Zengin ülke toprakları yıllarca hep sömürülen ve halen de sömürülmeye devam eden Afrika kıtasında bulunan ülkelerde, sömürünün bedelini mazlum insanları ödüyor. Daha önce İngiltere, şimdilerde ise emperyalist ABD ve diğer sömürgeci ile işgalci ülkelerin sömürüsü altında ve yoksulluğun pençesinde çırpınan Afrika’nın mazlum ülkesi Uganda’da, nüfusun üçte birini Müslümanlar oluşturuyor.
Türkiye’den 7 bin 500 kilometre uzaklıkta bulunan Afrika kıtasının doğu kesiminde yer alan Uganda Cumhuriyeti’nin 42 milyona yakın nüfusu bulunuyor. 19’uncu yüzyılda Arap tüccarların fildişi ve köle ticareti yapmak için bölgenin göl kıyısı kesimlerine gelmesiyle bölge halkı İslamiyet ile tanışmış ve İslam dini yayılmaya başlamıştır.
1860’ta bölgeye gelen Avrupalılar, Afrika kıtasının doğusunda sömürgeleştirme sürecini başlattılar. Batının sömürgeleştirme ve köleleştirme politikaları neticesinde emperyalist ve sömürgeci ülkeler, kendi refah düzeylerini artırmak için bölgede çalışmalarını yoğunlaştırdılar.
1962 yılında Büyük Britanya’dan bağımsızlığını ilan ettikten sonra başa geçen Müslüman bir devlet başkanının İslamiyet’e verdiği destekler sayesinde Uganda nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman oldu.
Daha sonra Müslüman devlet başkanının darbe ile gönderilmesiyle emperyalist devletlere hizmet eden misyonerlerin faaliyetleri sonucu Uganda’da Hristiyanlık her geçen gün yayıldı. Misyonerlerin faaliyetlerinden sonra ülkede Müslüman nüfus azalırken, Hristiyan nüfusu ise hızla arttı.
Misyonerlerin faaliyetlerinin had safhada olduğu Uganda’da, İslami faaliyetlerde bulunan Ugandalı Müslümanlar da çok zor şartlarda İslami tebliğ ve çalışmalarını yürütüyor. Çoğu kırsal kesimlerde mescit veya cami olmadığı için Müslümanlar, birkaç ağaç ve üzerine serdikleri bez parçalarının altında ibadetlerini yapabiliyor.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Afrika Kıtası’ndaki Müslümanlar da çok zor bir dönemden geçiyor. Özellikle Uganda gibi yetim bırakılmış ülkelerde Müslümanlar, aynı zamanda yokluk, sefalet ve büyük imkânsızlıklar da mücadele ediyor.
Sömürü nedeniyle yeraltı ve yerüstü tüm zenginlikleri ellerinden alınan mazlum Uganda halkının çok zor şartlar altında ve maddi imkânsızlıklar içinde yaşama mücadelesi verdiğine dikkat çeken Uganda Müslüman Kadınlar Komisyonu Başkanı Emine Ayşe Mugua, yaşadıkları sorunları dile getirdi.
Uganda’nın yoksul Müslüman halkının başta mescit, okul ve su kuyuları olmak üzere birçok ihtiyacının olduğunu belirten Mugua, Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasındaki tüm Müslümanlara Uganda halkına sahip çıkılması çağrısında bulundu.
“Müslümanlara ait bir okul yoktur”
Namazlarını eda edecekleri, çocuklara, kadınlara ve erkeklere İslami eğitim verecekleri mescitlerinin bile bulunmadığını belirten Mugua, “Namazlarımızı kılabilmek için yeterince camimiz yok. Bahsetmek istediğim başka bir konu da okuldur. Kalilu bölgesinde çocuklarımıza küçüklüklerinden başlayarak İslam dinini esas alan bir eğitim verebilecek Müslümanlara ait bir okul yoktur.” dedi.
“Müslümanlara ait böyle bir hastanemiz yok”
Kalilu bölgesindeki hastanelerin çoğunun Hristiyanlara ait olduğunu ve Müslümanlara ait bir hastanenin olmamasından yakınan Mugua, “Hastanede birine iğne yapılırken, ‘Bismillah’ denilerek iğne yapılacak bize ait bir hastanenin olmasını arzu ediyoruz. Ancak maalesef bizim böyle bir hastanemiz yok. Mecburen Hristiyanlara ait olan hastanelere gidiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kalilu bölgesindeki çocukların çoğu yetimdir”
Bölgede yetim çocuk sayısının çokluğuna dikkat çeken Mugua, “Yetim çocukların temel ihtiyaçlarının tedarikinde sorun yaşıyoruz. Kalilu bölgesindeki çocukların çoğu yetimdir ve bu çocukların da temel ihtiyaçları var. Sorumluluklarımızı yerine getirebilmemiz için yeterince imkânımız yok. Bu yetimlerin eğitim alabilmeleri için en azından temel ihtiyaçlarının karşılanması konusunda destek olunmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Kadınlar çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar”
Özellikle kadınların çok sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Mugua, “Buradaki kadınların çoğu kocasını kaybetmiş ve çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Yine burada zor durumda olan genç kızlar var. Hakarete uğrayan genç kızlar var. Herhangi bir imkânları olmayan, içinde yaşayacakları bir evleri olmayanlar var. İşte Kalilu'daki Müslümanlar böyle bir hayat yaşıyor. Burada bu genç kızların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli konularda pratik eğitim alacakları bir kuruma sahip olmayı arzu ediyoruz.” diye konuştu.
İLKHA