Aman Putin kurtar bizi! Dem bu demdir, fırsat bu fırsat, bir daha ele geçmez.
Ne yapıyorsan yap, hiç, ama hiç bekleme Putin, ne olur kurtar bizi!
Artık bunlardan seçimle kurtulma ihtimalimiz sıfır mı sıfır. Hem bir dört yıl daha beklemeye hiç mi hiç tahammülümüz yok, zaten olsa bile açık ara kaybedeceğimiz şimdiden belli.
Eskiden darbelerle gelirdik, şimdi o yollar da bitmiş tıkanmış gibi.
Dedik ya bir tek ümidimiz sensin, kurtar bizi şunların elinden sevgili Putin!
Bak ne güzel de kış geldi, öncelikle kesiver şu doğal gazı, zangır zangır titresinler, ardından sokaklara dökülsünler. Alma Türkiye'nin meyvelerini sebzelerini, ellerinde kalsın, kokuşsun, bozulsun, ardından biz ahaliyi isyana teşvik etmesini biliriz.
Gönderme beş milyon turisti, cebinde kalsın milyarlarca döviz, sinek avlasın Antalya, Alanya, kapanıversin Laleli.
Durdur inşaatları, kov Rusya'dan işçileri, müteahhitleri, verme paralarını.
Sen sana düşeni yap, hiç şüphen olmasın biz içerden bize düşeni yaparız, paralel olarak.
Seni sırtından bıçaklamak nasıl olurmuş bir göster şunlara. Sonra uçaklarını mı düşüreceksin, havaalanlarına baskın mı yapacaksın, boğaz köprülerini mi vuracaksın ne yapacaksan yap. Düşür şunları iktidardan, hem çizilen karizmanı kurtar hem de bizi kurtar Putinciğim.
Hatta sizin akıllılardan birinin dediği gibi istersen İstanbul'a atom bombası atıver. Fakat bu bize de zarar verebilir. Gerçi semtlerimiz ayrıdır ama yine de seçemeyebilirsiniz.
Canım diğer füzelerini fırlatıver sen de. Nereleri füzeleyeceğine dair seçim bölgelerine göre biz aşağıdan koordinatları veririz. Hem sen de çok iyi bilirsin, pilotsun Putinciğim. Teknolojinin böylesine geliştiği bir zamanda hiç de zor bir şey değil. Zaten İstanbul'un camileri, minareleri uzaydan bile görünüyor.
Herkesin cebindeki akıllı telefonlar bile yukarıdan her şeyi apaçık gösteriyor. Senin yapacağın siyah çarşaflıları, örtülüleri, sakallıları, Çarşambayı, İsmailağayı, Fatihi, mantar gibi biten imam hatiplerin bahçelerini dolduran kapalı öğrencileri yukarıdan tespit etmek çok mu zor yani?
Dedik ya, bir tek ümidimiz sensin Putin, ne olur kurtar bizi!
Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte başta Filistin ve Lübnan olmak üzere İslam dünyasındaki Marksist ve solcuların büyük bir kısmı İslam'a döndüler. Ama Türkiye solu olarak biz dönmedik, bugünleri bekledik. Bir gün senin bizi kurtarmaya geleceğini biliyorduk. Gerçi diyeceksin ki biz Marksizm'i, sosyalizmi bıraktık. Önemli değil, ister sosyalist olun, ister faşist olun, ister laikçi olun. Zaten bizim için bunların hepsi de aynıdır. İstersen geçmişimize bakıver, bizim işimize hangisi geliyorsa biz ondan olmuşuzdur.
Yeter ki sen gel, yeter ki yaklaşmakta olan Şeriat'tan bizi kurtar Putinciğim!
Dediğin gibi seni sırtından bıçakladılar. (Gerçi bu arada sırtın nere, göğsün nere, önün nere, arkan nere biz de anlayabilmiş değiliz. Sırtın Hatay ise acaba göksün nere çözemedik. Sırtımızdan bıçaklandık diyorsun. Acaba uçak sırt üstü uçarken aşağıdan fırlatılan füze sırtına mı isabet etti? Veya vuran uçaklar daha yukarıdaydı ve o şekilde mi yukarıdan, sırtından vurdular? Veya fırlatılan füze önce uçaktan yukarılara çıktı ve yukarıdan dönüşte mi vurdu uçağı anlamış değiliz. Neyse canım öyle diyorsan öyledir, sırtından bıçaklanmışsındır vesselam.)
Seni sırtından bıçaklayanların yaptıkları yanlarına kalırsa bu işin sonunun nereye varacağını düşündün mü hiç?
Kurtar bizi diyoruz amma, inan sadece kendimiz için demiyoruz. Aynı zamanda senin için söylüyoruz; Eğer bunları durduramazsan bu saatten sonra kimse bunları tutamaz, kimse bunların önünü alamaz.
Rusya'yı bilmeyiz amma bu arada senin de sonun hiç iyi olmaz.
Düşünebiliyor musun Putinciğim