Sinsi ve yavaş ilerlemesiyle bilinen Parkinson hastalığının çoğu zaman geç fark edildiğini belirten Prof. Dr. Şahiner, yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren Parkinson'a erken tanı konulmasının hastaların yaşam konforu ve süresi bakımından büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.
Şahiner, Parkinson ve erken tanı yöntemi DAT Scan hakkında bilgi verdi.
"El titremesi, konuşma ve hareket güçlüğü görülebiliyor"
Parkinson'un kademeli olarak ilerleyen ve beyin hücrelerinde kayıpla seyreden bir beyin hastalığı olduğunu dile getiren Şahiner, şöyle devam etti:
Bu hastalık tek bir semptomla tanımlanamaz. Hastalar el titremesi, yürüme güçlüğü, konuşma ya da hareket yavaşlaması gibi sebeplerle nöroloji kliniklerine başvurmaktadır. Parkinson hastalığı genellikle sinsi başlar, belirtileri seneler içerisinde yavaş ama giderek artan biçimde ilerler. Hastaların çoğu belirtilerinin ne zaman başladığını bile hatırlamayabilir. Parkinson hastalığının belirtileri, hareketle ilgili olanlar ve hareketle ilgili olmayanlar (motor ve motor olmayanlar) şeklinde iki gruba ayrılabilir. Hareketin yavaşlaması, dinlenme halindeyken uzuvlarda titreme, kaslarda sertlik, duruş ve dengeyi koruyan reflekslerin bozulması, tutarsız yürüme, kamburluk, eklemlerde ağrı, depresyon, uyku bozukluğu, akıcı ve birbiriyle uyumlu hareket edememe ile unutkanlık, Parkinson'un genel belirtileri arasındadır.
"Nadiren gençlerde de görülebilir"
Parkinson'un belirtileri 40-70 yaş arasında başlamakta olduğu bilgisini paylaşan Şahiner, "Çok nadir olarak daha genç yaş gruplarında görülür. Genç yaş grubunda görülmesinin nedeni hemen her zaman genetiktir. Ailesinde Parkinson olan kişiler toplum geneline göre daha yüksek Parkinson'a yakalanma riski taşır. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğü bilinmektedir. Türkiye'de 300-400 bin civarında parkinson tedavisi gören kişi vardır." dedi.
"Bazı hastalıklarla karışabilir"
Şahiner, "Dopamin azalması pek çok belirtiyi beraberinde getirebilir. Çarpıntı, mide bağırsak sorunları, depresyon, aşırı uyku ve dikkat eksikliği bu belirtilerden olabilir. Ama en önemlisi hareket yavaşlığıyla başlayan Parkinson'da tanısal sorunlar yaşanabilir. Yaşlılığın getirdiği yavaşlıkla ya da depresyonun verdiği yavaşlık Parkinson'un belirtilerinden olan hareketlerdeki yavaşlama karıştırılabilmektedir. Parkinson'la, yaşlılığın getirdiği yavaşlık ve depresyonun yavaşlığını ayırt etmede DAT Scan taraması başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır." şeklinde konuştu.
"Parkinson DAT Scan ile erken tanınabilir"
"Parkinson tanısı klinik muayeneye göre konulur; başlanan ilaç tedavisine olumlu yanıt verilirse de tanı doğrulanır." ifadesini kullanan Şahiner, şunları söyledi:
Ancak hastalarda yakınmalar ortaya çıkmadan yıllar öncesinden başlayan beyinde dopamin seviyesinde azalma başlar. Bu sessiz evrede hastalığa teşhis koymak oldukça güçtür. Son yıllarda Parkinson'un erken tanınması için özel bir beyin görüntülemesi son yıllarda klinik tanıyı kolaylaştırmıştır. Sağlık Bakanlığı onayı ile 2018 yılından itibaren Türkiye'de bu yöntem kullanılmaya başlandı. Parkinson'un erken tanı yönteminin adı ise DAT Scan. Bu teknoloji, beynin dopamin havuzunda ne kadar dopamin kaldığını gösteren bir görüntüleme yöntemidir. İnsanlarda doğduğu an ve çocukluk evresinde dopamin fazlalığı olur. Yaş ilerledikçe dopamin azalır. Dopamin azaldıkça, yaşlı kişilerde olduğu gibi titreme, hareketlerde yavaşlık başlar. Parkinson'un yaşlılık yavaşlamasıyla ya da farklı hastalıklar nedeniyle mi olduğu yeni tarama yöntemi DAT Scan sayesinde daha kolay anlaşılabilir. Ayrıca DAT Scan yöntemiyle parkinson hastalığının yavaş mı yoksa hızlı mı seyredeceği üzerine tahminlerde bulunulabilir.
"Sonuca göre tedavi planlanıyor"
Bu işlem için hastanın en az 6 saat aç kalması gerektiğini sözlerine ekleyen Şahiner, "DAT Scan yaptıracak hastanın ilk önce kan şekeri ölçülür. Kan şekeri istenilen ölçüdeyse damardan radyoaktif bir madde enjekte edilir. Hasta radyoaktif maddenin dağılması için bir süre bekletilir. Ardından DAT Scan taraması başlatılır. DAT Scan'da amaç dopamin eksikliğinin belirlenmesiyle erken dönemde dopamin replasman tedavisinin sağlanmasıdır. Hibrit bir görüntüleme metodu olan bu görüntüleme teknolojisi ile tek bir seansta Parkinson'a erken tanı konulabilir. Taramalar yüksek kalitede anatomik detay alınarak gerçekleştirilir. Hastaya zararsız düzeyde radyasyon verilen tanı yönteminde yanlış teşhis önlenirken; parkinson tedavisi için yol haritası oluşturulabilmektedir." ifadelerini kullandı.
"Tedavide amaç semptomların kontrol altına alınması"
"Erken evrede tanınan Parkinson'da semptomların kontrol altına alınması sağlanabilir." Diyen Şahiner, son olarak şunları söyledi:
"Son yıllarda Parkinson hastalarında erken dönemde dopaminerjik ilaçlara başlanması ile hastaların yaşam kaliteleri artarken, hastalığın seyrinin yavaşladığına dair kanıtlar hızla artmaktadır. Bu süreçte fizik tedavi ile dil ve konuşma terapileri de faydalı olmaktadır. Ayrıca egzersiz, beslenme gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle semptomlar kontrol altına alınabilmektedir. Ancak bazı hastalarda ilaçlar 5-6 yıl içinde ortaya çıkan 'diskinezi' denilenkontrolsuz aşırı hareket bozukluklarına neden olabilir. İlerleyen Parkinson'da ilaç tedavisi ile semptomlar kontrol altına alınamıyorsa cerrahi yöntemler önerilir. Halk arasında beyin pili adı verilen 'Derin Beyin Stimülasyonu (DBS)' ile son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır."
İLKHA