Üniversite tercihlerinin belirlenmesinin ardından Bursa’ya dışarıdan kayıt için gelen öğrenciler, yurt ve ulaşım sorunlarıyla boğuşuyor.
Öğrencilerin üniversite kayıt döneminde yaşadığı sıkıntıları İLKHA’ya değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı İlyas Kaya, Bursa’da STK’ların ve varlıklı ailelerin taşın altına elini koyması gerektiğini belirterek; “Şehrimizi tercih eden öğrencilerin bu ülke için kıymetli olduğunu hissettirmemiz lazım. Yoksa bu öğrenciler PKK DHKP-C gibi illegal suç örgütlerinin hedefi haline geliyor. ” dedi.
Bursa’ya 14 bin öğrencinin kayıt yapmaya geldiğini belirten Eğitim-Bir-Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Kaya, dışarıdan üniversite kaydı yaptırmak için gelen öğrencilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Devletin öğrencilerin sadece barınma yeme içme gibi ihtiyaçlarını değil aynı zamanda manevi ihtiyaçlarını da gidermesi gerektiğini belirten Kaya, “Yoksa boşlukta kalan öğrenciler kendilerini pavyonlara,diskolara atıyor.”diye konuştu.
Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yeterli olmadığı için öğrencilerin özel yurtlara gittiğini söyleyen Kaya, “Özel yurtlarda fiyatlar çok fahiş durumda. Aylığı 750 TL ile bin 500 TL olan yurtlar var. Bir de sadece sabah kahvaltısı veriliyor. Buna öğle yemeği ve akşam yemeğini de eklerseniz asgari ücretin bin 300 TL olduğu bir yerde geçinmek imkansız oluyor. Böyle olunca öğrenci kendine kalacak yer arıyor veya öğrenci evi buluyor. Bu evin örgüt evi olmadığını nerden bileceğiz?” dedi.
“Kendini değersiz hisseden gençler suç şebekelerin hedefi haline geliyor”
Kendisini değersiz hisseden, boşlukta kalan gençlerin PKK ve DHKP- C gibi illegal örgütlerin, suç şebekelerinin ve umut tacirlerinin hedefi haline geldiğini hatırlatan Kaya, “Yakın tarihte yaşadığımız darbe girişimlerinden alacağımız ders budur: Vatanını ve milletini seven, namusuna sahip çıkan hayırlı nesiller yetiştirmek, en büyük önceliğimiz olmalıdır” diyerek, öğrencilere sahip çıkmanın öneminin altını çizdi.
“Öğrencilerin sorunları hepimizi ilgilendirmeli”
Kentte öğrencilerin kayıt döneminde yaşadığı sorunların başında yurt ve ulaşım sorunu olduğunu belirten Kaya, “Kredi ve Yurtlar Kurumunun bazı yerleşkeleri üniversitelerin yerleşkelerine çok uzak yerlerde. Bu durum öğrencilerimizin fiziksel imkânları kullanabilmesini kısıtlıyor. Gece kütüphanede çalışmasını yapmak zorunda olan öğrenciler akşam saatlerinde kaldıkları yerlere gidebilmek için erkenden yola çıkmak zorundalar. Çünkü akşam 21.00'dan sonra pek çok yere otobüs seferi bitiyor. Ayrıca Kredi Yurtlar Kurumumunda yapılan iyileştirmelere ve kapasite artırımına rağmen 21. yüzyılın ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak.” dedi.
“Özel yurtlar öğrenciyi rehin alıyor”
Bazı özel yurtların yalan yanlış taahhütlerle öğrencileri kaydettiklerini ifade eden Kaya, “Yurt yetkililerine inanıp kayıt yaptıran öğrenciler aslında durumun çok farklı olduğunu anladıklarında iş işten geçmiş oluyor. Yurtta çamaşır makinası aylarca arızalı olabilir, duvarlar rutubetten kabarabilir, sıcak suyu kesilebilir, interneti çok yavaş olabilir, yemekler az ve özensiz hazırlanabilir. Bunların biri veya hepsi birden olsa bile öğrencinin yurttan hemen ayrılması mümkün değil. Çünkü bir senelik sözleşme tamamen öğrenci aleyhine maddeler içeriyor” diye konuştu.
“Yurtlar kime hitap etmeli?”
Yurtların öğrencilerin ihtiyaçlarının yanında milli ve manevi değerleri gözetmesi gerektiğini vurgulayan Kaya, “Gençlerimiz mesleğimizi öğrenelim ve kendimizi geliştirelim diye üniversiteyi tercih etseler bile, onları bekleyen ortam alelade bir beldenin sunacağından farklı olmuyor. Yurtlarda çalışma odaları yok veya yetersiz, ibadethanelerin tefrişat ve büyüklüğü yetersiz. Milli ve manevi hassasiyetlerimizi gözeteceksek, yurtlarımızı buna göre dizayn etmemiz lazım. Devletimizin görevlendireceği kişiler haftalık seminer ve söyleşiler yapmalı gençliğin içinde olduğu sorunları hem tetkik hem de çözme gayreti içinde olmalıdırlar.” İfadelerini kullandı. (Zeki Aras –İLKHA)