Birleşmiş Milletler Bilim eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) aldığı kararda İsrail’in Kudüs’teki dini ve kutsal yerleri idare etme biçimi eleştirilirken, Kudüs’ün Müslümanlar, için kutsal bir kent olduğunu vurguladı. Konu hakkında İLKHA’YA değerlendirmelerde bulunan Mirasımız Derneği Başkanı Muhammed Demirci, İslam Dünyasındaki liderlerin bu karara sahip çıkması ve Müslümanların Mescidi Aksa’yı sürekli gündemde tutması gerektiğini belirti.
Mescidi Aksa’nın Hz. Âdem’den bugüne kadar Mescit olarak kaldığını ve Müslümanların UNESCO’nun kararına sahip çıkmaları gerektiğini belirten Mirasımız Derneği Başkanı Muhammed Demirci, kararın önemine dikkat çekti.
Demirci, ““UNESCO’nun Mescidi aksanın Müslümanlara ait bir mabet olduğu ve orada Yahudilere ait herhangi bir eserin bulunmadığına ilişkin net kararı, Müslümanlar için gayet önemli bir karardır. UNESCO’nun bu kararına, tüm İslam dünyasının sahip çıkması, devletler bazında ise Türkiye ve Ürdün başta olmak üzere tüm İslam ülkelerinin kararın gereğinin uygulanması noktasında harekete geçmeleri gerekiyor. UNESCO’nun kararı bizim bu konudaki inancımıza bir şey katmadı, inancımız zaten bu yöndeydi. Mescidi Aksa Hz. Âdem aleyhisselam döneminde inşa edildi. O dönemden bu güne kadar bütün enbiyalar, bütün Müslümanlar burada hem namaz kıldılar hem de kıldırdılar. Yani orası eskiden günümüze kadar mescitti.” dedi.
“İsrail, 1917’den beri Mescid-i Aksa’nın altını kazıyor”
Mescid-i Aksa’nın altının yıllarca İsrail tarafından kazıldığını belirten Demirci, şöyle konuştu: “İsrail’in iddiaları ise Mescid-i Aksa’nın, mescit değil de kendi tapınakları olduğu şeklinde. İsrail yıllarca o tapınağın kalıntılarını aramak adına Mescid-i Aksan’ın altında kazı çalışmaları yürüttü. Gerçi elimizdeki bilgilere İsrail 1917’den itibaren bu kazı çalışmalarını yürüttüğü şeklinde ise de İsraillin kazı ile ilgili verdiği tarih 1967’dir. Mescid-i Aksa’nın altını tamamen delik deşik ettiler. İsraillin Mescid-i Aksa’nın altının kazılmasının bahanesi, burada tapınaklarına ait kalıntıların olduğu şeklindedir. İsrail de burada tapınağa ait hiçbir eserin olmadığını gayet iyi biliyor.”
Mescid-i Aksa’nın altında kaza çalışmalarını yapan, heyetin başındaki Yahudi bir ismin, 1967’den beri yürüttükleri kazı çalışmalarında Yahudi tarihine ati bir eser bulamadıklarını ve bulamayacaklarını itiraf ettiğini aktaran Demirci, kazıların devam etmesindeki amacın, Mescid-i Aksa’nın altını tamamen boşaltarak olası bir depremde yıkılmasını sağlamak olduğunu ifade etti.
Demirci, “Ayrıca, İsrail dünya Yahudilerini ‘Kudüs’te bir tapınak var’ diye oraya toplamıştı. Şimdi de bu bahaneyi yürütmek ve Yahudi halkını buna inandırmak için zaman zaman aslı olmayan kalıntı ve beyanatlarla Yahudi halkını orda tutmaya çalışıyor.” diye belirtti.
“İsrail’in planı, Kudüs’ü Yahudileştirmektir”
İsrail’in hedefinin Kudüs’ü tamamen Yahudileştirmek olduğunu vurgulayan Demirci, Mescid-i Aksa’nın etrafında 150’den fazla sinagogun olduğunu belirti. Demirci, “İsrail’in planı, Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü Yahudileştirmektir. Yıllar boyunca hedeflediklerini gerçekleştirmek için planlar kuruyor. İsrail’in bu planlarının en önemlisinden bir tanesi ise Mescid-i Aksa’yı yalnızlaştırmak ve Kudüs’ü Müslümanlardan boşaltmak. İsrail’in 2020 yılındaki hedefi, Mescid-i Aksa’nın etrafında yaşayan 320 bin Müslümanı tamamen oradan boşaltmak. 2050 yıllında ise Kudüs tamamen bir İsrail şehri olacak şekilde planlar kurmuş ve bunu gerçekleştirmek için ise gerekli adımları atıyor. Mescid-i Aksa’nın etrafını çembere aldı. İsrail oradaki Müslümanlara baskı kurarak, Müslümanları evlerinden boşaltmak ve yerine Yahudi yerleşimcileri o evlere yerleştirmek istiyor. Vakıf binalarını da sinagoga çeviriyor şuan Mescid-i Aksa’nın etrafında 150 sinagog var.” ifadelerini kullandı.
“Zor şartlara rağmen Kudüs Halkı Mescid-i Aksa’da nöbet tutuyor”
İsrail’in Mescid-i Aksa’nın içinde nöbet tutan Müslümanları tutukladığını belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mescid-i Aksa’nın kapılarında İsrail askerleri sabahtan akşama kadar duruyorlar. İstedikleri şahsı alıyor, istemediklerini ise “siz yasaklısınız” diyerek Mescid-i Aksa’nın içine almıyor. Bunu yaparken de herhangi bir kanuni dayanağı olmadan keyfi uygulamalarla yapıyor. İsrail Mescid-i Aksa’nın muhafızlığı ve ihtiyaçları için çalışan kurumları kapatıyor ve bu şekilde Kudüs’ü destekleyecek bütün çalışmalara engel oluyor. İsrail’in yaptığı diğer bir zülüm ise Mescid-i Aksa’nın içinde nöbet tutan Müslümanları tutuklayarak hepse atmasıdır. Geçen ay 80 Müslüman bu şekilde tutuklanarak 5 ay hapse mahkûm edildi. Kudüs halkının yüzde seksen beşi yoksulluk sınırı altında yaşıyor bu zor şartlar altında Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da nöbet tutmaya devam ediyorlar.”
Derneğimiz 2007 yılında Kudüs’te çalışmalarına başladı
2007 yılından beri, Kudüs halkına destek olmak için orada faaliyet yürüttüklerini ifade eden Muhammed Demirci, konuşmalarına şunları ekledi: “ Mirasımız Derneği 2007 yılından itibaren bu zulümlere dur demek, Mescid-i Aksa’nın muhafızlığını yapmak ve Kudüs halkına destek olmak için Filistin’de faaliyetlerine devam ediyor. Biz Kudüs’te, Mescid-i Aksa’ya komşu olan 450 ailenin tüm ihtiyaçlarını sağlamaya çalışıyoruz. Kudüs’te 10 binlerce kumanya dağıttık ve dağıtmaya da devam ediyoruz. Yetim çocukların eğitim ve ihtiyaçlarını sağlamaya çalışıyoruz. Kış ayının yaklaşmasıyla ısıtma cihazlarını alarak Kudüs’e gönderiyoruz. Ramazan ayında Kudüs’te iftar programlarımız oluyor. Kurban bayramında ise Kudüs’te kurbanlar keserek fakir ailelere kurban eti dağıtıyoruz. Bu güne kadar 45 cami ve 75 evin imarını ve restorasyonunu yaptık”.
“İslam Dünyasındaki liderler Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmalı”
Mescid-i Aksa’nın sürekli gündemde tutulması gerektiğini belirten Demirci, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Mescid-i Aksa bizden çok şey bekliyor. Tüm dünya Müslümanları Mescid-i Aksa’nın öneminin şuurunda olarak Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmalıdır. İslam dünyasındaki âlimler, hocalar ve ilim erbabı olan kimselerin cuma hutbelerinde, vaazlarda, sohbetlerde sürekli Mescid-i Aksa’yı zikretmeleri ve orda olan olayları sürekli gündem haline getirmeleri gerekiyor. İslam dünyasındaki liderler, devlet adamları Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaları gerekiyor. Bireyler, toplumlar ve devlet liderleri harekete geçerlerse İsrail Mescid-i Aksa’da bir saat dahi duramayacak. Bu yapıldığı takdirde inanıyoruz ki çok yakın bir tarihte Müslümanlar Mescid-i Aksa’ya hâkim olacaklar ve işgal kalkacaktır”.
İLKHA