MERSİN-AK Parti Mersin Milletvekili Ahmet Tevfik Uzun, istihbarat raporlarına göre Ergenekon'da kararın açıklanacağı 5 Ağustos'ta duruşmayı sabote etmek için büyük bir baskın planı olduğu ile ilgili, "Hukuku yok saymanın en adi yolu; yargıya doğrudan saldırıdır. Silivri'ye kimse baskın yapamaz; mahkeme mutlaka korunur" diye konuştu.
Mersin'de katıldığı iftar sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ahmet Tevfik Uzun, İnternet medyasından veya sosyal medyadan 'Silivri'yi işgal et' şeklinde bir yayılma başlamasının üzücü olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın da aralarında bulunduğu 66'sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı Ergenekon davasında, kararın açıklanması bekleniyor. Silivri'de 5 Ağustos'ta yapılacak Ergenekon davasının karar duruşmasını sabote etme hazırlıkları yapıldığı istihbarat raporlarına yansıdı. Adli yargıyı etkilemeye teşebbüs ediliyor. Anayasa ve yasalar uyarınca hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir, talimat veremez. Hukuku yok saymanın en adi yolu; yargıya saldırıdır. Ama kimsenin endişesi olmasın. Silivri'ye kimse baskın yapamaz. Silivri'deki mahkeme mutlaka görevini yapacak şekilde korunur." ifadelerini kullandı.
Önemli belgeler var
Soruşturma kapsamında yapılan tutuklama ve gözaltı işlemlerinin haksızlık gibi gösterildiğini savunan Uzun, aynı kişilerle ilgili elde edilen ve çok önemli suç içerikli bilgi ve belgelerin görmezden gelindiğini ifade etti.
Muhalefet partilerinin 28 Şubat döneminde halkın avukatlığını yapmadığını, ancak bugün Türkiye'nin huzurunu ve barışını dinamitleyen terör örgütlerinin avukatlığını yaptığını ifade eden Uzun, şöyle devam etti:
"Ben buradan soruyorum, o gün neden halkın avukatlığını yapmadınız? Niçin bugüne kadar ortaya konan zulme kalkıp da dur demediniz, halkın taleplerini iletmediniz, dile getirmediniz? Bugün özgür ortamda yapılanları eleştirenler sırf eleştiri olsun diye muhalefet yapanlar, Türkiye'nin yakalamış olduğu güveni, huzuru, barışı dinamitleyen bir takım örgütlere sahip çıkanlar, o gün halka neden sahip çıkmadılar." (A. Hakim Kurt-İLKHA)