Geçen yıl 70 bin ton civarında hasadı yapılan ve "yeşil altın" olarak adlandırılan Antep fıstığında, bu yıl 300 bin ton ile tarihinin en yüksek rekoltesi beklenirken hasat döneminin de yaklaşmasıyla üreticiler, ürünlerini toplamak için gün sayıyor.
Antep fıstığında rekor düzeyde beklenen rekolte, üreticiyi sevindirirken fıstıkta bereketli bir yıl öncesi üreticiler, açıklanacak fiyatlarla ürünün hak ettiği değeri görmesini ve ürünlerinin de fırsatçıların eline geçmemesini istiyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde "yeşil altın" olarak nitelendirilen ve bu yıl tarihin en yüksek verimi beklenen Antep fıstığında, bu sezon rekoltenin yüksek olacağı tahmin edilirken üreticiler artan girdi maliyetlerinden yakınarak çiftçiye sahip çıkılmasını istiyor.
Türkiye'nin fıstık üretiminin anavatanı olan Gaziantep'te hasat döneminin yaklaştığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, İLKHA'ya yaptığı açıklamada, bereketli bir hasat dönemi beklediklerini söyledi.
Türkiye'de yaklaşık 300 bin ton Antep fıstığı rekoltesinin öngörüldüğünü belirten Deniz, Gaziantep'te ise yaklaşık 100 bin rekoltenin beklendiğini, bu yıl Antep fıstığında tarihinin en yüksek ürünün hasat edileceğine dikkat çekti.
Deniz, Gaziantep başta olmak üzere Türkiye'nin 27 farklı il ve ilçesinde on binlerce kişiye ekmek kapısı olan Antep fıstığının, destekleme programının dışında kalmasından dolayı üreticilerin sürekli çeşitli sorunlarla karşılaştığına dikkat çekti.
Antep fıstığı üretim miktarının artırılarak Türkiye ve bölge ekonomisine olan katma değerin, istenen seviyeye çıkarılması için atılacak en önemli adımın ürün bazlı destek olduğunu vurgulayan Deniz, bu konuda üreticinin talebinin karşılanması gerektiğini belirtti.
Hasat dönemi yaklaşan Antep fıstığı konusunda çiftçileri uyaran Deniz, çiftçilerin ürünlerini "kırmızı ben" olarak toplamalarını ve ihtiyaçları kadar olan kısmını satmalarını tavsiye etti.
Antep fıstığı hasadının yaklaşmasıyla yaşanan hırsızlık olaylarına karşı yetkililerden önlem alınmasını isteyen Deniz, Antep fıstığında çiftçilerin en büyük tedirginliğinin hırsızlık olayları olduğunu, hırsızlık olaylarının önüne geçilmesi için güvenliğin artırılması gerektiğini belirtti.
"Antep fıstığı bölgemizin geçim kaynağıdır"
Antep fıstığının bölge için "yeşil altın" niteliğinde olduğunu belirten Deniz, "Antep fıstığı bölgemizi ayakta tutan, diğer bölgelere göre tarımımızı ayakta tutan, insanların refah seviyesini yükselten bir ürünümüz oldu. Antep fıstığı gerçekten 'yeşil altın' oldu. Antep fıstığında bir yıl 'var yılı', bir yıl da 'yok yılı' olan yani periyodisite gösteren ürünümüz." dedi.
"Antep fıstığının fiyatı 55-60 TL'den 40 TL'ye gerilemeye başladı"
Çiftçilerin hasat ettikleri ürünlerini hemen satmamaları tavsiyesinde bulunan Deniz, "Bize düşen en önemli görevlerden bir tanesi mahsulümüzü 12 aya göre değil de 24 aya bölerek harcamamızdır. Bunun için topladığımız fıstıklarımıza sahip olmamız gerekiyor. Antep fıstığı iki şekilde hasat ediliyor. Birincisi; erken hasat dediğimiz halk tabiri ile 'baklavalık iç' denilen hasattır. İkincisi; olgunlaşmış dönemde kırmızı kabuklu Antep fıstığı olarak yapılan hasattır. İlk hasadımız birkaç gündür başladı. Fakat fıstık hasadının başlamasından önce piyasada spekülatif amaçlı rekolte tahminleri yapılmaya başlandı. Çiftçilerin bir şekilde mallarını almaya çalışan tüccarlar piyasaya hâkim olmuş durumdalar. Bundan 15-20 gün öncesine kadar 55-60 TL'ye satılan Antep fıstığı şu anda 40 TL civarında müşteri bulamıyor. Antep fıstığının fiyatı 55-60 TL'den 40 TL'ye gerilemeye başladı." ifadelerini kullandı.
"Tahmin edilen rekoltenin daha düşük olacağı kanaatindeyiz"
Deniz, çiftçilerin ihtiyaçları kadar fıstıklarını satmalarını ve ihtiyaçları olmayan fıstıkları da depolarında bekletmelerini önererek şunları söyledi:
Çeşitli kuruluşlardan çeşitli rekolte tahminleri geliyor. Bizim en yakın olarak gördüğümüz tahmin İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün açıkladığı 280 bin ton civarında olan rekoltedir. Bu sene tozlaşma döneminde yağan yağmurlardan dolayı fıstıklarımız da seyrelme olmuştur. Bu seyrelmeden dolayı da tahmin edilen rekoltenin daha düşük olacağı kanaatindeyiz. Antep fıstığı çok zor şartlarda yetişen ve eskisi gibi tamamen masrafsız bir şekilde yetişen bir ürün değildir. Antep fıstığında ne kadar bakım, gübreleme ve ilaçlama düzgün yapılırsa o kadar düzgün verim elde ediliyor. Son bir kaç yıldır da aşırı derecede artan gübre, ilaç fiyatları Antep fıstığının maliyetini aşırı derecede arttırmıştır. Onun için de fıstığımıza sahip olmamız gerekiyor. Fıstığımızın tamamını değil de ihtiyacımız kadar olanını satalım, piyasada bir suni bolluk oluşturup fiyatı elimizle baltalamamız lazım.
"Su fiyatlarından şikayetçiyiz"
Antep fıstığında 4-5 yıldır sulu tarıma geçildiğini belirten Deniz, "Yeraltı damlamalarımızı döşedik. Bunun büyük maliyetleri var, borçlandık. Ziraat Bankası'ndan krediler kullandık. Bu kredilerle sulu tarıma uygun bahçeleri meydana getirdik. Bununla birlikte girdi maliyetlerimiz eskinin 3-4 katına çıktı. Ama mahsulümüz 3-4 katına çıkmadı. Zamanla inşallah mahsulümüzün daha güzel olmasını bekliyoruz. Yeterli gübrelemenin, ilaçlamanın yapılması bir gereklilik haline geldi. Bölgemizde su parası aşırı derecede pahalı ve şu an 780 kuruşa Belkıs Sulama Birliği'nden tonlu su kullanıyoruz. Bu Türkiye'nin en yüksek fiyatlarının 3-4 katı olan bir fiyattır. Su fiyatlarından şikayetçiyiz, su fiyatlarının bir an önce düşürülmesi gerekiyor. Bahane olarak elektrik enerjisinin çok pahalı olduğu öne sürülüyor. Elektrik enerjisi ucuzlarsa suyun da ucuzlayacağı dile getiriliyor." şeklinde konuştu.
"Su fiyatlarımızın düşürülmesini bekliyoruz"
Su tahsisinde en fazla payı olan tarım sektöründe, su tasarrufu sağlayan basınçlı ve kontrollü sulama yöntemleri uygulanması gerektiğini belirten Deniz, "Antep fıstığı alanını sulama bölgesindeki pompaj istasyonlarına yenilenebilir enerji kaynakları kullanılması, güneş enerjisi panelleri yapılması yönünde isteklerimiz vardır. Son duyumlarımıza göre bu projeler yapım ve ihale aşamasına gelmiştir. Büyük bir umutla su fiyatlarımızın düşürülmesini bekliyoruz." diye konuştu.
"Antep fıstığına alan bazlı destek verilmeli"
Antep fıstığına fındıktaki gibi alan bazlı destek verilmesi gerektiğini belirten Deniz, "Antep fıstığına ürün bazlı destek verilmesi hem ürünlerimizin kayıt altına alınmasını sağlayacak hem de devletimize bir gelir kaynağı olacak. Bu destekle birlikte çiftçilerimiz daha rahat etmeye başlayacak. Aldığı bu desteklerle daha rahat gübrelemeler yapacak, ilaçlarına daha düzgün bakacak. Budama, çüt ve diğer bakımlarını daha rahat yaptıracak. Fazla borca girmeden yaptıracak. Refah seviyesi yükselecek. Antep fıstığına diğer bazı ürünlerde olduğu gibi destekler verilmesi en büyük dileğimizdir." dedi.
İLKHA