Umut Davası hükümlülerinden Mehmet Şahin tahliye oldu

"Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu" davasında tutuklanan Mehmet Şahin, bugün Bursa H tipi Kapalı cezaevinden tahliye oldu.

BURSA - 28 Şubat döneminde uydurulan ve 2011 yılında yeniden soruşturma kapsamına alınan “Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu” davasında tutuklanan ve Bursa H tipi kapalı cezaevine konulan Fatih Akıncılar Derneği’nin onursal başkanı Mehmet Şahin bugün saat 10.00 sıralarında tahliye oldu.

 

Selam Gazetesi eski Dağıtım Müdürü Abdulhamit Çelik’in 28 Şubat sürecinde uydurulan ve varlığı yıllardır tespit edilemeyen “Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu” örgütü üyesi olduğu yönündeki mahkûmiyetinin onanmasıyla cezaevine giren Mehmet Şahin tahliye oldu.

 

Defalarca cezaevine girdi, 10 yıla yakın hapis yattı
 

Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı gibi yazar ve aydınlara yapılan suikastların aydınlatılması amacıyla dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın emri ile 14 yıl önce gerçekleştirilen 'Umut' operasyonu kapsamında açılan dava, geçen nisan ayında karara bağlandı. 8 sanık hakkında verilen cezalar Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi tarafından onandı. Davanın sanıklarından 57 yaşında ki Mehmet Şahin, 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. 5 yıl cezaevinde yatan 2 çocuk babası Şahin, kalan 46 günlük cezasını bitirmek için geçen Haziran ayında teslim oldu.

 

Cezasını tamamlayan Mehmet Şahin bu sabah tahliye oldu. Cezaevi kapısının önünde coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Şahin’i karşılamaya Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesinden de bir heyet geldi.

 

Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şube Başkanı Mehmet Eşin ve beraberinde ki heyet Şahin’e geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

 

Kendisini karşılayan yakınları ve arkadaşları ile tek tek kucaklaşan Mehmet Şahin, daha sonra eline Filistin bayrağı aldı ve İsrail bayrağına basarak açıklama yaptı. Şahin, terör devleti İsrail saldırıları nedeniyle tahliye olduğuna çok fazla sevinemediğini söyledi.

 

“İslami sebeplerden dolayı bir çok insan suçsuz bir şekilde mahkûm ettirildi”

Tahliye olmanın biçimsel olarak özgürlük olduğunu ifade eden Şahin, yüreklerinin bir tarafının yandığını çünkü İslami faaliyetlerinden dolayı halen içeride basit sebeplerle birçok insanın suçsuz bir şekilde mahkûm edildiğini belirtti.

 

Daha sonra konvoy eşliğinde Merkez Osmangazi ilçesinde bulunan Kalem-Der’e geçiş yapan Şahin ve beraberindeki kalabalık burada kahvaltı yaptı.

 

“20 yılı aşkındır hiçbir sebep olmadan cezaevinde yatan Müslümanlar var”

Kahvaltının ardından kendisini görmeye gelenlere hitap eden Şahin, 20 yılı aşkın cezaevinde kendisi gibi suçsuz bir şekilde sadece İslami faaliyetleri nedeniyle yatanların olduğunu söyledi.

 

“Hizbullah, İBDA-C, Malatyalılar, Akıncılar ve Sivas mağdurları gibi suçsuzlar var içeride”

Hizbullah, İBDA-C, Malatyalılar, Akıncılar ve Sivas mağdurları gibi dosyalardan çok basit ve mesnetsiz sadece kişisel kanaatlerle verilmiş olan cezalarla yıllardır içeride tutulan yüzlerce Müslüman’ın olduğunu anlatan Şahin, “Ve emin olun bunların yüzde 90’ı sadece kanaatle ceza verilmiş insanlardır. Ortada hiçbir bilgi belge yoktur. Hiçbir şiddet eylemine karışmış insanlar da değildir bunlar.” dedi.

 

“Müslümanlara yönelik bir çözüm sürecinin de mutlaka başlatılması gerekir”

Müslümanlara yönelik bir çözüm sürecinin de mutlaka başlatılması gerektiğini ifade eden Şahin, “Cezaevindeki Müslüman tutsaklara yönelik bir çözüm sürecinin başlatılması gerekir. Bu konuda sivil toplum kuruluşları olarak, İslami camialar olarak mutlaka sesimizi yükseltmemiz lazım.” şeklinde konuştu.

 

"Kürt meselesi sadece PKK’nın değil tüm Kürtlerin meselesidir"

Devletin Kürt sorununa olan yaklaşımını da eleştiren Şahin, “Özellikle Kürt meselesine çözüm süreciyle ilgili hükümet gördüğümüz kadarıyla hala PKK’nın dışındaki unsurları muhatap kabul etmiyor. Bir kere bunun böyle olmaması gerektiğini her halükarda, her vesileyle bizim hükümete, hükümet mensuplarına sesimizi yükselterek ifade etmemiz gerekir. Eğer sorun sadece PKK sorunuysa hükümetin yaptığı doğrudur. Yok, eğer sorun Kürt meselesiyse, Kürdistan meselesiyse hükümet yanlış yapıyor demektir.” dedi.

 

Bölgedeki tüm unsurların dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Özellikle Müslüman unsurların dikkate alınması gerekir. Bu uzlaşma sürecinde onlarında düşünceleri alınarak yola devam edilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.  (Zeki Aras-İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Bursa Haberleri

Helal akreditasyon nedir, Neden önemli?,
Soluk borusuna leblebi kaçan kadın hayatını kaybetti
Tarım işçilerini taşıyan minibüs direğe çarptı: 13 yaralı
FETÖ'nün TSK yapılanmasına operasyon: 16 gözaltı
Hastasından "ameliyat parası" isteyen doktorun 10 yıla kadar hapsi istendi