Namaz, her daim kılınması gereken ve kılınmaması için hiç bir mazeretin bulunmadığı bir ibadettir. Konuyla ilgili mezhep alimlerinin ihtilaflarını göz önünde bulundurursak bazı imamların 'namaz kılmayanın dinden çıktığı' görüşüne gitmesi, meselenin ne kadar önemli ve dikkat edilmesi gereken bir durum olduğunu gösterecektir. Bu bakımdan uzun süre namazlarını aksatanlar Allah'a tevbe etmeli, yapmış olduğu bu büyük günahtan dolayı bağışlanma dilemelidir.
Kılınmayan namazlar en kısa sürede kaza edilmelidir. Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyuruyor:
Sizden biri uyur da namazı kaçırırsa veya namazdan gaflet edip (vaktini geçirirse), onu hatırladığı zaman kılsın. (Müslim)
Kılınmayan farz namazların kazası uzun süre dahi olsa kılınmalıdır. Kimin üzerinde uzun yıllar boyunca kılmadığı farz namazlar varsa zannı galibiyle bunların sayısını belirlesin sonrasında ise her gün bunların kazasını yapsın. Şöyle ki; üzerinde kaza namazı olanlar günlük olarak vakit namazlarını kıldıktan sonra veya önce sünnet namazları yerine, kılmadığı bu farzların kazasını yapmalıdır. Şafi mezhebine göre üzerinde kaza olan kimsenin nafile namaz kılması caiz değildir. Hanefi mezhebine göre ise üzerinde kaza namazı olanların nafile namaz kılmasında bir sakınca yoktur ancak önceliği kazaları olmalıdır.
Kaza namazları kılındığı zaman vakit olarak tertibe uyulması daha iyidir. Şöyle ki; sabah namazının farzını kılan bir kimse, öncesinde kılmadığı sabah namazının kazasını kılsın. Daha sonra vakit namazını eda etsin. Öğle, ikindi, akşam ve yatsı için de aynı şekilde yapsın.