Covid-19 önlemleri kapsamında zamanının büyük bir kısmını evlerinde geçiren gençlerin sosyal hayattan uzak durmalarının ileriki zamanlarda farklı bağımlılık türlerine yol açabileceğine vurgu yapan Öger, bu konuda ailelere düşen görev ve sorumluluklara dikkat çekti.
Öger, “Sosyal mesafe ve izolasyon bireyi eve kapatırken uydu TV, sosyal medya ve internet üzerinden eğitim çalışmalarının olumlu yönlerini göstermekle beraber ilerleyen zamanda olumsuz yüzünü de görebileceğiz.” dedi.
Covid-19 salgınından dolayı çocukların teknolojiyi daha sık kullandığını belirten Öger, şunları söyledi:
“Pandemi döneminde gençlerin ve çocukların internet teknolojisi ile daha yakından ve daha yoğun bir şekilde tanışması, internetin yalnızca eğitim çalışmaları endeksli değil, aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına evde zaman geçirtme, çocukları meşgul etme, susturma aracı olarak da internet ve teknolojiyi kullandıklarını şahit olabiliyoruz. Çok fazla evde kapalı kalan çocuklarda fiziksel ve ruhsal hastalıklar oluşabileceği gibi aynı zamanda teknolojiyi sosyal medya kullanımına aşırı meyletme, sosyal medya veya internet üzerinden birçok kişi ile oynanan sanal oyunlara bağımlılık gibi teknoloji orjinli bağımlılıklar aileleri ve bizleri ilerideki zamanlarda daha fazla üzebilir. Bu açıdan ebeveynlerin çocuklarına ve gençlere yönelik internet kullanımının süresini sınırlandırmasını öneriyoruz.”
“Ailelere rehberlik edilmeli”
Özellikle gençler başta olmak üzere dünya nüfusunun yüzde 5’inin madde kullandığını aktaran Öger, “Özellikle pandemi salgınında vefa gruplarının 65 yaş üstü veya kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımıza yardım yetiştirmesi ile beraber birçok ilde valilik ve belediyelerde oluşturulan psiko-sosyal destek hatları madde, alkol ve tütün kullanımı noktasında danışmanlık yapmalıdır. Ayrıca medya ve internet kullanımı konusunda da ailelere rehberlik etmelidir.” ifadelerini kullandı.
Bu dönemde maddeden kurtulmak isteyen gençlerin hızlı bir şekilde tedaviye yönlendirilmesi gerektiğini belirten Öger, “Vefa grupları içerisinde bağımlılıkla mücadele çalışması yapan psiko-sosyal destek veren başta Yeşilay YEDAM olmak üzere diğer sivil toplum kuruluşları elemanlarının da sahada olmasının önü açılmalı, bağımlılıklarla mücadele çalışmalarına hız verilmelidir. Kurulacak olan Pandemi Hastaneleri’nin salgın sonrasında bağımlı bireylerin tedavi ve rehabilitasyonu yapılabilecek şekilde yasal mevzuat hazırlanmalı, hastaneler buna göre inşa edilmelidir.” dedi.
“Evlerde çocuklar daha fazla kültürel, sportif ve sanatsal çalışmalara yönlendirilmeli”
Öger, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Medyaya yansıyan yüzü ile değil hayata yansıyan yüzüyle çocuklar evlerde daha fazla kültürel, sanatsal, sportif çalışmalar yapabilecek alternatiflere yönlendirilmelidir. Ayrıca Ramazan Ayının gelmesiyle beraber hem İslam coğrafyasına ve hem de ülkemize sirayet edecek olan manevi iklimin feyiz ve bereketinden faydalanabilmek için sadece ekonomik çalışmalar değil aynı zamanda psiko-sosyal çalışmalara da ağırlık verilmelidir.”
İLKHA