Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde PKK tarafından şehid edilen Yüksekova Mustazaf-Der Şube Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna'nın katledilişinin üzerinden 10 yıl geçti. Aradan geçen bunca yıla rağmen faillerin tespiti ya da yakalanması adına hiçbir şekilde bir adım atılmadı ve olay faili meçhul olarak kaldı.
Onlarca kez kendi eliyle onardığı ve başkan yardımcılığını yaptığı dernek binasının yeniden hedefte olduğunu duyan Şehid Ubeydullah, ailesinden son kez ayrılarak derneğe gitti.
Çatıyı onarmasının üzerinden bir gün geçmemişti ki PKK/BDP (şimdiki HDP) yanlıları yeniden derneği yakmaya çalıştı. Ubeydullah ve arkadaşları saldırganları iki-üç kez püskürttü. Ancak püskürtülmeyi hazmedemeyen saldırgan grup daha kalabalık ve silahlı bir şekilde olay yerine geldiler.
PKK ve BDP yanlıları o gün Mustazaf-Der şahsında Yüksekova'nın imanlı gençlerini hedef almaya başladı. Bir anda Mustazaf Der'e yönelen PKK/BDP'liler, ellerindeki molotofları dernek binasına atarak derneği içindekilerle birlikte yakmaya çalıştı. Polis oradaydı ve kameralar açıktı. Dernek binasında mahsur kalan Ubeydullah ve arkadaşları son çare olarak derneğin çatısına çıktılar. Pusuda bekleyen karanlık eller, uzun namlulu silahla ateş etmeye başladı. Açılan ateşle Ubeydullah Durna şehid edildi.
Olayın üzerinden 10 yıl geçti ancak Ubeydullah Durna'nın katledilişiyle ilgili davada en küçük bir gelişme yaşanmadı. Davanın üstü adeta örtülerek zaman aşımına bırakıldı.
"Dosya rafa kaldırılmış durumda"
Ubeydullah Durna cinayetinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen maalesef bugüne kadar bu cinayete ilişkin yapılan adli soruşturmada herhangi bir adım atılmadığını belirten dava avukatı Mehmet Mehdi Oğuz, dosyanın şu an rafa kaldırıldığını söyleyerek herhangi bir gelişmenin olmadığını ve cinayetin aydınlatılması noktasında gerekli soruşturmanın yapılmadığını söyledi.
"Dönemin emniyet birimleri aranmalarına rağmen olaya müdahale etmediler"
Söz konusu cinayetin kilit konumdaki siyasi bir cinayet olduğunun altını çizen Oğuz, olayın aydınlatılması için siyasi bir iradeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Oğuz, "Zira bu cinayetin meydana geldiği 2011 yılı FETÖ'nün gücünün zirvesinde olduğu ve aynı zamanda AK Parti hükümetiyle zıtlaşmaya başladığı tarihtir. O dönem FETÖ tarafından bölgede tekrar bir çatışma ortamı başlatılmak, tekrar bir kaos ortamı oluşturulmak için birçok kirli girişimler yapıldı. O dönem Mustazaf-Der Yüksekova Şubesine 13 kez saldırı yapıldı ve 13'üncü kez yapılan saldırı sonucu Ubeydullah Durna şehid edildi. Yapılan bu 13 saldırının hiçbirinin failleri yakalanmadı. Ubeydullah Durna cinayeti polislerin gözü önünde cereyan etmiş bir hadisedir. Aniden gelişen bir hadise değildir. Polis oradayken, kameraları açıkken gelişen bir hadisedir. Dolayısıyla polisin saldırıyı görmemesi mümkün değildi. Ayrıca bu saldırı öncesinde dernek yetkilileri 155 Polis İmdat hattını arayarak, olaya müdahale edilmesini istemelerine rağmen maalesef müdahale edilmemiş ve saldırıya adeta göz yumulmuştur." dedi.
"15 Temmuz darbe girişimi kirli ittifakları ortaya çıkardı"
15 Temmuz darbe girişiminden sonra karanlık güçlerin kirli iş birliklerinin ortaya çıktığına dikkat çeken Oğuz, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'nün kirli yapılanması ortaya çıktıktan sonra Ubeydullah Durna cinayetinin ardındaki kirli el ile bu cinayeti örtbas eden kirli elin aynı olduğu daha da netleşti. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'de emniyet, yargı ve bürokrasi alanında yuvalanmış ve ABD hesabına çalışan kirli bir yapılanmanın olduğu açık bir şekilde gün yüzüne çıktı." ifadelerini kullandı.
Ubeydullah Durna cinayetinin aydınlatılmamasının 6-8 Ekim saldırıları başta olmak üzere bölgemizde birçok siyasi cinayetlerin işlenmesine zemin hazırladığını da dile getiren Oğuz, "Dolayısıyla Ubeydullah Durna cinayetinin aydınlatılması çok kilit bir öneme haizdir. Bu cinayet aydınlatılırsa bölgemizde işlenen diğer siyasi cinayetlerin aydınlatılmasında önemli bir yol alınır." dedi.
"Durna cinayetinin aydınlatılması için hükümetin bir irade ortaya koyması gerekir"
Rafa kaldırılan Ubeydullah Durna dosyasının tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini dile getiren Oğuz şunları söyledi:
"O dönem bölgede faaliyet yürüten güvenlik güçlerinin önemli bir bölümünün FETÖ ile irtibatlı olduğu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıkmıştır. Eğer gerçekte de FETÖ ile mücadele edilecekse, hesap sorulacak ise bu Mustazaf-Der camiasına yönelik yapılan birçok saldırının faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Aslında failler bellidir. O dönemde Yüksekova'da görev yapan mülkü amirler de dahil olmak üzere güvenlik güçleri amirleri ve güvenlik güçleri elamanları soruşturulmalı ve bu kapsamda Ubeydullah Durna dosyası tekrar raftan indirilip gündeme getirilmelidir. Bu cinayetin aydınlatılması, faillerinin yakalanması ve bu cinayeti örtbas edenlerin ortaya çıkarılması için hükümetin bir irade ortaya koyması gerekir. Ancak maalesef bugüne kadar böyle bir irade ortaya konulmadı."