Ahmak ve kendini aşikâr etmekten çekinmeyen düşman ne kadar zalim olursa olsun her zaman sinsi düşmandan daha iyidir. Bu anlamda yeni Amerika yönetimi Müslümanlar için bir şanstır. Yeni yönetimin küstah, şımarık, pervasız siyaseti ona bağlı uşak rejimlere de cesaret ve pervasızlık aşıladı. Yüzlerindeki maskeyi çıkarıp gerçek niyetlerini orta yere döktüler. Böylece bölgede derinleştirilmeye çalışılan kaos ve savaşların asıl amacının israil'in güvenliği olduğu anlaşıldı.
Bugün büyük şeytan Amerika ve onun taraftarlarının hedefe koyduğu devlet, cemaat ve kişilerin ortak özelliği israil karşıtı olmalarıdır. Saldırı altında olanlar bir şekilde büyük israil projesine zarar verenlerdir. Emperyalistler, saldırdığı devlet ve cemaatlerin mezhebine veya milliyetine bakmıyor.
Nice sözde Şii örgüt ve yapılar var ki; Amerika, İngiltere ve israil onları baş tacı ediyor. Milyon dolarları onların güçlenmesi için harcıyor. Batı başkentlerinde finanse ettikleri televizyon kanallarını onların hizmetine sunuyor. Neden? Büyük israil projesine hizmet ettikleri, Müslümanlar arasında gün geçtikçe alevlenen mezhepçilik yangınına benzin döktükleri, gece gündüz Ehl-i Sünnet'in kutsallarına küfrettikleri için.
Yine nice sözde Sünni örgüt ve yapılar var ki varlıklarını Amerika'nın desteğine borçlular. Amerika onlar için destek kapılarını sonuna kadar açmış durumda. FETÖ bu yapılardan biri… Selefi, tekfirci örgütlerin çoğu da Amerikan destekli… Neden? Ümmeti bölüp parçalama, güçten düşürme, Müslümanları birbirleriyle savaştırma hedefine hizmet ettikleri için. Büyük israil projesine en büyük engel olabilecek olan ümmetin birlik ve vahdetine tekfir silahıyla kurşun sıktıkları için.
Amerika bu her iki kesimi de bağrına basıyor, mezheplerine hiç bakmadan. Ama İran'a savaş açmak istiyor. Recep Tayip Erdoğan'ı ve Ak Parti hükümetini devirmek istiyor. Katar'ı Suudi sopasıyla dövmek istiyor. Hizbullah'ı, Hamas'ı, İhvan'ı terörist ilan ediyor. Bunları yaparken mezheplerine bakmıyor. Şiiliklerine, Sünniliklerine aldırmıyor.
Biz ne zaman bu büyük oyunun farkına varacağız? Sırasıyla bizi yok ettikleri zaman mı? Ki işgal listelerinde tam 22 İslam ülkesi var. Birleşmezsek ne Şii İran'ın, ne Sünni Türkiye'nin ortada kalmayacağını, Şii ve Sünni cemaatlerin egemenlik mücadelesi verdikleri toprakların Siyonistlerin ve Haçlıların arka bahçeleri haline geleceğini ne zaman anlayacağız?
Bugün bizi yok etmek isteyen düşmanın elindeki en etkili kart mezhep kartıdır. Suudi gibi münafık rejimleri, Vahhabilik gibi sapkın ideolojileri kullanarak ve bizlerin de zaaflarından, bağnazlıklarımızdan faydalanarak ülkelerimizi topyekun kaos ve fitneye boğmak istiyorlar.
Müslüman'ın ferasetine ne oldu? Müslüman'ın gayretine ne oldu? Neden imanımız bizi kendimize getirmiyor? İslam dünyasının acıklı hali bizi hiç utandırmıyor mu? Barbar Batı canavarının ülkelerimizi, topraklarımızı kocaman kocaman lokmalar halinde yuttuğunu ve sıranın gün geçtikçe bize doğru yaklaştığını göremiyor muyuz? Barışın taraftarı olan bizler, Şiisiyle Sünnisiyle neden birleşmiyoruz? Onlar kadar da mı olamıyoruz? Vahdet ve birlik onlara mı yakışıyor yoksa bize mi?
Bu Cuma Dünya Kudüs Günü! Ümmetin ana düşmanı, baş düşmanı olan, Kudüs işgalcisi Siyonist çeteye karşı Türkiye'nin her tarafında camilerden sokaklara akalım, meydanlara dolup yekvücut olalım. Ortak düşmanımıza karşı vahdet ve uhuvvetin ne olduğunu tüm dünyaya gösterelim. Acılarımızın, sıkıntılarımızın, aramızdaki fitnenin arkasında israil'in olduğunu genç nesiller öğrenmeli. Bu bilinçle yetişip büyümeli. Kudüs Günü etkinlikleri bu bilinci aşılamak için iyi bir fırsat.