşüremiyoruz. Bunlar olmayınca fiyat istikrarını da gelir istikrarını da sağlayamıyoruz. Ürünümüz para etmediği için çiftçimiz kazanamıyor, buna rağmen tarladan markete olan zincirin kısaltılmaması ve buradaki çarpıklığın giderilememesi yüzünden tüketicimiz de makul fiyatlarla ürün satın alamıyor. Biz bunu hep dile getiriyoruz. Son 12 yıldır, her ay araştırma yapıyor ve kamuoyuna açıklıyoruz." diye konuştu.
"Mutfaktaki sıkıntıyı çözmek zorundayız"
"Ekonomik açıdan sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemin yaşanan diğer ekonomik krizlerden bir farkı var. Bunu açıkça ortaya koymak lazım" diyen Bayraktar, şöyle devam etti:
"O dönemlerde et, sebze, meyve, ekmek gibi temel gıda ürünleri ucuzdu. Diğer krizlerde insanlarımız ucuz et bulabildiler. Ucuz meyve, sebze bulabildiler. Ucuz ekmeğe ulaşabildiler. Türkiye bu krizleri böylece aştı. Buzdolabı ihtiyaçlarını ertelediler, elbise ihtiyaçlarını, araba ihtiyaçlarını ertelediler ancak çoluk çocuklarının karnını doyurabildiler. Çünkü et ucuzdu meyve, sebze ucuzdu ekmek ucuzdu karınlarını doyurabildiler. Şimdi bu krizin bir farklı tarafı var. Bu krizde et pahalı, meyve, sebze pahalı, ekmek pahalı. Dolayısıyla pazar yangın yerine dönmüş durumda. Şimdi, pazar alev gibi yanıyor. İnsanlarımız karınlarını doyuramıyor. Biz bu krizi kısa zamanda atlatmak istiyorsak eti ucuzlatmamız lazım, meyveyi sebzeyi ucuzlatmamız lazım, ekmeği ucuzlatmamız lazım. Gıdayı ucuzlatmamız gerekiyor. Bunu yapamazsak kriz daha uzun sürer. Mutfaktaki sıkıntıyı çözmek zorundayız. Bunu yapmanın yolları da belli. Bunun için öncelikle çiftçimizin sorunlarını çözmemiz, çiftçimizi tarlada tutmamız lazım. Yani tarımda üretim şart. Üretimi sağlayamazsak, çiftçimizi tarlada tutamazsak bu pahalılık devam eder. Türkiye de bu krizi kolay kolay atlatamaz. Çiftçimiz, önünü göremiyor. Üreticilerimizin maliyetlerinin düşürülmesini talep ediyoruz. Acilen tarımda girdi fiyatlarının makul seviyelere çekilmesi gerekiyor. Bununla ilgili hükümetimize bir rapor sunduk."
"Eğer ucuzluk istiyorsak üreticimize sahip çıkmamız lazım"
Gübre, mazot, yem, elektrik, tohum, ilaç gibi hemen her girdinin fiyatlarında büyük artışlar olduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Kur yüzde 26 civarında geriledi ama bizim girdi fiyatları aşağı düşmedi. Kurda meydana gelen düşüşler özellikle gübre, yem, elektrik ve ilaç fiyatlarına yansımadı. Girdi fiyatlarını aşağı düşürmemiz lazım. Eğer ucuzluk istiyorsak üreticimize sahip çıkmamız lazım. Çiftçimiz, enflasyonun çok üzerinde yükselen fiyat artışları nedeniyle yeterince gübre kullanamıyor. Üreticimizin tarlada kalmasını, üretmesini sağlamamız lazım. Aksi takdirde gıdada ucuzluk hayaldir. Bunu açıkça ifade ediyorum." diye konuştu.
Ramazan öncesi market fiyatlarındaki değişimler
Bayraktar, ramazan öncesi market fiyatlarına bakıldığında; geçen ay sonuna göre 6 üründe fiyat değişimi görülmezken, 11 üründe azalma, 23 üründe ise fiyat artışı olduğuna; üretici fiyatlarında ise; geçen ay sonuna göre 13 üründe fiyat değişimi görülmezken 8 üründe azalma, 11 üründe ise fiyat artışı olduğunu dikkat çekti.
Fiyat artışının nedenleri
Bayraktar, "Fiyatı artan ürünlerden, arzın depolardan sağlandığı havuçta ve limonda ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak artış meydana geldi. Patateste ise depolardaki ürün miktarının azalmasının yanı sıra yeni ürün hasadının tam olarak başlamaması fiyatları yükseltti. Kuru soğanda da depolardaki ürünün bitmesi, yazlık soğan hasadının da yeni yeni başlaması fiyatları artırdı. Lahana ve pırasa gibi kışlık sebzelerde hasadın sonuna gelinmesi fiyatlarda artışa yol açtı. Domateste ihracatın yanı sıra ara dönem olması nedeniyle fiyat artışı görüldü. Zeytinyağında, üreticinin elindeki ürünün azalmaya başlamasıyla birlikte fiyatlarda artış meydana geldi. Dana eti ve kuzu etinde maliyetlerde yaşanan artış fiyata yansırken, kuru üzümde ise arzdaki daralma fiyatları artırdı. Üreticide fiyatı düşen ürünlerden sivri biber, patlıcan, salatalık, yeşil soğan, kabak, marul, maydanoz ve ıspanak gibi ürünlerde hasat edilen ürün miktarı arttı ve fiyatlar geriledi." diye konuştu.
Üretici market fiyat makası
Bayraktar, Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın en fazla yüzde 299,8 ile kuru incirde görüldüğünü belirtti.
Bayraktar, şunları söyledi:
"Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 5,4 ile patates, yüzde 4,6 ile nohut izledi. Buna karşılık, marketlerde fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,4 ile kuru incir oldu. Kuru incirden sonra fiyat farkı sırasıyla, kuru kayısıda yüzde 289,3, yeşil mercimekte yüzde 282,2, nohutta yüzde 274, sütte yüzde 264,2, kırmızı mercimekte yüzde 255,5 oldu. Kuru incir 4 kat, kuru kayısı 3,9 kat, yeşil mercimek 3,8 kat, nohut 3,7 kat, süt ve kırmızı mercimek 3,6 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır. Üreticide 15 liradan satılan kuru incir markette 59 lira 97 kuruşa, 10 lira olan kuru kayısı 38 lira 93 kuruşa, 2 lira 40 kuruş olan yeşil mercimek 9 lira 17 kuruşa, 3 lira 16 kuruş olan nohut 11 lira 82 kuruşa, 1 lira 51 kuruş olan süt 5 lira 50 kuruşa, 2 lira 11 kuruş olan kırmızı mercimek 7 lira 50 kuruşa satılıyor. Sonuç olarak üretici- tüketici fiyatları arasındaki makas bir türlü kapatılmıyor."
Ramazan ayında yaşanabilecek fiyat hareketlerine yönelik uyarılar
Üreticilerin bin bir emekle ürettikleri üründen yeterli gelir elde etmeleri ve tüketicilerin de bu ürünleri makul fiyatlarla tüketebilmelerinin en büyük temennileri olduğunu vurgulayan Bayraktar, Ramazan ayında yaşanabilecek fiyat hareketlerine yönelik şu uyarılarda bulundu:
"Üreticilerimizin bin bir emekle ürettikleri üründen yeterli gelir elde etmeleri ve tüketicilerimizin de bu ürünleri makul fiyatlarla tüketebilmeleri en büyük temennimizdir. Halkımızın Ramazan’da makul fiyatlardan ürün tüketebilmesi için en azından çok tüketilen ürünlerde üretici market fiyatlarına dikkat edilmesi, bunun takibinin yapılması gerekiyor. Biz, bu işin takipçisi olacağız. Ramazan ayının başlamasına sayılı günler kala tüm gözler gıda fiyatlarına çevrilmiştir. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suiistimal edilmemesidir. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir. Spekülasyona fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalıdır.
"Ramazan fırsatçılığı yapılmasın"
Bayraktar, "Tüm taraflar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkın sağlığıyla oynanmasına izin verilmemelidir. Ramazan yaklaşırken üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını takibe devam ediyoruz. ‘Ramazan fırsatçılığı yapılmasın’ diyoruz. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin sağlanmasını istiyoruz. Bu hususlarda gereken hassasiyeti göstermeyenler öncelikle karşılarında bizi bulacaklardır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ramazan ayı boyunca yapacağımız ve piyasaların nabzını tutacağımız çalışmaları da sizlerle paylaşıp, üretici ve tüketici fiyatlarını kamuoyunun dikkatine sunacağız." diye konuştu.
İLKHA