Urfa biberinin zorlu yolculuğu

İsotun anavatanı olarak bilinen Şanlıurfa’dan sofralarımıza gelen zorlu yolculuğu anlatan isot üreticileri, 40 bin ton isot üretildiğini söylediler.

Hava sıcaklığının 45 dereceyi aştığı Şanlıurfa'da kimi evlerin çatı katında ve boş arazilerde kurutulmaya bırakılan biberler hem aile ekonomisine katkı sağlıyor hem de yemeklere ayrı bir tat veriyor.

Türkiye'nin yemeklik pul biberi ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Şanlıurfa'da bazı aileler isot üretiminin ticaretini yaparken, bazı aileler ise kendi ev ihtiyacını karşılamak için isot üretiyor.

Üretilen biberler, kırmızı, mor ve siyah renkli olmak üzere üçe ayrılıyor. Kırmızı renkli isot kebap ve yemeklerde, mor renkli isot, kısır ve lahmacun için, siyah renkli isot ise genellikle çiğköftelerde kullanılıyor.

İsot sezonuna kadar sera olan illerden Şanlıurfa’ya biber ithal edilirken, eylül ayında başlayan isot sezonunda ise Şanlıurfa merkezde ve ilçelerinde yetişen biberler işlenerek Türkiye’nin nerdeyse tüm illerinin ihtiyacını karşılıyor.

Şanlıurfa biberinin tarladan sofraya serüvenin anlatan Şanlıurfa İsot Üreticileri Kooperatif Başkanı Bekir Polat, isot sezonun başladığını ve halen devam ettiğini ifade etti.

Polat, "İsot sezonu sekizinci ayın 15’inde başlıyor. Çiftçiden aldığımız biberi buralarda kuruttuktan sonra işleme alıyoruz. Ürünümüz hazır haline geldikten sonra piyasaya sunuyoruz.  Ham maddeyi kurutup depolara çekiyoruz. Biber salçası olarak da yapıyoruz. Çiftçiler sekizinci ayda topluyor, işçilerimizde elleriyle bunları temizledikten sonra makinelerden geçirip bir süre güneşte seriyoruz. Kırmızıbiber bunu mor haline getiriyoruz boğma dediğimiz poşetler içinde karartıp işliyoruz." dedi.

"Yıllık ortalama 500 ton biber işliyoruz"

Son günlerde yaşanan ekonomik krizden dolayı piyasalarının durgun olduğunu söyleyen Polat, "Ekonomiden dolayı piyasalarımız durgun. Yıllık ortalama 500 ton biber işliyoruz. Türkiye’nin yüzde 25 isot ihtiyacını karşılıyoruz. Hedefimiz bunu yüzde 60’a çıkarmaktır. Amacımız daha temiz ortamlarda biber alanı yaratıp bu sahalarda Urfa biberini Avrupa ve Türkiye’ye tanıtmaktır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir taraflarına gidiyor. Urfa biberinin aroması çok farklıdır. İlk yenildiği zaman hafif ekşime bir tadı olur acı his edilir. Kendi aroması çok farklıdır. Dünyada böyle bir şey yoktur." ifadelerini kullandı.

"Devletin ekonomik anlamda destek vermelerini bekliyoruz"

Devletin isot üreticilerine destek vermesi gerektiğini söyleyen Polat, "Şu anda biberi 1,25 TL’ye geliyor. Kurutulmuş hali 30-40 TL tutuyor. Makinelerden kurtulmuş biberleri çektikten sonra zeytinyağı ve tuzla karıştırıp piyasaya sunuyoruz. Urfa’da evcil biber 800 bin ton yeşilbiber çiftçiden bizlere geliyor. Kurutulmuş 50 ton oluyor. Devletten desteğimiz yok, ekonomik anlamda destek vermelerini bekliyoruz." şeklinde konuştu.

20 yıldır isot üreticiliği yaptığını ifade eden Murat Mermer,  "Bizde sektörün içerisindeyiz. Artık bu alandan kurtulmak istiyoruz. İlgili kurumlardan yeni yerimizde bize destek vermesini istiyoruz. Hijyenik ve temiz koşullarda yapmak isteriz. Tarladan başlayıp haldan veya çiftçiden alıp bir alana getiriyoruz. Biberler parçalanıp sergiye, oradan kurtulup terlemeden sonra müşterinin istediğine kırmızı mor siyah diye tanımlandırdığımız 3 gruba ayırarak işleriz." dedi.

"25 senedir bu işin içindeyim, çok zahmetli"

İlerlemiş 65 yaşına rağmen sabahın erken saatlerinde isot temizleme işine başlayan Pakize Bayır ise şunları söyledi: "Sabah 05.00'de çalışmaya başlıyoruz. Biber iyi olursa günde 30 torba çıkartıyoruz. Ama ufak olursa 15 torba çıkarıyoruz. Çuval başına 3 TL, büyük torbaya 4 TL para alıyoruz. 25 senedir bu işin içindeyim, bu iş çok zahmetidir. Eskinde imkân yoktu ama şimdi imkân daha çok makinalar çıktı iş daha da kolaylaştı."

"Yazın burada kışın ise Antalya’da çalışıyoruz"

Şanlıurfa’nın sıcağında bu işi yapmanın çok zor olduğunu söyleyen 19 yaşındaki Aziz Ceylan da "Yazın  burada kışın ise Antalya’da çalışıyoruz. Bayanlar biberlerin başını söküyor. Kuruduktan sonra üstünü kapatıyoruz. Sonra seriyoruz. Makineye vurup isot yapıyoruz. Sabah 07.00'den başlayıp akşam 19.00'a kadar çalışıyoruz, günlük 60 TL alıyoruz." ifadelerini kullandı. 

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şanlıurfa Haberleri

Avukat Karadaş: "Kanun yapma sürecinde halkın manevi değerleri dikkate alınmalı"
Soluk borusuna süt kaçan bebek kurtarılamadı
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kırhan: "Hareketsiz yaşam diyabete ne oluyor"
Balıklıgöl’ün duvar ve su kanalı çöktü
Yapılan zamların ardından halk fakirleşiyor