Beslenme düzeninin, fiziksel aktivitelerin, uyku saatlerinin, metabolizmanın değiştiği Ramazan sona ererken, normal beslenme düzenine sağlıklı bir geçiş sağlamak için bayramda dikkat edilmesi gerekenler konusunda uzmanlar uyarılarda bulunuyor.
Ramazan süresince günlük yaşam ve yemek düzeninde doğal olarak birtakım değişikliklerin olduğunu belirten Diyetisyen Baran Bincan, Ramazan sonrası aşırı yemek yemenin bazı sağlık sorunlarına neden olacağına dikkat çekerek vatandaşları uyardı.
Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Diyetisyeni Baran Bincan, bir aylık oruç döneminin sona ermesinin ardından Ramazan Bayramı'nda sağlıklı beslenmenin püf noktaları ile ilgili İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulundu.
Ramazan süresince yavaşlayan metabolizma hızının, bayramda tüketilen yüksek kalorili gıdalara ayak uyduramayınca bazı çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceği konusunda uyaran Bincan, sağlıklı ve sorunsuz bir Ramazan Bayramı geçirmek isteyenler için beslenme önerilerinde bulundu.
Ramazan boyunca yeme-içme için kısıtlı bir zamana sahip olanların bayramda psikolojik olarak daha sık ve daha fazla yeme eğilimine girdiklerine işaret eden Bincan, “30 gün boyunca günlük yaklaşık 16-17 saat aç kalınan bir süreçten yeni çıktık. Burada yapılan en büyük hatalardan biri artık oruç tutmak olmadığı için günün başından itibaren kalabalık sofralar ve zengin menülerle bir anda beslenmeye başlanmasıdır.” dedi.
“Bayram sabahı güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalıdır”
Bayram sabahı güne hafif bir kahvaltı ile başlanılması ve kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinlerin bulunmaması gerektiğini belirten Bincan, “Ramazan Bayramı'nda güne tüm besin gruplarından oluşan hafif bir kahvaltıyla başlanmasını tavsiye ediyoruz. Özellikle de Ramazan ayında kaybedilen ve fazla tüketilen suyun Ramazan Bayramı'nda belirli aralıklarla ve günde 2,5 litre olmak üzere tüketilmesini öneriyoruz. Günün başında hafif bir kahvaltı ve daha sonrasında belki midenin rahatlaması, metabolizmanın çalışması için ara öğün yapılabilir. Ancak şunun üzerinde de durmakta fayda var; normal ziyaretlerde yapılan tatlı ikramları kalabalık kalori açısından zengin tabakları öğün yerine sayıyoruz. Bu konuda yanlış yapılıyor, öğün yapmayıp bu tür tatlıları yediğimiz zaman -tabi ki açlıkta söz konusu- çok fazla yendiğinde hızlı bir kalori alımı oluyor. Kronik rahatsızlığı olan hastalar için bu bir tehlikedir. Kahvaltıdan sonra ara öğünleri yapabilirsek ve normal öğünleri de öğle ve akşam olmak üzere yine hafif sebze gruplarından oluşan bir ana yemek ve zeytinyağlı yemeklerle yapılmasını öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bayram ziyaretlerinde ikramların porsiyonlarına da özen gösterilmesi gerektiğini belirten Bincan, tüm ikramı bitirmeye çalışmanın sağlık problemlerini de beraberinde getireceğini belirterek, ikramlardan birini seçip tüketmek, diğer ziyaretleri de unutmamak gerektiğini belirtti.
“Günde en az 2,5 litre su tüketilmelidir”
Ramazan ayında değişen alışkanlıklardan birisinin de su tüketimi olduğunu ifade eden Bincan, şunları söyledi:
“Ramazan ayında vücut çok ciddi bir sıvı ve elektrolit kaybı yaşıyor. Ramazan’da genelde, herkeste olmasa da bir kilo verme söz konusu olabiliyor. Ramazan Bayramı ve sonrasında, Ramazan ayından çıktığımız için bir rahatlama değil ama böyle daha kontrollü ve daha sağlıklı, kalori hesabı yapılarak bir beslenme planı öneriyoruz. Kaybedilen kiloların hızlı bir şekilde geri alınmasını engellemek adına bu bir avantaj sağlayabilir. Bayramdan sonra yine bu sıcak yaz aylarında su tüketimi de çok önemlidir. Çünkü havalarında sıcak olmasından dolayı daha çok çay, meşrubat tarzı içeceklerden ziyade günlük en az 2,5 litre su tüketilmesi çok önemlidir. Öğünlerin atlanmaması, yine bu belki detoks suları da ara ara tüketildiğinde kiloyu vermek, kontrol etmek açısından faydalı olabiliyor. Eğer bir kronik rahatsızlık veya kilo problemi varsa hatta yoksa da yine beslenme programına uyulmasını herkes için öneriyoruz. Bu şekilde Ramazan’da verilen kiloların korunmasını bayramdan sonra da bu şekilde devam ettirmek mümkündür.”
“Bayramda tatlı tüketimine dikkat”
Bincan, havaların çok sıcak olması nedeniyle bayramda hamur tatlılar yerine küçük bir kase sütlü tatlı yemenin daha doğru olacağını tavsiye ederek, “Bizim bu bölgede ağır tatlılar çok tüketiliyor. Biz bunu engellemek adına daha çok sütlü ve meyveli tatlılar öneriyoruz. Böyle küçük porsiyonlarda ikramlar daha iyi olur. Çünkü birden bu fazla şekerli tatlıların tüketilmesi kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltip, düşürüyor. Bundan dolayı buna dikkat etmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Bayramı daha hareketli geçirmenin mümkünse yakın yerlere yürüyerek gitmenin, akşam saatlerinde 45 dakika orta tempoda yürüyüş yapmanın, ziyaretlerde araç kullanılacaksa daha uzağa park edilerek yürümeye yer ayırmanın da sağlık için oldukça faydalı olacağını tavsiye eden Bincan, sağlıklı yaşamın sırrının doğru beslenmekten geçtiğini belirterek, herkese huzurlu, bol bereketli ve sağlıklı bayramlar diledi.
İLKHA