Cuma günü karneler verilecek… Milyonlarca öğrenci ve velisi sevinecek.
Kimi veliler işi abartacak “Yarış atı sandığı çocuğu” istediği başarıyı elde edemedi diye çocuğa yüklendikçe yüklenecek…
Kimisi ise “kıyamet kopsa umurunda olmaz” misali çocuğu ile belki de hiç ilgilenmeyecek.
Mutedil olan elbette çocuğun karnesi ile ilgilenmek; varsa bir başarısızlık veli olarak bunda kendi payına düşeni almak ve daha fazla sorumluluk yüklenmektir.
Karneler verildiğinde yüzbinlerce öğretmen de öğrencileri gibi sevinecek.
“Ohh 15 gün kafamızı dinleriz” diye düşünecektir.
Okul müdürü de yardımcıları da… Neredeyse herkes sevinecek, “O” hariç.
Hele “O” bir de evli ise ve ek geliri yoksa, tatil zehirdir kendisine.
Devletin kendisine “geçici” gözü ile baktığıdır “O”
Devletin, işi düşünce hatırladığı, düşük bir ücrete çalıştırdığıdır.
Yarıyıl tatili olunca üzülür “O”, çünkü kıt kanaat geçinmektedir. Zaten aldığı ücret taş patlasın bin 300 liradır. Yarıyıl demek o ay 650 lira ile ayı çıkarmak demektir. Nasıl sevinsin ki yarıyıl tatiline.
Devletin “O” diye baktığıdır ücretli öğretmen…
MEB'in 2016 verilerine göre 55 bin ücretli öğretmen okullarda görev yapıyor. Bu yıl ise 80 bin civarında… Yol gitmez, kervan geçmez köylere genelde ücretli öğretmen gönderilir. Yaz tatilinde O'nu düşünen yoktur. Nasıl geçinir, yaz tatili O'nun için ne demektir düşünen yok.
Var mıdır bana bu ücret çelişkisini izah edecek Allah'ın bir kulu? Kadrolu öğretmen 3 bin lira ve üzeri maaş alırken ek ders ücretli öğretmene 1300 lira? Bu mudur adalet?
Yarıyıl tatilinde maaşı kesilen, yaz aylarında farklı bir iş yapmak zorunda kalan; ama eylül ayında en uzak köylere gönderilen (tabi bir de servis parası var) ücretli öğretmene bu yapılanlar reva mıdır?
Siz yarıyıl tatiline girildi diye ücretli öğretmenlerin (hele bir de evliyse) sevindiğini mi sanıyorsunuz?
Merak ediyorum acaba iktidar yetkilileri nasıl izah eder bu derin çelişkiyi?
CHP İLERİ GÖRÜŞLÜ ÇIKTI
Anayasa görüşmelerinde kavgalar, burun kırma, ısırma ve başkanlık meselesi Türkiye'nin gündem maddesi oldu.
Mecliste resmen bu anayasa paketi halka ulaşmasın kavgası verildi. Eğer MHP ve Ak Partinin oy sayısı 367'yi bulsaydı ve anayasa paketi halka ulaşmadan yasalaşsaydı CHP'nin karşı çıkışında haklılık bulurdum. Zira bu değişiklik 2 partinin değişikliği sayılabilirdi; fakat referanduma gidilmesine karşı çıkmayı anlayabilmiş değilim.
330 sayısı aşıldıktan sonra maddeler halkın oyuna sunulmayacak mı? Sunulacak.
‘Demokrasi' dediğiniz şey bu değil mi? Bu.
O halde mesele ne!
Aslında mesele CHP'nin kendisinden beklenmeyecek şekilde ileriyi görmesi! Evet, evet CHP ileri görüşlü çıktı.
Sistem değişikliği ile koalisyon hükümetlerinin kurulamayacağını, koalisyonların ancak seçimlerde kurulabileceğini ve halkın sol/seküler/Kemalist bloğa oy vermeyeceğini CHP de görüyor!
MHP, bir şekilde sol/Kemalist bloğa dâhil edilmedikçe solun sittin sene iktidara gelemeyeceğini görüyor?
Kemalizm'in son kullanma tarihinin geçtiğini onlar da görüyor ve istiyorlar ki, anayasal kılıf giydirilmiş 6 ok millete batmaya devam etsin.
2. tur da (pardon raunt) iktidarın istediği şekilde geçerse halkın da içinde olduğu asıl ve son raunt başlayacak.
Kavgaya da gerek yok, ısırmaya da…