Genç nüfusta uyuşturucu kullanım yaygınlığı araştırmasında yaşam boyu uyuşturucu kullanım sıklığı yüzde 1,5 olarak belirtilirken, yüzde 1,1'inin ailesinde tütün ya da alkol dışında başka uyuşturucu kullanan birisi olduğu ve bu kişilerin yüzde 87,4'ünün anne, baba veya kardeşlerden birisi olduğu ifade ediliyor.
Sözlerine İlke Haber Ajansına (İLKHA) uyuşturucu madde konusunda hassasiyet göstererek yaptıkları haberiyle toplumu bilgilendirdiği için teşekkür ederek başlayan Yeşilay Cemiyeti Şanlıurfa Şube Başkanı Muharrem Çelik, son günlerde artan madde bağımlığı vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Madde bağımlılığın Türkiye’de hızla arttığını ifade eden Çelik, madde kullanımının sigara ve alkol kullanımında daha erken ölümle sonuçlandığının belirterek, uyuşturucuyla mücadelede toplumdaki herkese görev düştüğünü söyledi.
"Maddeyle mücadelede birlikte hareket etmek çok önemlidir"
Türkiye’nin madde ile mücadele konusunda ciddi bir çalışmasının olduğunu söyleyen Çelik, "Türkiye’nin madde ile mücadele konusunda ciddi bir çalışması var. Bu mücadeleyle ilgili Yeşilay Cemiyeti olarak, madde ve uyuşturucu kullanımına karşı toplumu bilgilendirme olarak üzerine düşeni yapıyor ve bu illetin kişiye ve topluma vereceği konusunda bilgilendirme çalışmasını yapıyor. Uyuşturucu maddeyle mücadelede toplumdaki herkese görev düşüyor. Herkesin bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Bu mücadele belirli kişi veya belirli kurumlarla olabilecek bir iş değildir. Bu mücadeleyi sadece emniyet birimlerimizden beklemek yanlıştır. Emniyet birimlerimiz ancak bu maddenin ticaretini yakalamakla mükelleftir. Ondan dolayı madde ile mücadelede birlikte hareket etmek çok önemlidir. Yoksa bu illet herkese zarar verir ve ilkenin gençlerinin hepsini yok edebilecek tehlikeli bir sorundur." dedi."Madde bağımlısı olan bir kişi maddeyi almak için her şeyi yapar"
Uyuşturucu madde suçundan cezaevlerinde çok sayıda mahkûmların olduğunu ifade eden Çelik, "Toplumda ‘benim çocuğum bu illeti kullanmıyor banane beni ne ilgilendirir’ vurdumduymazlık huyu var ve sonrasında kendisine verebilecek zararı göremiyor. Madde bağımlısı olan bir kişi her şeyden önce o maddeye ulaşmak için paraya ihtiyaç duyacaktır. O maddeyi alabilmek için de hırsızlığa başvurup hırsızlık ve gasp yapıyorlar. Diğer yandan başkalarını bu maddeye bağımlı yaparak ondan para alıp bu illeti alıyor. Madde kullanımı çok tehlikeli bir sorundur. Bu maddeyi kullananlarda salgın hastalıklar çıkıyor ve bu hastalık herkese bulaşabilen bir hastalık türüdür. Ülkenin zenginliği olan gençliğin tamamını tehlike atına alıyor. Madde kullanımının ardından kendini savunamayan bir gençliğin oluştuğu bir toplum haline geliyoruz." ifadelerini kullandı."Madde bağımlısı her genç bilgilendirilmelidir"
Madde bağımlısı her gencin maddeyi kullandıktan sonra kendisini tehlikeli bir hayatın beklediği konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini söyleyen Çelik, şunları söyledi:
"Madde kullanan şahısların tedavi edildiği yerlere yapılan masraflar çok yapılıyor. Bu gibi yerlerin ayakta durabilmesi için yüklü miktarda para ve birçok eleman lazım. Bu madde kullanımı gibi bir sorunumuz olmasaydı bu paralarla ülkede farklı yerlere yatırımlar olurdu. Bu paralar hepimizden çıkıyor. Milletin verdiği vergilerle madde bağımlıların tedavi edildiği yerler ayakta duruyor. Bu da ülke için ciddi anlamda bir zarardır. Bu konuda bilinçli olmamız lazım. Bağımlılığın verdiği zararları güzelce kızmadan ve bağırmadan değil bu maddeyi kullandıktan sonra hayatında ne gibi tehlikeli şeylerin kendisini beklediği konusunda bilgilendirmemiz lazım ki, kişi kendi hayatının önemini bilsin."
"Uyuşturucu maddeyle mücadelede toplumun her kesimine görev düşüyor"
Uyuşturucu maddeyle mücadelede toplumun her kesimine görev düştüğünü ifade eden Çelik, "Sadece kurumlar değil, kurumların belirli sorumlulukları değildir. Uyuşturucuyla mücadelede herkesin rolü belirlenmiştir. Bunun için başta belediyelere bu konuda çok görevler düşüyor. Belediyeler gençlerin ıslah olacağı, aktif ve faydalı olarak zaman geçireceği mekânlar yapması lazım. Gençlerin enerjilerini boşaltacak spor ve sosyal aktivitelerinin yapılması lazım. Bunun için kurumlar üzerine düşeni yaparsa toplumda da aileler çocuğuyla ilgilenir ve herkes bilgilenmiş olup gençlerine sahip çıkmış olacak." şeklinde konuştu.
İLKHA